Gündem

Erdoğan’ın eski danışmanı Beki: Sözünü tutup Şehir Üniversitesi'ne bunu yapan; işçiyi, avukatı abat etmek için neler yapmaz halbuki!

01 Temmuz 2020 12:31

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde danışmanlığını yapan Karar gazetesi yazarı Akif Beki, Cumhurbaşkanlığı kararıyla kurucuları arasında eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da bulunduğu İstanbul Şehir Üniversitesi'nin faaliyetlerinin sonlandırılmasını bugünkü köşesinde yorumladı. Beki, "Sözünü tutup Şehir'e bunu yapan; işçiyi, avukatı abat etmek için neler yapmaz halbuki!" düşüncesini dile getirdi. 

TIKLAYIN | İstanbul Şehir Üniversitesi kapatıldı

AKP Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarını anımsatan Beki, "Çelik'in üst perdeden yalanlaması hâlâ kulaklarda. 'Kapatacaklar, ortadan kaldıracaklar, amaç yok etmek' diyenleri nasıl da paylamıştı! 'AK Parti açar, yaşatır, ihya eder, imha etmez' diye gürlüyordu. Şehir'e el konması, kayyum atanması, garantör Marmara Üniversitesine devri filan güya hep kanuni mecburiyettendi. Siyasallaştırmamak, iktidara mal etmemek gerekirdi. Kendi tasarrufları değildi, gönül böyle olmasını istemezdi. Aksini iddia edenler art niyetle, iktidara iftira atmakla, kara çalmakla suçlanıyordu. 'Birikimi heba edilmeyecek' dediği Şehir'in faaliyet izni, dün bir Cumhurbaşkanı Kararı'yla ortadan kaldırıldı. Varlığı, o esip gürlemelerin senesi çıkmadan sonlandırıldı yani." ifadesini kullandı. 

Beki, "Hatırlarsınız... Hani, ticari Doğa Koleji borca batmış, ödeme güçlüğüne düşmüştü de...Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla kurtarılmıştı. Hani bankalar seferber edilmiş, parasıyla İTÜ'ye devraldırılmıştı ya... İşte o kurtarma operasyonu sırasında Şehir'e idari kararla el konmuştu. Mahkeme kararı beklenmeden. FETÖ'yle mücadele adına, OHAL Kararnamesi'yle alınmış geçici bir yetki kullanılarak. Ve kredi borcu bahane edilerek... Banka yokuşa sürmüş, vakıf üniversitesi denmeden karşısına zorluklar çıkarılmış, teminatları yok sayılmış, hesapları bloke edilerek ödeme güçlüğüne sürüklenmişti. Borç yükü Şehir'in üç katıydı. Ama Doğa'ya sağlanan kolaylıkların binde biri bile Şehir'den esirgenmişti. Nerede kaldı talimatla kurtarılması... Şehir'in farkı, Davutoğlu'nun kurucularından olmasıydı." görüşünü savundu. 

Beki yazısında şunları kaydetti: 

AK Parti'den ayrıldı, parti kurdu diye Davutoğlu'na kızıp üniversite mi cezalandırılıyordu, haşa!

Sözcü Çelik, işte böyle düşünülmesine ateş püskürüyordu. Sorsan, "Öç alma operasyonu"yla ne alakası vardı, külliyen yakışıksız bir uydurmaydı.

Hele FETÖ'yle mücadelenin siyasete alet edildiği, kötüye kullanıldığı 'saçmalıkları' kuru iftira, kim inanırdı!

Sözleri senet anlayacağınız. Yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır. 

Böyleyken...

Sendikalar hala kıdem tazminatı konusunda nasıl olur da gözü kapalı iktidara güvenmez? 

Barolar, 'Çoklu Baro' düzenlemesiyle kendilerine demokrasi, hukuk ve çok seslilik getirileceğinden nasıl olur da kuşku duyar?

Sözünü tutup Şehir'e bunu yapan; işçiyi, avukatı abat etmek için neler yapmaz halbuki!

Yazının devamı için tıklayın