CHP'li siyasetçi Emine Ülker Tarhan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın insanların yaşam tarzına müdahale ettiğini savunarak, "Buna rağmen sürekli kendisi mağdur. Otoriterlikten, totaliterliğe koşarken, herşeye karışan Güzin abla gibi davranıyor" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, partisinin Konya Gençlik Kolları tarafından düzenlenen 'Demokrasi ve Özgürlük' konulu konferansta konuştu. Tarhan, Zindankale Katlı Otoparkı Nikah Salonu'nda yapılan konferansta, AK Parti hükümeti'nin, kendisine oy vermeyen insanların yaşam tarzına müdahale ettiğini söyledi.
Erdoğan'ı 'Güzin Abla'ya benzetti
Yaşam tarzına müdahale edilen gençlerin itirazlarına ise cop ve gazla cevap verildiğini kaydeden Tarhan, şunları söyledi:
"Buna rağmen, her nedense, onların giyiminden de, hangi evden kaldıklarından da mağdur olan kimdi, biliyor musunuz? Başbakan. Sürekli mağdur olan oydu. Mağduriyeti hiç bitmeyecek gibiydi. Otoriterlikten, totaliterliğe koşarken bu adam, 'Ben diktatör değilim' diyordu. Sağa sola, 'Ben aslında muhafazakâr bir Güzin Abla'yım' demek istiyordu. Herşeye karışan 'Güzin Abla' gibi davranıyordu bize. Vicdanı olsa seslenirdik ama ne yazık ki yoktu. Her yerde o vardı. Nerdeyse aynadaki sülieti ile kavga edecek kadar öfkeli bir adam. Genel güvenliği tehdit eden, tüpten ve nükleer santralden daha tehlikeli diyorum. Çünkü nükleer santralin güvenlik yazılımı var. Bunun acil prosedürü yok. Patlayacak bir adam."
Issız adada yanınıza almayacağınız üç şey
Toplantılarda genellikle gençlerle biraraya geldiğini ifade eden Tarhan, "Gençlere, 'Yangında kurtarılmayacak üç şey. Issız bir adaya gittiğinizde yanınıza almayacağınız üç şey, mutsuz olmak için üç şey sayın' dediğimde, bana ne diyorlardı, biliyor musunuz? 'Bir Tayyip, iki Recep, üç Erdoğan'" dedi.
Artık evlerin dahi hapishaneye dönüştüğünü ileri süren Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Görünür hapishaneleri, içerde ölenleri, dışarıda sevdiklerini kaybedenleri, bunları biliyoruz. Artık görünmez hapishane hayatımıza yerleşmeye başladı. Onların istediği gibi olmazsanız, giyinmezseniz, işinizi kaybedeceğinizi biliyorsunuz. Artık evlerinizde konuşmalarınızı kendi kendinize siz sansürlüyorsunuz. İnanın bu evlerimizi birer hapishaneye dönüştürdüler."
Haşim Kılıç'a sordu: Sizin hiç mi sorumluluğunuz yok?
Emine Ülker Tarhan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın, geçen Cuma günü Konya'da katıldığı bir konferansta yeni Anayasa'nın çıkartılamaması ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun görevinin sona ermesiyle ilgili yaptığı, "Ben kendimizi evlenme vaadiyle kandırılmış insanlara benzetiyorum. Nikâh masasına oturulmadı" sözlerine de değindi. Tarhan, "Hiç mi sorumluluğunuz yok sizin? Sizin yüzünden oldu bütün bunlar. Bütün bunları siz yarattınız. Zulüm kol gezerken o Silivri'de, nerdeydi bu zatı muhterem? Hukukçu olmayan Anayasa Mahkemesi'nin başkanı nerdeydi?" dedi.
'En büyük silah mizah'
Muhafazakârların hedefine kızlı-erkekli çocukların konduğunu ifade eden Tarhan, sanki Anadolu'da her yerde kızlı-erkekli evler olduğu imajının yayılmaya çalışıldığını kaydetti. Tarhan, "Oysa benim bildiğim kadarıyla kızlı-erkekli ev yok. Olsa kime ne? Bence, kızlı-erkekli olmaktan, yanyana olmaktan daha ayıp olan, kızını başkalarına dayanarak yabancı ülkelerde okutmaktır, diye düşünüyorum. Toplumu kışkırtmak için, 'Bu evlerde terör var, biz istediğimiz zaman gireriz' diyorlar. Benim bildiğim bu çocukların en büyük silahı mizah. Hayatlarında silahı sadece askerde ya da polisin kendilerine müdahalesinde görüyorlar" diye konuştu.