Politika

ERDOĞAN: AK PARTİ TERÖR ÖRGÜTÜYLE MASAYA OTURMAZ KAYSERİ (A.A)

21 Ağustos 2010 21:07

-ERDOĞAN: AK PARTİ TERÖR ÖRGÜTÜYLE MASAYA OTURMAZ  KAYSERİ (A.A) - 21.08.2010 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,''Bizim dört kez bunlarla (terör örgütü) bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir'' dedi. Başbakan Erdoğan, partisince Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. AK Parti hükümetlerinin  ''hiçbir terör örgütüyle masaya oturmayacağını, müzakere, anlaşma yapmayacağını'' ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''(Terör örgütüyle mücadele edeceğiz) dedik. CHP, hiçbir zaman terörle mücadelede yanımızda yer almadı. Şimdi bir yalan daha uydurdular. Terör örgütünün liderlerinden bir tanesi çıkıyor, bir şey söylüyor. CHP'nin, MHP'nin genel başkanı da onların yandaşları da ona inanıyor, gelip de bu ülkenin Başbakanının, bir partinin genel başkanının söylediğine inanmıyor.  Parlamento içinde bunların terör örgütü olarak ne olduğunu anlatan liderlerden bir tanesi de ben oldum. Bakın şimdi de hayır cephesinde kimler bir arada CHP, MHP, BDP, Türkiye Komünist Partisi, İşçi Partisi, YARSAV hepsi bir arada. Bu cephede başka destek kıtaları olarak kimler var? Kandil Dağı var. 'Oylamaya katılmayacağız' diyenler kimler? Hayır cephesi. Bizim dört kez bunlarla (terör örgütü) bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir. Bugüne kadar AK Parti iktidarı olarak terör örgütüyle hiçbir zaman masaya oturmadık, oturmayacağız da. Bizim felsefemizde, anlayışımızda böyle bir şey olamaz. Kendileri aynaya baksınlar. Terörist başını MHP, DSP, ANAP'a kim teslim etti? Onu idam etmeme sözünü kim verdi? Sayın Bahçeli, DSP, ANAP verdi.'' DSP, MHP, ANAP iktidarı döneminde Başbakan Bülent Ecevit'in, terör örgütü liderini neden idam edemediklerini açıkladıktan sonra Devlet Bahçeli'nin bir gazetecinin ''neden idam etmediniz'' şeklindeki bir soruya ''Sayın Başbakan gerekli açıklamaları yaptı, benim söyleyecek bir şeyim yok'' cevabını verdiğini belirten Başbakan Erdoğan, bu toplantıya ilişkin görüntülerin de geçen günlerde bir televizyon kanalında tekrar yayınlandığını söyledi. -''AK PARTİ'NİN SİYASETİNİ TERÖR ÖRGÜTLERİ BELİRLEYEMEZ''- Başbakan Erdoğan, terör örgütünün yol kesip, vatandaşları tehdit ederek, ''hayır'' oyu verilmesi yönünde propaganda yaptığını, CHP, MHP ve BDP'nin de meydanlarda terör örgütü ile aynı sloganı tekrarladığını ifade ederek, şöyle konuştu: ''Terör örgütü ve uzantıları silahla yapamadıklarını fitne ile yapma peşindeler. Meclis'te milletin iradesinin gereğini yerine getirip, oy kullanmaya elleri varmayanlar, şimdi teröristin fitnesine 4 elle sarılmak suretiyle... Terör örgütü Kandil'den ses veriyor, sufle veriyor bunlar meydanlarda... CHP, MHP, BDP toplantı salonlarında aynı doğrultuda nutuk atıyorlar. Terör örgütü Kandil'den konuşuyor, CHP, MHP, BDP Ankara'da onun hopörleri oluyor.  Silivri'deki iddianamelerde kimlerin kimlerle işbirliği tuttuğunu görüyorsunuz, Dörtyol'daki alçakça saldırıda kimlerin kimlerle işbirliği yaptığını gördünüz değil mi? Halk oylaması sürecinde kimlerin kimlerle işbirliği yaptığını gördünüz. Benim milletim bu oyuna gelmeyecek. Buradan bir kez daha açık açık söylüyorum, AK Parti, AK Parti hükümeti hiçbir terör örgütüyle masaya oturmaz, müzakere, anlaşma yapmaz. AK Parti'nin siyasetini terör örgütleri asla ve asla belirleyemez. AK Parti'nin rotasını asla ve asla çeteler belirleyemez, çizemez. AK Parti'nin rotasını millet çizmiştir millet.''  -''TERÖR ÖRGÜTLERİNİN AVUKATI OLMADIK''- Başbakan Erdoğan, 12 Eylül 2010 Pazar günü halk oylamasında ''darbe anayasası ile millet anayasasının oylanacağını'' ifade ederek, şöyle devam etti: ''Şunu bilin Tayyip Erdoğan'ın başında olduğu hiçbir hükümet terör örgütüyle masaya oturmamıştır, oturmayacaktır. Biz bugüne kadar ne aldatan olduk ne de aldanan olduk. Terör örgütlerinin avukatı olmadık, ama CHP Silivri'de avukatlık yapmaya devam ediyor. Biz milletin avukatı olduk. Karanlık senaryoları deşifre edeceğiz dedik, deşifre de ettik. Rahatsız oldular. Kirli tezgahları bozacağız dedik, tedirgin oldular. Hukukta kapalı devre, kast sistemini görüyorsunuz. Hukuku, adaleti nasıl birilerinin arka bahçesi haline getirdiklerini görüyorsunuz. Şimdi hukuk milletin ön bahçesi oluyor, kast sistemi, kapalı devre sistemi son buluyor. Bunu hazmedemiyorlar, artık milletin dediği olacak, bunu hazmedemiyorlar. Başbakan Erdoğan, son Milli Güvenlik Kurulu toplantısından ''terörizmle mücadelenin amansız şekilde devam edeceği'' yönünde çok önemli bir karar çıktığını da anımsatarak, ''Bizim bundan taviz vermemiz mümkün değil, sonuna kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu mücadelenin sadece silahlı mücadele olarak devamını savunmadık. Silah bırakması gereken terör örgütüdür. Çünkü güvenlik güçleri elindeki silahıyla asayişi sağlar, teröre karşı can ve mal güvenliği sağlar. Burada herhangi bir oyuna gelmemizi kimse bizden beklemesin'' diye konuştu. -KAYMAK TABAKA BUNLAR KAYMAK TABAKA- Erdoğan, şöyle devam etti: ''Merhum Menderes yola çıkarken ne dedi, 'Yeter söz milletin' dedi. Buna biz de bir şey ilave ettik, ne diyoruz 'Yeter karar da milletindir' diyoruz. Merhum Menderes bu yola yüreğini, bedenini koydu. Aynı şekilde biz de bu yola canımızı koyduk, yüreğimizi koyduk, biz de onlar gibi haykırdık, haykırıyoruz. 'Yeter artık dedik yeter'... Bu ülkede çetelere 'Yeter' diyen iktidar AK Parti iktidarı oldu. Milletin iradesini gasp eden hırsızlara 'Yeter' dedik. Milletin hazinesini hortumlayanlara 'Yeter' dedik. Ülkeye ufuk çizemeyen siyasete 'Yeter' dedik. Milletle aynı dili konuşamayan zihniyete 'Yeter' dedik. Benim milletime 'göbeğini kaşıyan adamlar', 'bidon kafalılar' diyenlere 'yeter' dedik. Millete tepeden bakanlara, bu aziz milleti hor görenlere 'yeter' dedik. Bu topraklardan Mimar Sinan yetişti, Gevher Nesibe Sultan yetişti, Melik Gazi yetişti, Dadaloğlu yetişti, Ahi Evran yetişti. Bu toprakları aşağılayan, bu toprağın insanını hor gören, Anadolu'ya, Trakya'ya kem gözle bakan, haddini de hududunu da bilmeyendir. Bunlar on yıllardır suyun başını tutmuşlar, bunlar suyun başında oturmuş oradan ahkam kesmişler. Bunlar millete tepeden bakmışlar. Kaymak tabaka bunlar kaymak tabaka... Ama şimdi sarsılmaya başladılar. Artık Anadolu sermayesi de geliyor, bunu görmeye başladılar. Ve bunlar açlık bilmezler, bunlar susuzluk bilmezler. Bunlar yokluk nedir yoksulluk nedir bilmezler. Yolu olmayan köyden bunların haberi olmaz. Susuz tarlaları bunlar bilmezler. Bu milletin on yıllardır yaşadığı acıyı sağır sultanlar duyar. Ama bunlar duymazlar. Bunlar milletin iradesine güvenmezler''