Politika

ERDOĞAN: ''DİYALOG, DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZIDIR'' ANKARA (A.A)

16 Temmuz 2010 16:06

-ERDOĞAN: ''DİYALOG, DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZIDIR'' ANKARA (A.A) - 16.07.2010 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör gibi siyaset üstü bir meselede siyasi partilerin bir araya gelmesi ve partiler arasında demokratik diyalog kanallarının kurulmasının önemli olduğunu belirterek, ''Partilerin birbirine kapılarını kapatması, liderlerin yüz yüze bakamayacakları bir üslup içinde olmaları demokratik olgunluğun olmadığını gösterir'' dedi. Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında yaptığı konuşmada, hala gündemdeki yerini koruyan terörle mücadele konusunda sağlıklı teşhisler ortaya koymaya ve çözüm politikaları üretmeye azami hassasiyet gösterdiklerini söyledi. Türkiye'de terörün bu boyutlara ulaşmasının sorunun en başında teşhisin doğru konulmaması ve çözüm önerilerinin de doğru üretilmemesinden kaynaklandığını belirten Erdoğan, ''Biz hem terör örgütü ve teröristle, hem de terörizmle çok boyutlu bir mücadele ortaya koyuyoruz. Terörle mücadelenin salt güvenlik tedbirleriyle yapılamayacağını, terörü doğuran, besleyen şartların da ortadan kaldırılması gerektiğini en başından itibaren samimi bir şekilde vurguladık ve mücadelemizi de bu zemin üzerinde yürüttük'' diye konuştu.  ''Terörle mücadelenin salt güvenlik tedbirleriyle sonuç getirmeyeceği gibi, salt hükümetin sadece iktidar partilerinin, belli kurum ve kuruluşların gayretleriyle de neticeye ulaşamaz, ulaşamaz'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''İktidar terörle ve terörü doğuran nedenlerle mücadele ederken, muhalefetin sırf oy kaygısıyla, sırf popülizm uğruna sadece ve sadece şahsi hırslar uğruna süreci baltalaması, iktidar partisine değil, en başta Türkiye'ye zarar verir. AK Parti başarılı olmasın diye Türkiye ekonomisinin krize girmesi için elinden geleni yapanlar var. Aynı şekilde, sırf AK Parti başarılı olmasın diye terörle mücadeleyi, milli birlik ve kardeşlik projesini başarısızlığa mahkum etmek isteyenler de ne yazık ki ülkemizde var.'' -''BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜR EDİYORUM''- Terörle mücadelede askerin, polisin, geçici köy korucularının güvenlik boyutunda yer aldığını, ancak işin bir de sosyolojik, psikolojik, sosyo-ekonomik, diplomatik boyutlarının bulunduğunu ifade eden Erdoğan, iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, akademisyenleriyle, medyasıyla her kesimin katkı vermesi, iktidara nasıl yardımcı olabilirim düşüncesi içinde bulunması gerektiğini kaydetti.  Erdoğan, ''İktidar başarılı olmasın diye bu konuda her gün kalkar ileri geri beyanlarda bulunulursa bu sadece terör örgütünü güçlendirir, terörle mücadeleyi değil...'' diye konuştu. Bu mücadeleyi dünyada yürütenlerin de böyle başardığını, Türkiye'nin de bunu başarması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, hem hükümetin çalışmalarını aktarmak, hem de siyasi partilerin görüş ve önerilerini almak amacıyla yürüttükleri turu dün tamamladıklarını anımsattı. Bu kapsamda DSP, Saadet Partisi, BBP ve CHP ile görüştüklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Öncelikle davetimize olumlu cevap verdikleri için değerli liderlere ve çalışma arkadaşlarına bir kez daha teşekkür ediyorum. Salı günü partimizin grup toplantısında da ifade ettim. Terörle mücadele gibi milli bir meseleyi görüşmek amacıyla bir araya gelmemiz, istişarede bulunmamız, hiç kuşkusuz, ülkemiz ve milletimiz adına son derece yararlı olmuştur. Benzeri görüşmeleri, benzeri diyalog tablosunu biz her milli meselede, ülkemizin her kronik meselesinde görmek istiyoruz. Bunu samimi şekilde arzuluyoruz.  Siyasi partiler arasında görüşmeler, liderler arasında diyalog ve istişarenin olması demokrasinin en önemli gereklerinden biridir. Terör gibi siyaset üstü bir meselede bir araya gelmemiz ne kadar önemliyse partiler arasında demokratik diyalog kanallarının kurulmuş olması da bir o kadar önemlidir. Siyasi partiler arasında elbette rekabet, siyasi mücadele olacaktır. Ancak bu durum partilerin bir araya gelmesine, görüş alışverişinde bulunmasına, milli meselelerde ortak hareket etmesine mani değildir, olmamalıdır. Partilerin birbirine kapılarını kapatması, liderlerin yüz yüze bakamayacakları bir üslup içinde olmaları demokratik olgunluğun olmadığını gösterir. Oysa, diyalog ve tahammül, demokrasinin olmazsa olmazıdır.