-ERDOĞAN: DARBECİLERLE YÜZLEŞME GÜNÜDÜR SAMSUN (A.A) - 22.08.2010 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''12 Eylül 2010, iadeyi itibarların yapılacağı gündür. 12 Eylül 2010, 12 Eylül darbesiyle, darbecilerle, darbe zihniyetiyle yüzleşme günüdür'' dedi. Erdoğan, partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen açık hava toplantısında halka hitap etti. ''Anayasa değişikliği güçlü, itibarlı bir Türkiye'nin adeta ayak sesleridir'' diyen Erdoğan, Samsunlulardan, güçlü Türkiye ideali için yanlarında olmalarını, referandumda ''evet'' oyu vermelerini istedi. -''BU ZİHNİYETİN ARKASINDA NASIL VAGON OLUYORSUN?'' MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP üst yönetiminin ''hiç bir sağlam gerekçesi olmadığı halde, adeta bir yerlerden talimat almış gibi inatla 'hayır' dediğini'' ifade eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bakınız, DYP-CHP koalisyonunun Adalet Bakanı Mehmet Moğoltay, yargıdaki CHP kadrolaşmasını nasıl savunuyor biliyor musunuz? '10 yıldır, 20 yıldır, 30 yıldır hükümetten uzaksınız. Yapılacak en akıllı hareket kendi iktidarında kadrolaşacaksın ve bu kadrolar günün birinde gelecek, büyüyecek ve senin yolunu açacak. 1970'lerden bu yana biz devletin hiç bir kadrosuna giremedik. Şimdi 3,5 yıllık iktidarımızda 3 tane memur aldık diye muhbir ilan ediliyoruz.' Seyfi Oktay zamanında 2 bin civarında hakim alındı. Moğoltay diyor ki, 'benim zamanımda bin civarında hakim alındı', toplam 3 bin hakim alındı. '4 bin civarında infaz koruma memuruna ihtiyacımız var bunların mücadelesini yaptım' diyor. 'Bu örgüte kadro vermeyecekler de kime verecekler, MHP'nin faşistlerine mi, Refah'a mı verecekler?' diyor. Bugünkü MHP yönetimine soruyorum. Sayın Devlet Bahçeli bugün bu zihniyetin arkasında nasıl vagon oluyorsun? İşte onun için MHP'ye oy vermiş kardeşlerime soruyorum. Sizleri tenzih ederim ama CHP'ye oy vermiş kardeşlerime de sesleniyorum. Sizleri de tenzih ederim ancak bakın geçmişte neler oldu bunları lütfen bilin.'' -''EĞİTİM ÖZÜRLÜĞÜ ELLERİNDEN ALINDI'' Başbakan Erdoğan, başörtülü kızların eğitim özgürlüğünün ellerinden alındığını ifade ederek, bu konuda dünyanın hiç bir yerinde Türkiye'deki uygulamanın olmadığını söyledi. Konuyu çözmek için MHP ile bu sorunu düzeltmek için harekete geçtiklerini anlatan Erdoğan, ''Dedik ki 'bu işi düzeltelim', 411'le bunu Parlamentodan geçirdik. Çok enteresan, Parlamentodan geçirdikten sonra bunu Anayasa Mahkemesine kim götürdü? CHP değil mi? Peki Sayın Kılıçdaroğlu ne diyor, 'başörtü meselesini ben hallederim' diyor. Dürüst ol be, dürüst ol dürüst. Ayıptır. Yapmayacağın, yapamayacağın bir şeyi niçin kalkıp da benim halkıma meydanlarda bu şekilde anlatıyorsun? Dürüst ol'' diye konuştu. -''ÖZGÜRLÜKLER NOKTASINDA ALACAKLAR VAR''- Özgürlükler noktasında alacaklar olduğunu, binlerce, on binlerce genç kızın başörtüsü nedeniyle üniversiteye gidemediğini anlatan Erdoğan, Anayasa değişikliğiyle bu alacakların elde edileceğini söyledi. Erdoğan, oylamada partiler değil, özgürlükler, hak ve hürriyetlerin olduğunu belirtti. Muhalefetin ''AK Parti'nin değişikliği kendisini Yüce Divan'a götürmekten kurtarmak için yaptığı'' yönündeki söylemini de eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu: ''Eğer dürüstseniz, samimiyseniz, bu maddelerin içinde siyasi partilerin kapanmasını zorlaştıran maddeyi bile biliyorsunuz parlamentodan geçiremedik, burada zaten yok. Bir tane madde bize göstersinler bununla ilgili var mı? Bunlar özgürlükçü değil zaten. Özgürlükçü olsalar, biz diyoruz ki, partiler tüzel kişilik, partinin kendisine ceza verilir mi? Suç işleyene verilir. Eğer bir milletvekili suç istiyorsa cezalandırın eyvallah. Ama partiyi, tabelayı cezalandırmanın bir anlamı var mı? Ne oldu? 5 kere kapandı, 6. kez açıldı ama 5 kere kapanıp, 6. kez açılanlar bile bakıyorsunuz bunlarla hareket ediyorlar. Enteresan. Hiç bir zaman biraraya gelemeyen CHP, MHP, BDP bir araya geldiler. Yanlarında kim var? Türkiye Komünist Partisi var, İşçi Partisi var, YARSAV var, malum medya var. Buldular birbirlerini değil mi? İşte bunlara en güzel dersi 12 Eylülde benim kardeşlerim, sizler vereceksiniz.'' -''BOZUK PLAK GİBİ...''- Başbakan Erdoğan, ''Benim vatandaşlarım, aziz milletim hangi partiye oy vermiş olursa olsun, hangi partiye gönül vermiş olursa olsun böyle bir ittifakın içinde yer almayı içine sindiremez ben buna inanıyorum. Son günlerde CHP ve MHP şimdi de Kandil'in ipine sarıldılar'' dedi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''CHP Genel Başkanı'nın geldiği hale bak. İki aydır gittiği her yerde bozuk plak gibi gittiği her yerde aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor siyaset üret siyaset. Şu anayasanın değişiklik paketinin içine bir gir. Burayı konuşalım. Kandil'de terörist başı konuşuyor, CHP Genel Başkanı, MHP Genel Başkanı, BDP kandilin tellallığını yapıyorlar. Başbakan'a inanmıyorlar. Başbakan'ın açıklamalarına inanmıyorlar, AK Parti'nin açıklamalarına inanmıyorlar, Milli Güvenlik Kurulu'nun açıklamalarına inanmıyorlar ama Kandil'den gelen hezeyanlara sım sıkı sarılıyorlar.'' -''12 EYLÜL YENİ BİR MİLAT OLACAK''- Başbakan Erdoğan, 12 Eylülün yeni bir milat olacağını belirterek, ''olacak mı?'' diye sordu. ''evet'' yanıtı alan Erdoğan, ''Ama bak buradan gittikten sonra unutmuyoruz. Ben sizden 21 gün rica ediyorum. Samsun evelallah sandıkları patlatacak buna inanıyorum'' dedi. ''Gelin hep birlikte bir evet diyelim, gelin demokraside bembeyaz bir sayfa açalım. Unutmayın. Her evet demokrasiye davettir. Her evet adalete davettir. Her evet özgürlüğe, hukuka davettir'' diyen Erdoğan, 14 gün 14 gece çalıştıklarını, üzerlerine düşeni yaptıklarını söyledi. Halkın emanetinin hakkını yerine getirdiklerini ifade eden Erdoğan, ''Rahmetli Menderes ne dedi? 'Yeter söz milletindir' dedi. Bende diyorum ki yeter karar da milletindir. Mühür sizde'' diye konuştu. -''PAKİSTAN'I UNUTMAYALIM''- Miting alanında toplananlara ''Sizler çok güzelsiniz, Allah bu yüzlerinizdeki bu güzelliği, tebessümünüzü eksik etmesin'' diye seslenen Başbakan Erdoğan, ''İnşallah 12 Eylül ile başka olacağız'' şeklinde konuştu. Pakistan'ın unutulmamasını, her türlü yardımın yapılmasını isteyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Bakın Başbakanlık Pakistan hesapları açtı. Diyanet İşleri Başkanlığımız kampanya yapıyor. Aynı şekilde Kızılayımızın açtığı kampanyalar var. Şu anda Kızılayımız ile zaten Pakistan'dayız, çalışıyoruz. İnşallah 26 vagonluk bir treni Kızılayımız kaldırıyor, 40 tırımızı kaldırıyoruz. Silahlı kuvvetlerimizin vermiş olduğu bir C-130 kargo uçağı ile yola devam ediyoruz ve bu süreci inşallah bu şekilde devam ettireceğiz. Onlar nasıl 1999'da bizi yalnız bırakmadıysalar, bizde onları bugün yalnız bırakmadık, bırakmayacağız.''