Gündem

Erdoğan: Birileri hâlâ sızlanıyor, terörist olmayan için OHAL yok hükmünde!

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na Gezi tepkisi: Ülkemizi bu çapulculara bırakmamak için mücadeleyi sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız

03 Haziran 2017 20:08

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıödaroğlu’nun Gezi Parkı protestolarının 4. yıldönümü nedeniyle attığı "Gezi direnişi, 80 sonrası dönemin en demokratik, barışçı ve birleştirici hareketiydi. Haksızlığa karşı susmamayı hatırlatanlara selam olsun!" tweetine tepki gösterdi. Erdoğan,  “Size ne yapıldı ki hak ve özgürlük mücadelesi veriyorsunuz. Bu mücadeleyi vermek Yeşilköy Havalimanı'ndan kaçarak Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine sığınmak mıdır? Zaten 15 Temmuz'da da kaçaklardansın. Ülkemizi bu çapulculara bırakmamak için bedeli ne olursa olsun mücadeleyi sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız.” İfadelerini kullandı.

Erdoğan iş dünyasından gelen “OHAL kaldırılsın” eleştirilerine de değinerek “Birileri hâlâ Olağanüstü Hal var diye sızlanıyor. Olağanüstü Hal girişimcilerin yatırımcıların önünü mü kesiyor, yoksa önünü mü açıyor. Eskiden patron fabrikasına giremiyordu. Biz geldik fabrikalarınızın kapısını açtık. OHAL sadece terör için var, terörist olmayan için OHAL yok hükmünde. Terörle mücadelenin gerektirdiği kadarıyla bu uygulama devam edecek” dedi.

Erdoğan, "Rakka'da şu anda ABD iki terör örgütüyle biri siyasi biri eylem ayağı yani YPG ve PYD ile operasyon yapmak istiyor. ABD'lilere şunu bilmenizi istiyorum dedik, oralardan bize bir saldırı, taciz olacaksa kimseyle bu konuyu görüşmeyiz, kararımızı kendimiz veririz, dedik" diye konuştu.

Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen MÜSİAD Genel Kurulu'nda konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Derneğimizi bu ülkeden kazandığını yine bu ülke için harcama anlayışı ile hareket eden bir teşekkül olarak değerlendiriyorum. MÜSİAD'ın yönetimine şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Geçen yıl ki genel kurulunuzdan bu yana ülke ve millet olarak ne gibi sorunlar yaşadığımızı gözünüzden geçirin.

7 Haziran genel seçimin sonuçları Türkiye'deki istikrarı ve güveni tehlikeye düşürdü. Cumhurbaşkanı olarak yetkilerimizi kullandık seçimi tekrarladık. Bunu fırsat bilen bölücü terör örgütüne tabii ki aman vermedik. Güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesiyle bu eylemler amacına ulaşamadı. Teröristleri açtıkları çukurlara gömerek ülkemizin büyük bir tehditten kurtulmasını sağladık. Aynı anda DEAŞ'ta sınırlarımız içinde yoğun saldırılar başlattı.

FETÖ ise zaten ihanetlerine hiç ara vermiyordu. 1 Kasım'da ülkemizin güçlü bir hükümete sahip olmasıyla teröre karşı mücadelemiz çok daha etkin bir hale geldi. Bu saldırının ekonomik ayağı ihmal edilmedi. Hem terör örgütüyle mücadele ettik hem ekonomiyi toparlayarak yeni bir atılıma girdik. 15 Temmuz darbe girişimi işte bu esnada gerçekleşti. Milletimizle birlikte darbecilerin üzerine gittik. Verdiğimiz şehitler ve gaziler hepimizi can evinden yaraladı. Özgürlüğümüze, geleceğimize, namusumuza el uzatan hainlere ülkeyi bırakmadık. Dünyada eşi benzeri olmayan bu kahramanlığı gösteren milletimle gurur duyuyorum. Kamu kuruluşları, iş dünyası, sivil toplum örgütleri, siyasette tespit edilen ne kadar FETÖ üyesi varsa hepsinden hesap sormaya başladık. Şu anda temizlik harekatı yapıyoruz.

Hemen ardından Suriye'de ülkemize yönelik tehditleri bertaraf etmek amacıyla Fırat Kalkanı Harekatı başlattık. Cerablus, Er Rai, Dabık'ı DEAŞ'tan temizledik. Amerika ve Rusya'yla yaptığımız görüşmeler neticesinde bir yere geldik. Rakka'da şu anda ABD iki terör örgütüyle biri siyasi biri eylem ayağı yani YPG ve PYD ile operasyon yapmak istiyor.

ABD'lilere şunu bilmenizi istiyorum dedik, oralardan bize bir saldırı olacaksa kimseyle bu konuyu görüşmeyiz, kararımızı kendimiz veririz, dedik. Suriye'nin kuzeyinden ülkemize herhangi bir taciz olacak olursa bu konuda hiç kimseyle görüşmeyiz, gereken adımı atarız.

Ülke içinde PKK terör örgütüne karşı tarihimizin en başarılı operasyonlarını yürüttük, yürütüyoruz. Güya yaz aylarında çok büyük eylemlere hazırlanan terör örgütüne saklandığı dağları, mağaraları dar ediyoruz. Hani inlerine gireceğiz demiştik ya, ne kadar terör örgütü varsa inine girdik giriyoruz. Sırada olanlar var onlara da gireceğiz.

"Kato Dağı'nda Aydoğan Aydın Paşamızla görüşmüştük"

Bu operasyonları yürüten kardeşlerimizden bir tanesi Aydoğan Aydın Paşamızdı. Gerçekten attığı adımlarla, kararlılığıyla Aydoğan Aydın Paşa buralara son tümgeneralliğinde hazırlanmış değil. Buralara ta üsteğmenliğinden itibaren hazırlanmış. Elime bir şiiri geçti. Bir hafta önce kendisiyle Kato dağlarının tepesinde Süleyman Soylu Bey'le çıkmışlardı. Oradan Süleyman Bey beni aradı ve orada Aydoğan Paşa'ya telefonu verdi. Bana dedi ki; "Sadece burada değil tüm Türkiye bu teröristlerden temizlenecek."

İşte 1982'de Aydoğan Paşa'nın maşallah hedefini belirlediği o şiiri: 90 kişiydik biz o gün/Aç susuz, uykukuz/Nasır tutmuş ayaklarla yürüyorduk, kaygusuz/Sis, çamur, kanla, terle/Üzerindeydik bulutların/Yeşerirken umutlarım yürüyorken dağlara, şehitlerden selam geldi/Uzaklarım yakınlaştı, inancımla davamla/Uyan Hanke geliyorum, heybetimle havamla..." Adeta buraları ezberlemiş. Allah rahmet etsin. onunla birlikte o mücadeleyi veren tüm şehitlerimize Allah rahmet etsin.

"15 Temmuz'da da kaçaklardansın"

Gezi olaylarının 4. yıldönümü ve biliyorsunuz. Ana muhalefet başkanı bir tweet attı. Size ne yapıldı ki hak ve özgürlük mücadelesi veriyorsunuz. Bu mücadeleyi vermek Yeşilköy Havalimanı'ndan kaçarak Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine sığınmak mıdır? Zaten 15 Temmuz'da da kaçaklardansın. 7 Ağustos'ta bizim buluşmamıza gelmen bir vesileydi. Önce gelemeyeceğini söyledin. Sonra baskı geldi ondan sonra gelmeye karar verdin. Bunlarda barış, birlik, beraberlik böyle bir dert yok. Şimdi yaptıkları çalışma bölücü terör örgütünün de arkasında durduğu örgütlerle iş birliği yapma gayretindeler. Daha dün Taksim'de yürüyüş yapıyorlar. CHP'li vekillerde onlarla beraber... Gezi'de ne oldu. Gezi'de ekipleriyle beraber bunlar da var. Ülkemizi bu çapulculara bırakmamak için bedeli ne olursa olsun mücadeleyi sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız.

"2017 ekonomide tarihi sıçrama yılı olacak"

2017 ekonomide tarihi sıçrama yılı olacak. 2013 yılını yüzde 8,5'luk bir büyüme oranıyla kapatmıştık. 15 Temmuz'un travmasını yaşamamıza, sınırlarımızın içinde ve dışında verdiğimiz yoğun mücadeleye rağmen yüzde 2,9'luk bir büyüme sağladık. Türkiye'nin yerle bir olmasını bekleyenlerin heveslerini inşallah kursaklarında bıraktık.

"180 günlük kısa vadeli bir eylem programı istedim"

Tüm bakanlarımızdan milletimizin birikmiş sıkıntılarına yönelik 180 günlük kısa vadeli bir eylem programı istedim. Bunu milletimle paylaşacağım. 2019 yılı için çok daha kapsamlı programın hazırlıklarını yürütüyorum. Şu ana kadar istihdamda 1,2 milyonluk bir artış yaşandı. Davetimize sağolsun işveren camiası olumlu bir cevap verdi. Bu konuda verilen tüm sözleri kaydettik, kaydediyoruz. Şahitler huzurunda verilen bu sözlerin takipçisi olacağız. Valiler bu işin takipçisi olacaktır.

İş adamlarına çağrı

Buradan iş adamlarımıza çağrıda bulunuyorum. Daha çok çalışacağız. Gün yatırım günü. Müteşebbis yatırımcı ruhunu kaybetmesin. Böyle bir zamanda yatırım şansını değerlendirirsen gelecek daha iyi olacaktır. Siz de kazanın ülkemiz de kazansın. Siyasi istikrar diyenler için de o meseleyi 16 Nisan'da hallettik

Birileri hala Olağanüstü Hal var diye sızlanıyor. Olağanüstü Hal girişimcilerin yatırımcıların önünü mü kesiyor, yoksa önünü mü açıyor. Eskiden patron fabrikasına giremiyordu. Biz geldik fabrikalarınızın kapısını açtık. OHAL sadece terör için var, terörist olmayan için OHAL yok hükmünde. Terörle mücadelenin gerektirdiği kadarıyla bu uygulama devam edecek. Hükümetimiz yatırım yapmak isteyenler için ciddi teşvikler sağlıyor.

Türkiye 2002'den bu yana 183 milyar dolar uluslararası yatırım çekmiş bir ülkedir. 14 yılda Avrupa'da istihdam sayısını bizim kadar artıran başka bir ülke yok.”