Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye’de yeni bir anayasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyledi.
Anayasa Mahkemesi’nin 47. yıldönümü töreninde konuşan Erdoğan, hükümet olarak adaletin tecellisine yardımcı olmaya çalıştıklarını ifade etti.
Erdoğan, “Toplumsal gelişme, demokratikleşme, insan hak ve hürriyetleri gibi temel alanlarda katettiğimiz mesafeler kaçınılmaz olarak bazı anayasal düzenleme taleplerinin doğmasına da vesile olmaktadır. Bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu durum da budur. Anayasa Mahkemesi'nden siyasi partilerimize, Yargıtay'a, sivil toplum örgütlerimize varıncaya kadar geniş bir toplumsal kesimde acil bir anayasal düzenleme veya anayasal alanda yenilenme, tazelenme, güncellenme talepleri doğduğu aşikar" dedi.
Temel hak ve özgürlüklerin anayasal güvence altına alınmadığı, adaletin sağlanmadığı bir toplumda kalkınmadan, ilerlemeden, gelişmeden söz edilemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bildiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti, Anayasamızda demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanmaktadır. Devletin bu dört niteliğini asla birbirinden ayıramayız. Bunlardan herhangi birini ötekine feda edemeyiz. Aralarında bir öncelik sıralamasına da gidemeyiz. Bu dört temel nitelik,
birbirini tamamlayan, pekiştiren özelliklere sahiptir. Onun için Cumhuriyetimizin bu temel değerlerini her türlü tartışmanın üzerinde tutmaya devam etmek durumundayız.
Anayasamızda ifadesini bulduğu şekliyle cumhuriyetimize de demokrasimize de laikliğe de ruhu ve lafzıyla birlikte sahip çıkmalıyız. Milletimizin hukuka ve yargıya olan güvenini de ancak bu şekilde koruyabiliriz. Uluslararası kamuoyunda Türk yargısını örnek bir konuma yükseltmek bütün Türk vatandaşlarına düşen bir görevdir. Ancak yargı mensuplarımız, siyasetçilerimiz bu konuda daha hassas olmalıdır. Zira demokrasinin olgunluğuyla hukukun olgunluğu birbirine paraleldir.
Birbirine bağlı olarak ilerlemektedir. Bu bakımdan demokrasi ile hukukun çatışması düşünülemez. Ancak her ikisi de birbirini zenginleştiren, birbirini güçlendiren değerlerdir."