Politika

Erdoğan: Aynaya baksınlar yolsuzlukları görecekler

Erdoğan,CHP'nin iddiaları için 'İlla yolsuzluk görmek istiyorlarsa, gitsinler, aynaya baksınlar, orada İSKİ'yi görecekler' dedi.

17 Aralık 2010 02:00

T24 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İlla yolsuzluk görmek istiyorlarsa, gitsinler, aynaya baksınlar, orada İSKİ'yi görecekler, orada Kocaeli'ni görecekler, orada Anayasa Mahkemesi'nin kendileri hakkında verdiği, tescillenmiş yolsuzluk kararını göreceklerdir'' dedi.


Erdoğan, Bosna-Hersek Köprülü Kavşağı'nda düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan, konuşmasının başında toplu açılışını gerçekleştireceği tesisler hakkında bilgi verdi. Bugünün bir ''vuslat'' günü olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, bugünün buluşma ve kavuşma günü olduğunu dile getirdi. Hazreti Mevlana'nın vuslatının 737. sene-i devriyesinin idrak edildiğini kaydeden Erdoğan, Hazreti Mevlana'yı rahmetle andıklarını ifade etti. 


Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bu güzel vuslat gününde Konya bir başka vuslatı daha yaşıyor. Ankara ile Konya, hızlı tren hattıyla birbirine bağlanıyor, birbirine kavuşuyor. Hızlı tren hattımızın testleri başlatıldı. Bugün gidecek, orada da incelemeler yapacağız. İktidarımızın ulaştığı yere, icraatlarımızın ulaştığı yere bu muhalefetin hayalleri bile yetişemez. Dünyada hızlı tren hatlarının inşa süresi 5-13 yıl arasında değişiyor. Örneğin, İtalya'da 204 kilometrelik Roma-Napoli hattı 11 yılda tamamlandı. Almanya'da 216 kilometrelik Hannover–Berlin hattı 7 yılda tamamlandı. Biz ise, 4,5 yılda hat işlemlerini tamamladık ve hızlı treni test aşamasına getirdik. Şu anda, mevcut tren yoluyla Ankara'dan Konya'ya ancak 10 saat 30 dakikada gelinebiliyor. Ankara'dan yola çıkan tren, Eskişehir'e uğruyor, Afyon'a uğruyor ve neredeyse yarım günde Konya'ya gelebiliyor. Biz, Ankara Polatlı arasındaki hızlı tren hattını kullandık. Polatlı'dan Konya’ya gidiş ve geliş olmak üzere yeni bir hat döşedik ve artık Ankara-Konya, 1 saat 15 dakikaya iniyor. Farkımız bu. Zamanla yarışıyoruz. İnşallah Ankara-İstanbul Hızlı Tren Hattı'nı da 2012 gibi bitireceğiz.  Şurası da son derece önemli; Ankara-Konya hızlı tren hattının, proje dizayn ve tüm yapım işleri yabancılar tarafından değil, bizim kendi müteahhitlerimiz ve mühendislerimiz tarafından yapıldı. Şu anda test çalışmaları da yine ülkemizde ilk defa oluşturulan Piri Reis Ölçüm ve Test Treni ile yapılıyor. Yol boyunca, 135 menfez, 83 alt geçit, 25 üst geçit ve 7 tane köprü inşa edildi. Biz Ferhatız, Ferhat. Siz de Şirin. İşte Ferhatlar Şirine ulaşıyor. Bu mesele aşk meselesi, dert meselesi. Bu millete aşkınız varsa dağları deler geçersiniz. Biz de dağları delip geçiyoruz. Bugün, bu vuslat gününde, Şeb-i Aruz’da test sürüşleriyle bir vuslatı gerçekleştiriyoruz. İnşallah 2011 içinde hattı devreye alacak ve tam vuslatı da gerçekleştirmiş olacağız.''



''Hortumları kestiğimiz için''


Test sürüşlerinin başarıyla sonuçlanmasını dileyen Başbakan Erdoğan, hızlı tren hattının Ankara ve Konya'ya hayırlar getirmesini temenni etti. Erdoğan, hattın yapılmasında emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. 


AKP Hükümetinin farkının bu olduğuna dikkati çeken Başbakan Erdoğan, ''Biz iş üretiyoruz, biz hizmet üretiyoruz, biz Konya'da olduğu gibi 81 vilayetin tamamında eser üretiyoruz'' dedi.


Geçen hafta Mardin ve Siirt'te, bugün Konya'da, yarın Muş'ta ve pazar günü de Bitlis'te açılışlar gerçekleştireceklerini bildiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:


''Birileri Ankara'da sürekli iftira atıyor, sürekli çamur atıyor, karalamaya çalışıyor. Onlar ellerinde sürekli kağıt sallarken, biz Anadolu'nun, Trakya'nın yollarında açılıştan açılışa koşturuyoruz. Farkımız bu. Yolsuzluğun olduğu yerde 13 bin 555 kilometre bölünmüş yol olabilir mi? Yolsuzluğun olduğu yerde 160 bin derslik, 80 üniversite, okullara gönderilen 750 bin bilgisayar, ders sıralarının üzerine konan ücretsiz ders kitapları olur mu? Yolsuzluğun olduğu yerde 370 bin konut inşa edilir mi? Yolsuzluğun olduğu yerde 130 adalet sarayı inşa edilir mi? Yolsuzluğun olduğu yerde, bölgesinde, dünyada, artık küresel bir güce dönüşen bir Türkiye olur mu? Diyoruz ya 'insan ölür kalır eseri, eşek ölür kalır semeri'. Bu ülkede yolsuzluk onların zamanında İstanbul'da yapıldı, yolsuzluk Kocaeli'nde yapıldı. Biz oralarda görevi devraldığımızda, diz boyu yolsuzluk vardı, çöp yığınları vardı, susuzluk vardı, hava kirliliği vardı. İstanbul halkı maskeyle dolaşıyordu, maskeyle. O hortumları kestiğimiz için, o yolsuzluklara, usulsüzlüklere son verdiğimiz için İstanbul'un çehresi değişti 4,5 senede. İstanbul'lu ondan sonra hamdolsun başka kimseye iktidar vermiyor, bize veriyor. Aynı şekilde Kocaeli'nin çehresi değişti. Kocaeli'nde de susuzluk vardı. İktidarımız döneminde susuzluk ortadan kalktı. Kocaeli'ne biz İstanbul'dan su verdik, Anamuhalefetin bundan önceki dönem milletvekili olan zat, eski Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı, 'ben İstanbul'a su veriyordum' dedi. İspat yok. Bunlar bu. Bunların hiçbir kağıdına inanmayın. Çünkü dürüstlük bunların semtine uğramamış. Bunlar da dürüstler mahallesine uğramamış. İşte gelsinler, Konya'yı gezsinler, Kayseri'yi gezsinler, Gaziantep'i gezsinler. Belediyecilik görsünler. Sadece Şeb-i Aruz törenlerine katılıp gitmekle olmuyor. Konya'nın nereden nereye geldiğini gelsinler incelesinler. Gitsinler, iftira attıkları Kayseri'nin nereden nereye geldiğini görsünler. 

Müfterilerle bir yere gidilmez. Yolsuzluk bunların şuuraltına işlemiş. Müflis tüccar, eski defterleri karıştırır. Bunların hiç malzemesi kalmadı, bir yandan eski defterleri karıştırıyor, bir yandan dedikodulara sarılıyor, ama her seferinde baltayı taşa vuruyorlar. Eğer illa yolsuzluk görmek istiyorlarsa, gitsinler, aynaya baksınlar, orada İSKİ'yi görecekler, orada Kocaeli'ni görecekler, orada Anayasa Mahkemesi'nin kendileri hakkında verdiği trilyon davasını görecekler. Orada nasıl trilyon yolsuzluğu yaptılar, onu görecekler. Anayasa Mahkemesi tescilledi bunları. Hazine'nin size vermiş olduğu 1 trilyonu nerede harcadınız? Orada bakın, tescilli bu. CHP önce bir defa bunun pisliğini temizlesin. 

Eğer illa yolsuzluk yapan görmek istiyorlarsa, sağlarına, sollarına baksınlar. Bu çamurlar bizim üzerimize yapışmaz. Bu iftiralar, bumerang gibi döner, iftira sahibinin kendisini vurur. Nitekim görüyorsunuz, 6-7 aylık genel başkanlık süresinde, defalarca U dönüşü yaptı, defalarca sözünden çark etti, defalarca söylediğini yalanladı, defalarca (ben öyle demedim) diyerek yan çizdi. 6-7 ay içinde defalarca baltayı taşa vurdu. Ama özür dilemek yok, yüzü kızarmak yok, mahcup olmak yok. Özür dilemek yerine, her seferinde pişkinlik içinde kenara çekiliyorlar. Emin olun, benim aziz milletim de, bizzat kendi seçmenleri, kendi tabanları da bu pişkinlikten ciddi rahatsızlık duyuyorlar.''



Tüm bunlara aldırış etmeyeceklerini, bunlarla oyalanmayacaklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, çirkin iftiralara gereken cevabı anında vereceklerini, tutarsızlıklarını ve ilkesizliklerini anında ortaya koyacaklarını ve yollarına devam edeceklerini ifade etti. 


Hazreti Mevlana'nın, ''ehil olmayanlara sabretmek, ehil olanları parlatır'' sözünü hatırlatan Erdoğan, ''biz sabredecek ve milletimizin nezdinde tertemiz bir yıldız gibi de parlamaya devam edeceğiz'' diye konuştu.