-ERDOĞAN: GENEL SEÇİM HAZİRAN 2011'DE İSTANBUL (A.A) - 25.09.2010 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletvekili genel seçimlerinin Haziran 2011'de yapılmasını düşündüklerini söyledi. Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde medya yöneticileriyle bir araya gelen Başbakan Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, ''Anayasa değişikliğiyle'' ilgili soruyu cevaplandırırken, takvim itibarıyla 2011 seçimlerinden önce değişiklikleri yapmanın mümkün olmadığını ifade etti. Bütçe görüşmelerinin yıl sonuna kadar yapılması gerektiğini belirten Erdoğan, ardından da milletvekilliği genel seçimi sürecinin başlayacağını bildirdi. Erdoğan, ''Seçimi bir ay kadar öne alırız. Okulların kapanışıyla birlikte haziranda yapabiliriz. Temmuza bırakmamak lazım'' diye konuştu. Bu arada Anayasa'nın 26 maddesindeki değişikliklerle ilgili yapılması gereken çalışmalar olduğunu, uyum yasalarının çıkarılması gerektiğini belirten Başbakan Erdoğan, Meclis Genel Kurulu'nda bekleyen başka yasaların da olduğunu hatırlattı. ''Anadilde eğitim'' ile ilgili bir soruyu cevaplandırırken, ''eğitim ve öğrenimin'' farklı şeyler olduğunu vurgulayan Erdoğan, anadili öğrenmenin önünü kurslarla açtıklarını belirtti. Ancak çok dilli eğitimin Türkiye'deki iç barışın geleceği açısından sıkıntılı olacağını söyleyen Başbakan, Türkiye'deki etnik unsurların sadece Türkler ve Kürtlerden ibaret olmadığını ifade etti. Erdoğan, bir gazetecinin, bir BDP yöneticisinin ''zihinlerde ayrılığın gerçekleştirildiği, bundan sonra fiziksel ayrılığın geleceği'' yönündeki beyanına ilişkin sorusunu cevaplandırırken, şunları söyledi: ''Bu bazı BDP'lilerin mantığı olabilir ama Kürt kökenli vatandaşın böyle bir yaklaşımı, böyle bir anlayışı yok. Bölge insanı, boykot çağrısına rağmen, tehditlere rağmen sandığa gitti, oyunu kullandı. Onlara en güzel cevabı verdi. Antidemokratik yaklaşımları bıraksınlar, o zaman aldıkları oy ne çıkacak görelim.'' Başbakan Erdoğan, ''Öcalan ile temas kurulup kurulmadığı'' yönündeki soru üzerine, Öcalan'ın bu süreçte yerinin olmadığını ifade etti. Başbakan, terör örgütünün Öcalan üzerinden liderlik mücadelesi yaptığını belirterek, dağdaki örgüt yöneticileri ile yurt dışındaki örgüt yöneticileri arasında devam eden bir mücadele olduğunu söyledi. Erdoğan, Öcalan'ın verdiği sinyallerin yer bulması diye bir şeyi görmediğini bildirdi. Başbakan Erdoğan, ''genel af'' ile ilgili soru üzerine de katillerin affı diye bir şeyin söz konusu olamayacağını, ancak düşünce suçlularının affı konusunda durulabileceğini söyledi. Başbakan, olağanüstü halin kesinlikle söz konusu olamayacağını vurgulayarak, atılacak adımların bölge halkının barış sürecine katkı sağlayacağını ifade etti. Erdoğan, Şırnak ve Hakkari'de yapılan yatırımların terör örgütünce engellendiğini belirterek, Yüksekova'ya havaalanı yapılmasını istediklerini, ancak terör örgütünün buna engel olduğunu bildirdi. Erdoğan, ''kimlik konusu'' ile ilgili bir soruyu cevaplandırırken de Anayasa'nın değiştirilemez maddeleri üzerinde tasarrufta bulunmayı düşünmediklerini belirttikten sonra, şöyle devam etti: ''Üst kimlik olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ortak paydasında buluşuyoruz. Türküm demekten rahatsızlık duyulmamalı. Türkiyeliyim dediğim için yargılandım ama Genelkurmay Başkanı da aynı ifadeyi kullandı. Böyle dediğimiz zaman farklı jargonlara oturtuluyor. Ancak Türkiye bunları aşıyor. Buna medyanın da katkısı olacak.'' Başbakan, ''başörtüsü'' ile ilgili soru üzerine de ana muhalefet partisi liderinin sözlerine anında cevap verdiklerini hatırlatarak, ''Meclis açılır açılmaz, tekliflerini bekliyoruz. Üç maddelik bir kanunla bu iş biter. Burada herhangi bir sıkıntı yok. Mecliste gündeme getirirlerse tamamlanır, getirmezlerse biz görüşüp değerlendirdikten sonra bir adım atarız'' dedi. Başbakan Erdoğan, başkanlık sistemi konusunu tartışılsın diye ortaya attığını belirtti. Cumhurbaşkanının görev süresi konusunda da ''Düşüncelerimizi söyledik. Bizim belirleyeceğimiz süreç değil. İster 5 yıl, ister 7 yıl olur'' diyen Başbakan, nihai kararın Yüksek Seçim Kurulu tarafından verileceğini söyledi. Başbakan Erdoğan, Ulusal Kanal temsilcisinin ''kanallarının yöneticilerinin çoğunun Silivri'de olduğunu'' ifade etmesi üzerine, ''Onlar medya mensubu olduğu için Silivri'de değiller. Yargıda olan sürece müdahalemiz söz konusu değil. Dilerim adalet bir an önce tecelli eder'' dedi. Erdoğan, ''Ergenekon davasının savcısı'' olduğu iddiaları üzerine, ''Benim söylediğim bu değil. Ben bu davanın savcısıyım demedim. Dönemin ana muhalefet lideri bu davanın avukatıyım demişti. Ben de o avukatıysa ben de milletin savcısıyım dedim'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Daily Telegraph gazetesinde ''AK Parti'nin İran'dan yardım aldığı'' yolunda bir iddianın ortaya atıldığını ifade ederek, şöyle konuştu: ''Tek bir belge koyamadılar, Türkiye ve İngiltere'de dava süreci başlattık. Ağır olacak ama bu çok alçakça bir iftiradır. Benzer bir iftirayı da bir sivil toplum örgütünün başındaki bayan yaptı. O da Suudi Arabistan'dan para aldığımızı iddia etti. Örtülü ödeneğin referandumda kullanıldığını ifade etti. Bunları malzeme yaparak partimizin kapatılması için dava sebebi olabileceğini düşündüler. Biz Hazinenin yaptığı yardımı kullandık. Partimiz bütün teşkilatıyla imece usulünü başarıyla sürdürüyor. Amatör bir ruhla profesyonel bir uygulama yapıyoruz.'' Başbakan Erdoğan, ''devletin imkanlarının referandumda kullanıldığı'' iddiaları üzerine de son 7 güne kadar yasaların izin verdiği imkanları kullandıklarını belirtti. Erdoğan, kendilerine tahsis edilen araçların hizmet değil makam aracı olduğunu hatırlattı. Başbakan Erdoğan, kampanya süreciyle ilgili yasal düzenlemelerin de kendilerinden önceki iktidarlar tarafından yapıldığına işaret etti. Başbakan Erdoğan, ''Turgut Özal'ın öldürüldüğü'' iddialarının hatırlatılması üzerine, soruşturmaların başlamış durumda olduğunu belirterek, hükümet olarak üzerlerine düşen desteği vermeye ve katkıyı yapmaya hazır olduklarını söyledi. Erdoğan, emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'nun ''cami yakıldığına'' ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine de bunun bir anlamda itiraf olduğunu, kendi kendine suç duyurusu da yaptığını belirterek, bu konunun takibinin savcıların işi olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, ''bedelli askerlik'' ile ilgili soruyu cevaplandırırken de konunun Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmayda değerlendirilme aşamasında olduğunu, henüz hükümetin önüne gelmiş bir teklifin olmadığını söyledi.