Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ankara saldırısına ilişkin olarak, "Canlı bombanın YPG'li olduğundan hiçbir şüphemiz yok.Her ne kadar kendileri kabul etmese de bu işin faili YPG ve PYD'dir. Ellerimizde belgeleriyle mevcut" dedi. Erdoğan, "Saldırının YPG tarafından yapıldığına dair tespitte bulunamadık" açıklaması yapan ABD'yi de eleştirerek, "Bizim yanımızdasın da niçin PKK'yı terör örgütü olarak ilan ederken YPG/PYD'yi neden etmiyorsun. Belge veriyoruz" ifadesini kullandı.
Erdoğan, "Suriye'de Savaşa Hayır" bildirisi yayımlayan, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi öncülüğünde aralarında T24 yazarı ve P24 Bağımsız Gazetecilik Derneği Başkanı Hasan Cemal, Oya Baydar ve Prof. Baskın Oran'ın da bulunduğu 200'den fazla aydın, sanatçı, yazar ve aktivisti ağır ifadelerle eleştirdi. "Aydın diye geçinenler yine bir bildiri yayınlayarak bu terör örgütünün yanında yer aldılar" diyen Erdoğan, "Bunlar aydın maydın filan falan uzaktan yakından alakası yok. Bir kitabı olan, herhangi bir yerden profesörlük ünvanı alan aydındır diye bir şey yok. Yetiştirdiğiniz öğrencilerin ellerine silahları sizler verdiniz, üniversiteleri kan gölüne çevirdiniz" suçlaması yöneltti.
Cuma namazı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Geldikten belli süre sonra İstanbul-Ankara-Diyarbakır'da mekik dokunması, olay mahallinin birlikte tasarlanması ve buna göre de bu işin planlanması var. Şu anda bu gözaltına alınan 14 kişiden bun sayı birkaç daha artabilir ama asıl üzerinde şu anda incelemelerin yapıldığı bu iki isim var ama bu üçe dün itibariyle çıktı malum. Belki yani bir iki artış daha olabilir ama asıl aktif rol oynayanlar bunlar.
Bu kişi kimdir, canlı bomba. Hiç şüphemiz yok YPG. O zaten PYD'nin silahlı gücü malum. Olayın örgüt olarak faili, her ne kadar üstlenmeseler de YPG ve PYD. Bu bizim artık hükümetimizle, güvenlik güçlerimizle, istihbaratımızla geldiğimiz nokta burası. Ama şu anda yargı farklı bir yere gider mi, gitmez mi, savcılarımız, onlarla da gerekli düşüncelerini aldık. Şu anda gelinen noktada tek üzüntümüz şudur. Batı'nın anlamamakta direnmesi bizi üzmektedir. Birçok belgeleri, bilgileri aktardığımız halde. PKK'yı Avrupa, ABD terör örgütü ilan etmiştir. Şu olayda dahi terör örgütünün adını vermemektedir. Bizim yanımızda olmaları itibariyle güzel olabilir, hoş olabilir ama neticeye varacak bir şey değildir. Bizim yanımızdasın da niçin PKK terör örgütü olarak ilan ederken YPG/PYD'yi neden etmiyorsun. Belge veriyoruz. Aydın müsveddesi geçinenler yine, nasıl aydınsa bunlar onların yanında yer alıyor. Bunlar aydın maydın filan falan uzaktan yakından alakası yok. Bir kitabı olan, herhangi bir yerden profesörlük ünvanı alan aydındır diye bir şey yok. Can güvenliğine, mal güvenliğine saldırılar var, bu saldırıların arkasında olanların yanında yer alıyor.
Biz Erdoğan'a şöyle böyle, filan falan, siz benim yanımda olsanız ne yazari olmasanız ne yazar. Ben milletimin yanındayım. Bu adamların hiçbirinin bu ülkede dikili taşı yoktur. Şu kadar öğrenci yetiştirdik, bu kadar öğrenci yetiştirdik. İşte yetiştirdiğiniz öğrenciler bunları yapıyor. Bunların ellerine silahları sizler verdiniz, üniversiteleri kan gölüne çevirdiniz. Şimdi yapamıyorsunuz diye çıldırıyorsunuz, kuduruyorsunuz.
Beni Kirby'yle muhatap ederseniz yanlış olur. Bugün 5'te Sayın Obama'yla bir görüşmem olacak, o görüşmede bunları değerlendireceğiz. Sözcünün bu açıklamalarının herhangi bir getirisi, götürüsü yoktur.
HDP'nin imzalamadığı teröre karşı bildiri
Ortaya bir gerçek çıkıyor. Parlamentoda dört parti var. Üç parti bu ihanete karşı birliktelik sağlıyor ve hepsi bir dayanışma içinde bu bildiriyi yayımlıyor, altına imzayı koyuyor. Ama terör örgütünün parlamentodaki temsilcisi parti imza koymuyor. Bu ispattır. Suçüstü yakalanmışlardır. Nedir, üç parti imza koymuşken, burada kalkıp da diğer siyasi partinin koymaması suçüstü yakalanmadır. "Evet, biz Kandil'in parlamentodaki temsilciyiz" demektir. Milletimin bunları görmesi lazım ama bu 200 aydının gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor. Diyecek bir şey yok.
