Gazze saldırısından beş gün Önce İsrail Başbakanı Olmert'in Ankara’ya geldiğini hatırlatan Baykal, “Türkiye’ye önceden bilgi verildi mi” diyerek Başbakan’a yüklendi.
CHP lideri Deniz Baykal, İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in, Ankara ziyareti sırasında Gazze saldırısıyla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bilgi verip vermediğini sorarak, “Başbakan Erdoğan, Olmert ile ne konuştuğunu açıklamalıdır. Türkiye, bu konuda aydınlatıldı mı aydınlatılmadı mı?” diye sordu.
Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail'in, Gazze'ye yönelik saldırısını değerlendirdi. Hükümetin, bu konuyla ilgili tavrına ilişkin altı çizilmesi gereken noktalar bulunduğunu anlatan Baykal, İsrail'in, Gazze'ye yönelik saldırısından 5 gün önce İsrail Başbakanı Olmert'in, Ankara'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdiğini anımsattı. Olmert'in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü ifade eden Baykal, şöyle konuştu:
Çok şey sorgulanmalı
"Bu görüşmeden hemen sonra, bu büyük insanlık faciası ortaya çıktı. Acaba Başbakan Erdoğan, bu konuda Olmert tarafından bilgilendirildi mi bilgilendirilmedi mi? Olmert, bir kaç gün sonra başlayacağı bu büyük saldırı konusunda Başbakan Erdoğan'a bilgi verdi mi vermedi mi? Bizim hükümet çevreleri, 'Yok böyle bir şey konuşmadı. Konuşma, sadece Suriye-İsrail sorunlarıyla ilgiliydi' diyor. Mısır basını, Mısır'a İsrail'in bilgi verdiğini söylüyor. Şimdi biz merak ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na bilgi verildi mi verilmedi mi? Buradaki konuşmada, bu konu gündeme alındı mı alınmadı mı? Başbakan diyor ki 'Bize karşı bir saygısızlık yapıldığını düşünüyoruz. Görüştük Başbakanla ama arkasından bu olay oldu' diyerek, sanki o görüşmede bu konu ele alınmadı izlenimini vermeye çalışıyor. Görüşüldü mü görüşülmedi mi? Eğer görüşülmediyse, bu Türkiye'ye karşı çok büyük saygısızlıktır. Hiçbir şekilde kabul edilemez. Türkiye, Orta Doğu'da İsrail'in bütün dünyayı ayağa kaldıracak böyle bir askeri operasyon konusunda kendisine bilgi vermemesini, saatlerce kendisiyle konuşup buradan ayrılmasını kabul edemez. Böyle bir ilişki tarzı düşünülemez. Eğer bilgi vermediyse, çok acı tablo var demektir. Çok şeyin sorgulanması gerekir."
Baykal, ikinci ihtimalinin de Türkiye'ye saldırı konusunda bilgi verilmiş olması olduğunu belirterek, "Eğer bilgi verdiyse, Türkiye'nin askeri müdahaleye kadar sessiz kalıp, askeri müdahale ortaya çıktıktan sonra en ağır ifadelerle İsrail aleyhinde nutuklar atması samimiyetten yoksun demektir. Türkiye, bu konuda aydınlatıldı mı aydınlatılmadı mı?" diye konuştu.
Geçmişte farklı konuşuyordu
İsrail-Türkiye ilişkilerini değerlendirirken Başbakan Erdoğan'ın, "Ülke yönetmek bakkal dükkanı yönetmeye benzemez" dediğini anlatan Baykal, Can Dündar'ın gazete köşesinde, Erdoğan'ın İsrail ile ekonomik ilişkiler konusunda neler söylediğini anımsattığını belirtti ve bunları aktardı:
Erdoğan 2002'de İsrail'le ekonomik ve ticari ilişkiler konusunda şöyle diyordu: "Bu terör karşısında Türkiye, İsrail'le imzaladığı M60 tanklarının modernizasyonuna ilişkin anlaşmayı derhal askıya almalıdır. Eğer mevcut hükümet Türkiye'nin gücünün farkında değilse yazıklar olsun. 700 yıllık ülke, tanklarını modernize etmek için 50 yıllık İsrail'e muhtaç oluyorsa bu kara kara düşünülmesi gereken bir tablodur."
Al gülüm, ver gülüm
Baykal, Türkiye ile İsrail'in son dönemde anlaşmalar imzaladığını, bazı uzmanlara göre iki ülke arasındaki savunma işbirliğinin 1,8 milyar dolar düzeyinde olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Şimdi Türkiye, İsrail ile bir yandan al gülüm ver gülüm, içli dışlı, can ciğer, kuzu sarması. Öte yanda bir bakıyorsunuz, böyle olaylar kendini gösterince, Başbakan veriyor veriştiriyor. Bu ne perhiz ne lahana turşusu... Öyle anlaşılıyor ki İsrail yetkilileri 'Canım bırakın konuşsun, fazla aldırmayın. O böyle konuşacak ama biz onlarla işbirliğimizi, beraber çalışmamızı, dayanışmamızı, karşılıklı desteğimizi sürdüreceğiz' diye düşünüyor. Bunu İsrail yönetimi mazur görebilir ama bunun samimiyetsizliğini, Türkiye halkı görürse;
dünya, Türk dış politikasının, söylenen sözlerinin tam tersine dayalı bir dış politika olduğu teşhise ulaşırsa, bunun zararını hiç kimse ödeyemez. Başbakan, maalesef Türk dış politikasına güven kaybı tablosu hediye etmiştir."
Başbakan gök gürültüsü gibi
Başbakan Erdoğan'ın, Gürcistan'da yaşanan olaylardan sonra bölgeye
giderek, Kafkas İttifak Paktı Projesi ortaya attığını anlatan Baykal, şunları
söyledi:
"’Putin, kabul etti. Gürcistan Devlet Başkanı kabul etti’ dedi. Buraya dönünce gördük ki Rusya, Güney Osetya ve Abhazya'yı tanımıştır ve Gürcistan'ı bölmüştür. Gürcistan Devlet Başkanı hakkında da ilginç bazı projeler ortaya atmıştır. Başbakan, 'Kafkasya'yı toparlayacağız' diye Gürcistan'a koştu Kafkasya böyle bir manzaraya sürüklendi. Başbakan, Orta Doğu'da bu olay dolayısıyla Suudi Arabistan, Mısır dolaştı geldi. Geldiği gün kara harekâtı başladı. Kara harekâtı başladıktan sonra Başbakan ne söyleyecek diye açıklama yapmasını bekledik.
Başbakan, 'Artık konuşacak söz yok' dercesine konuşmasını iptal etti. Samimi,
inandırıcı, tutarlı olmak lazımdır. Maalesef hükümetimiz, bütün ülkeyi ve
insanlığı ilgilendiren bu olaylar karşısında bir türlü konuşuyor, uygulama bunun
tamamen tersi istikamette ortaya çıkıyor. Başbakan'a bakarsanız yeri göğü ayağa
kaldıracak, öyle konuşmalar yapıyor ama sonuç yok. Başbakan, gök gürültüsü gibi.
Gürlüyor ama yağmıyor... Başbakan, Olmert'le burada ne konuştuğunu açıklamalıdır.
Bize, İsrail haber vermiş midir, vermemiş midir? Haber vermişse, biz ne yapmışızdır?"