Gündem

Erdoğan: Fırsat bulursak eylülde Putin'le yüz yüze konuşacağız, Dışişleri Bakanım Rusya'ya gidebilir

21 Ağustos 2023 14:09

Türkiye'nin Tahıl Anlaşması'nı tekrar yürürlüğe sokmak için girişimleri sürerken Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, eylülde "fırsat bulunursa" Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yüz yüze görüşebileceğini ve yakında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Rusya'ya gidebileceğini ifade etti. 

Macaristan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, geçen hafta Ukrayna'nın Odessa Limanı'ndan çıkarak İstanbul Boğazı'nın geçen Joseph Schulte'nin bir tahıl gemisi değil, konteyner gemisi olduğunu vurguladı. 

"Buradaki bütün hedefimiz, Sayın Putin ile yaptığımız telefon görüşmelerimizle, Rusya'nın tahıl koridoru meselesindeki takınacağı olumlu tavırdır" diyen Erdoğan, Putin ile yüz yüze görüşme planlarını bir kez daha dile getirdi. 

Eylül içinde Hindistan'da G-20 toplantısı ve ABD'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu yapılacağını hatırlatan Erdoğan, "Bu yoğunluk içerisinde fırsat bulursak Sayın Putin ile yüz yüze bir araya gelip konuşacağız" dedi.

"Yakında Dışişleri Bakanım bir Rusya seyahati yapabilir" diyerek Hakan Fidan'ın Rusya'yı ziyaret edebileceğinin sinyallerini veren Erdoğan, "Bu işin yüz yüze olması büyük önem arz ediyor ve bu şekilde neticeyi almak çok daha isabetli olacaktır" diye konuştu. 

"Temennim iki liderin burada bizim arabuluculuğumuza eyvallah etmesi"

Erdoğan, "Peki sizin arabuluculuğunuzla tekrar bir barış görüşmeleri gerçekleşir mi bu süreçten sonra" sorusu üzerine, "Biz ona gayret ediyoruz, temennimiz odur. Yani Zelenski'nin gelişi, onunla yaptığımız görüşmeler, aynı zamanda NATO Liderler Zirvesi'nde yaptığımız görüşmelerde bunları etraflıca konuştuk. Temennim o ki iki liderin burada bizim arabuluculuğumuza eyvallah etmesiyle netice alırız" dedi.

"Macaristan AB dönem başkanı olacak, temenni ederiz ki o süreçte çok daha farklı adımları atabiliriz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Macaristan dönüşünde dış politikayla ilgili sorulara verdiği diğer yanıtlar şöyle:

- Macaristan yeni çağda Türkiye'nin rolünü en iyi bilen, farkında olan ülkelerden bir tanesi ve bunu ciddi anlamda hissettiriyor. Dünya barışına katkısı, bölgesel meseleler ve enerji güvenliği meselesinde Türkiye'nin varlığının farkında oldukları görünüyor. Özellikle Ukrayna-Rusya krizinde de zat-ı alinizin arabulucu olması yönünde ciddi talepleri var, onlardan da bu şekilde talepler geliyor. Size bu yönde bir beklentilerini iletiyorlar mı?

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, bu konularda çok çok hassas ve Avrupa Birliği üyesi bir ülke olarak da Türkiye'yi iyi tanıyor, bizleri iyi tanıyor. Bir de Türk cumhuriyetleriyle ilgili orada bir gözlemci üye sıfatıyla da bizim ne pozisyonda olduğumuzu gayet iyi biliyor. Şu anda Viktor Orban, önümüzdeki yılın ikinci yarısında Avrupa Birliğinde dönem başkanlığını alacak ve temenni ederiz ki o süreçte çok daha farklı adımları atabiliriz. Macaristan, Türkiye'ye tarihi itibarıyla farklı bakışlarla yakın bir ülke ve bu yakınlığını da ortaya koyduğu tavırlarla ispat ediyor. İlişkilerimiz gayet iyi, ticaret hacmimizi 3,4 milyar dolardan 6'ya çıkarma gibi hedefimiz var. Bu olur mu? Olur. Bizim şu anda inşaat firmalarımızın Macaristan'da ciddi yatırımları var. Sürekli de bu gelişiyor. İnşallah bu gelişme daha da güzel günlere vesile olacaktır, ben buna inanıyorum.

- Dönem başkanlığı döneminde Türkiye'yle ilgili olumlu beklentiniz var mı?

Olumlu gelişmeler şüphesiz ki olabilir. Fakat dönem başkanı olmak neticeyi getirmiyor. Neticeyi getirebilmek için her şeyden önce üye ülkelerin vereceği destek önemli.

- Batı Afrika ülkeleri Nijer'e askeri müdahale kararı aldılar. Önümüzdeki süreçte bölgenin daha da gerilmesi, tansiyonun daha da artması bekleniyor. Bu konuyla alakalı Türkiye'nin tavrı nedir? Önümüzdeki dönemde Ankara nasıl adımlar atacak?

Şu an itibarıyla henüz bir çözüme gidilemedi. Biz de şu anda Dışişleri Bakanlığımızla vesaire buradaki anahtar rolümüzü nasıl oynarız bunun üzerinde duruyoruz, duracağız ve inşallah Nijer'i de bir çözüme kavuşturmamız lazım.

Dost ve kardeş ülke Nijer’in de en kısa zamanda anayasal düzene, demokratik bir yönetime kavuşmasını ümit ediyorum. Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun da Nijer’e askeri müdahale kararını doğru bulmuyorum. Bu kararın ardından Mali ve Burkina Faso da Nijer’e böylesi bir askeri müdahalenin kendilerine karşı savaş açmak olduğu uyarısında bulundu. Nijer’e yapılacak askeri müdahale, istikrarsızlığın Afrika’nın birçok ülkesine dağılması demek olur. En kısa zamanda Nijer’de toplumsal barışın ve istikrarın yeniden tesis edilmesini temenni ediyorum. İnanıyorum ki Nijer halkı demokrasiye sahip çıkarak, en kısa zamanda seçime gidecektir. Türkiye olarak, dost ve kardeş ülke Nijer halkının yanında yer almaya devam edeceğiz.

- İsveç'te yaşanan olaylar hâlâ devam ediyor. Terörle etkin bir mücadele sürdürmüyorlar. İsveç’in NATO üyeliğiyle ilgili süreç Meclis'e geldiğinde, Türkiye’nin tutumunda bir değişiklik olacak mı? Ve bu konu MHP ve Cumhur İttifakı partileriyle müzakere edildi mi?

İsveç’in NATO’ya katılım protokollerinin TBMM’ye gönderilmesi ve sürecin Meclis’ten hızlı şekilde geçmesi İsveç’in verdiği sözlere sadık kalmasıyla doğru orantılı. Bu işin kararını parlamentomuz verecek. Bu konu parlamentomuzda, komisyonlarda ne kadar görüşülür, buralardan ne kadar zamanda geçer onu bilemeyiz.

İsveç'in her şeyden önce Stockholm caddelerine sahip çıkması lazım. Eğer Stockholm caddelerine sahip çıkmazsa, bizim kutsalımıza, kutsallarımıza bu saldırılar devam ederse kusura bakmasınlar…

Tabii ki Cumhur İttifakı'nın kendine ait bazı ilkeleri var. Bütün bunları Devlet Bey ile ve diğer arkadaşlarımızla müzakere etmeden ben de adım atmam. Görüşmelerimizi yaparız, ondan sonra da gereği neyse onu yaparız.