Politika

Erdoğan: Muhalefet Hasan Karakaya'nın arkasından nal toplar nal

"Beni iki kalem etkilemiştir; bir Necip Fazıl, iki Hasan Karakaya"

31 Aralık 2021 15:32

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, vefatının 6. yılında Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü ve yazarı Hasan Karakaya'yı anma programında konuştu.

Kendisini iki kalemin çok etkilediğini söyleyen Erdoğan, "Bir üstat Necip Fazıl Kısakürek, iki Hasan Karakaya. Bu iki isim malum cephelere korku salmışlardır ama korkmamışlardır" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhalefet var ya ana muhalefet, onların hepsi Hasan kardeşimin arkasından nal toplar nal. Hasan Karakaya dobra bir gazeteci olmanın yanı sıra gazeteci kılıklı terör sevicilerine ve tetikçilere de eyvallah etmeyen bir polemik ustasıydı" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Bir 30 Aralık gecesiydi. Otelde kendisiyle sohbet etmiştik. Daha sonra geçirdiği kalp krizi sonrası Hakk'a yürüdü. Gerçekten Hasan Karakaya kardeşimiz kaleminin silahşörüydü. Rabbim Hasan Karakaya kardeşimize rahmet eylesin. Ben hep şunu söyledim. Dünyada iki kalem vardır ki beni çok etkilemiştir. Bir üstat Necip Fazıl Kısakürek, iki Hasan Karakaya. Bu iki isim malum cephelere korku salmışlardır ama korkmamışlardır.

En büyük hayalinin Peygamberimizin döneminde onun dizinin dibinde onun verdiği dersi dinlemek olduğunu söylemesi çok anlamlıdır. Hasan Karakaya belki Peygamberimizi dünya gözüyle göremedi ama o son nefesini onun manevi huzurunda verdi. Rabbim, Hasan kardeşimizin o samimi duasını Peygamberimizin şehrinde alarak adeta kabul buyurdu.

İnsan hangi istikamet üzerine yaşarsa, son nefesini de öyle verir ve öyle hesaba çekilir. Bu alemde ne biriktirmişse hesap gününde de onu görür. Emaneti Peygamberimizin şehrinde teslim ettiğine inanıyoruz. Kıymetli kardeşlerim ben sizi Allah için seviyorum.

Rabbim bizi burada olduğu gibi Peygamberimizin sancağı altında da hep bir eylesin. Son nefesimize kadar samimiyetle çalışmaya devam edeceğiz. Dünyayı ahiretin tarlası görerek her türlü gayreti göstereceğiz. Kuran'ı Kerim'in rehberliğinde mücadelemizi sürdüreceğiz. Hasan kardeşimizin dediği gibi önemli olan şan şöhret değil; bu dünyada adam gibi yaşamak ve son nefesimizi de bir Müslüman olarak vermektir.

Gençler Hasan ağabeyinizi iyi tanıyın ve TÜGVA olarak bunun hakkını da dört dörtlük verin. Hasan kardeşimizin 1957 yılında Manisa'da başlayıp 2015 yılında Medine'de son bulan ömrünü, milletin hakkını, onurunu savunmaya adamış bir cengaverdi. Hasan Karakaya'nın özellikle 28 Şubat döneminde verdiği mücadele, onun yiğitlik beratı olarak hepimizin hafızasına kazınmıştır. Siyasetin ve toplumun gazete manşetleriyle hizaya çekildiği o günlerde Hasan Karakaya halkın ve Hakk'ın sesi olmuştur.

Darbeciler tehditle susturamadıkları Karakaya'nın kalemini uyduruk davalarla kırmaya çalışmış ama kalemini esir alamamışlardır. Darbecileri ayakta alkışlayan yargıya rağmen Hasan Karakaya linç edilme pahasına milletin değerlerini, iradesini savunmayı sürdürmüştür. Köşesini kiraya verenlerden, zulmü alkışlayanlardan, zulme boyun eğenlerden asla olmamışlardır. Darbecilere şirin görünmek için manşetlerden 'Bırak git' çağrısı yapan korkaklara prim vermemiş, gazetecilik mesleğinin haysiyetini son nefesine kadar korumuştur. Ne söyleyecekse hesapsız söylemiş, Hakk'ın hatırını daima yüksekte tutmuştur. Korkmamış, sinmemiş adam gibi adam olmuştur.

Hasan Karakaya Türkiye'nin son yarım asrının en karanlık dönemini yaşayan insandı. 1990'larda ülkenin tekrar istikrarsızlık ortamına sürüklenişine şahit olmuştu. Bu ülkenin elitler tarafından nasıl soyulduğunu görmüştü. Hasan Karakaya, AK Parti'yle başlayan yeni dönemin anlamını da iyi biliyordu. Millet ve memleket sevdalısı olarak bunu da zaman zaman yazılarında belirtiyordu.

Mert bir gazeteci olarak Cumhuriyet mitinglerinden, Gezi olaylarına cesur duruşuyla milletin mücadelesine büyük destek verdi. Özellikle başkanlık sistemiyle ilgili söyledikleri, Hasan Karakaya'nın siyasi ufkunu ve vizyonunu göstermesi açısından son derece çok mühimdir. Muhalefet var ya ana muhalefet, onların hepsi Hasan kardeşimin arkasından nal toplar nal. Hasan Karakaya dobra bir gazeteci olmanın yanı sıra gazeteci kılıklı terör sevicilerine ve tetikçilere de eyvallah etmeyen bir polemik ustasıydı.

Fikir, sanat ve yayın hayatımıza musallat olan zorbaların maskesini düşüren gerçek bir muharrirdi. 23 yıl yazdığı Akit gazetesine baktığınızda orada milli iradeyi savunan, vesayete karşı sesini yükselten, Anadolu insanına göğsünü siper eden bu aziz milletin tarihine, kültürüne sahip çıkan, millet ve memleket düşmanlarına hadlerini bildiren, dürüst bir köşe yazarı, hepsinden öte samimi bir dava adamı görürsünüz.

Onun hayatına baktığınızda başörtüsüne serbestlik getirilmesine, Ayasofya'nın açılışına kadar birçok olayda onun katkısını görürsünüz. Hani üstat diyor ya, 'Ayasofya açılacak, Bir gün Ayasofya açılacak', elhamdülillah açıldı.

Son nefesine kadar kalemiyle verdiği mücadeleyle Hasan kardeşimin amel defterinin kapanmayacağına inanıyorum. Kendisini hayırla yad ediyor, özlemle anıyorum. Elbette geride bıraktıkları mirasa meslektaşları sahip çıkacak. Bakın burada sizinle bir hakikati paylaşmak istiyorum. 2002'den beri tek parti zihniyetini, darbeci anlayışları tek tek parçaladık. Anti demokratik müdahalelere rağmen muhalefete rağmen son verdik.

Darbecilerle hesaplaşmayı da sağladık. Millete parmak sallayanlar bizim dönemimizde önce milletin vicdanında sonra bağımsız Türk mahkemelerinde mahkum oldular. Zaman zaman CHP içinde 28 Şubat'ı övenler, milletin inancıyla kavga edenler çıksa da bunların hiçbir hükmü kalmamıştır. Milletimiz gücün ve yetkinin kendisinde olduğunu seçimlerde açıkça göstermiştir.

Basın yayın camiamızda darbeci zihniyetle samimi bir hesaplaşma yapılamadı. Bugünlerde gazete manşetlerinden darbeciler adına siyasete ihtar çekenleri, hiçbir şey olmamış gibi köşe başlarını işgal etmeyi sürdürdü. Bu kalemşörler, cumhuriyet mitinglerinden gezi olaylarına, 17-25 Aralık'tan 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kadar demokrasimize yönelik tüm girişimlerde tetikçilik yapmaktan geri durmadı. Gün oldu, çapulcuları savundular, teröristlere sözcülük ettiler, Türkiye'yi karaladılar, yabancı güçlere, ülkemize müdahale çağrısı yaptılar. Ama her seferinde faşist karakterlerini ortaya dökmekten çekinmediler. 2023'e giden süreçte medyamızın bu iç hesaplamayı yapacağına ve habis zihniyetten kendisini kurtaracağına inanıyorum. Ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz adına bunu içten bir temenni olarak ifade ediyorum. 

Hasan Karakaya kimdir?

Türkiye'nin en çok tartışılan gazetelerinden Yeni Akit'in bir numaralı ismi olan Hasan Karakaya, 1954 yılında Manisa’da doğdu.

Karakaya, ilkokuldan mezuniyeti ardından önce imam, sesi güzel bulunmayınca da müftü olmak istese de Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksekokulu’nda okudu ve 40 yılı aşacak gazetecilik serüvenine “CHP’nin yarı resmi yayın organı gibi” dediği Barış gazetesinde başladı. Ardından yazı işleri müdürü yardımcısı olarak Yenigün gazetesine geçen Karakaya, daha sonra Başkent gazetesinde çalışmaya başladı. 22 yaşında Başkent gazetesinin yazı işleri müdürü olan Karakaya, iki sene sonra geçtiği Milli Gazete’de 8, Türkiye gazetesinde 9 sene çalıştıktan sonra yazılarını, 2015’te yaklaşık 20 yılını doldurduğu Vakit’in (bugünkü Yeni Akit) çatısı altında kaleme almaya başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a en yakın isimlerden olan Hasan Karakaya, 3 Nisan 2013 tarihinde Ak Parti Hükümeti tarafından açıklanan ve 63 kişiden oluşan Akil İnsanlar Heyeti'nin Ege bölgesi üyeleri arasında yer aldı. 

Bir süredir kalp rahatsızlığı olduğu bilinen ve bu nedenle yazılarına bir dönem ara veren Hasan Karakaya, bir by-pass ameliyatı olmuştu.

Hasan Karakaya'nın Akit'in yayın politikası hakkında T24'e verdiği söyleşiyi okumak için tıklayın