Yunanistan’daki en önemli sorunlardan bir tanesinin din adamlarıyla ilgili olduğunu savunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Atanmış müftüyle işi ilerletme sorunu var, bunun Lozan'da yeri yok” dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
-Batı Trakya'nın dört bir yanından gelen siz değerli soydaşlarımıza, Türkiye'den milletimin selamlarını getirdim.
Yunanistan ile ikili ilişkilerimizin gelişmesi, azınlık sorunlarının çözülmesini kolaylaştıracaktır.
-(Batı Trakya Türklerine hitaben) Sizlerin, Lozan Anlaşması, Avrupa Birliği müktesabatı ve evrensel insan hakları anlayışına uygun olarak her türlü imkandan yararlanmanızı istiyoruz. Bu çerçevede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının uygulanmasını bekliyoruz.
-Yunanistan ile ilişkilerimizin düzelmesine özel önem veriyoruz. Atina'da Papulos ve Çipras ile görüşmeler gerçekleştirdik. İkili ilişkilerimizin düzeltilmesinin yanında sizlerin de haklarınızı konuştuk. Her türlü imkandan yararlanmanızı istiyoruz. Bu çerçevede Avrupa Birliği kurallarının uygulanmasını bekliyoruz. Rum kökenli vatandaşlarımızın da hayat kalitelerini arttırmak için çalışmayı sürdürüyoruz. Benzer çalışmaları Yunanistan'dan da beklemenin hakkımız olduğunu düşünüyoruz.
-Yunanintan'daki en önemli sorunlardan bir tanesi din adamları sorunudur. Atanmış müftüyle işi ilerletme sorunu var, bunun Lozan'da yeri yok. Biz kendi ülkemizde böyle bir durum yok. Niçin bizim baş müftümüz atama yöntemiyle geliyor? Biz Lozan'ı gündeme getirdiğimizde, Lozan Türkiye ile Yunanistan arasındaki bir anlaşma değildir, 11 ülke arasındaki bir anlaşmadır. Ege'nin bir kıyısı Türkiye, bir kıyısı Yunanistan, peki Japonya'nın Lozan'da ne işi var? İngiltere'nin ne işi var? 11 ülke Lozan görüşmesine katıldı. Bir güncelleme gerekir. Olaya adalar, karalar meselesi diye bakmaya gerek yok.
-Rum kökenli vatandaşlarımızın taleplerini, bunlarla diyalog içinde karşılamak için son yıllarda biz çok önemli adımlar attık. Tüm vatandaşlarımız gibi Rum kökenli vatandaşlarımızın da hayat kalitelerini artırmak için çalışmayı sürdürüyoruz. Benzer yaklaşımları Yunanistan'dan beklemenin de hakkımız olduğuna inanıyoruz.