Politika

ERDOĞAN: AK PARTİ SORUN ÇÖZDÜĞÜ İÇİN HEDEFTE DÜZCE (A.A)

07 Mayıs 2011 21:30

-ERDOĞAN: AK PARTİ SORUN ÇÖZDÜĞÜ İÇİN HEDEFTE DÜZCE (A.A) - 07.05.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü mensuplarının telsiz konuşmalarında ''tek hedefimiz AK Parti'' dediğini belirterek, ''Neden AK Parti hedef; çünkü AK Parti sorun çözüyor, çözüm üretiyor, hizmet üretiyor, kardeşliği pekiştiriyor, doğu ile batıyı, kuzey ile güneyi kucaklaştırıyor'' dedi. Düzce'de düzenlenen mitingde vatandaşlara seslenen Erdoğan, ''Bizim nasıl bir millet sevdası içinde olduğumuzu, nasıl bir memleket sevdası içinde olduğumuzu birileri anlamak istemiyor. Birileri bu yola başımızı, yüreğimizi koyduğumuzu, bu yola beyaz gömleğimizi giyerek çıktığımızı anlamak istemiyor. Öleceğiz, sonunda bizi nereye koyacaklar? 2 metreküplük bir mezara koymayacaklar mı? Mezara koyacaklar. Benim boyum 1.85, belki beni daha büyüğüne gömecekler. Hoca efendi namaz kıldırırken, cumhurbaşkanı, başbakan niyetine demeyecek, işadamıysa trilyoner niyetine demeyecek, 'er kişi niyetine' diyecek, bayansa 'hatun kişi niyetine' diyecek. Eğer baki kalan bu kubbede hoş bir sada imişsen, eserler bırakmışsan anılırsın, yad edilirsin, ama arkanda eser bırakmamışsan bir daha seni kimse hatırlamaz, yanına bile uğramaz, ailen, çocuğun çoluğun bile uğramaz, bayramdan bayrama... Öyleyse bu kavga niye, bu kin, nefret, öfke niye, bunu aşmamız lazım'' diye konuştu. -''ÇETE KARDEŞLİĞİ KURDULAR''- Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''içine düştüğü hırsın etkisiyle ilke, sınır, ölçü tanımadan her konuyu istismar eden bir siyaset'' izlediğini söyledi. CHP'nin çetelerden medet ummakla kalmayıp, on yıllarca rekabet ettikleri siyasi anlayışlarla da iş birliği yaptığı görüşünü dile getiren Erdoğan'ın, ''CHP Genel Başkanı popülizmde bol keseden vadetmekte sınır tanımıyor. İlhamını kimden aldığı da şimdi anlaşıldı. Hani 'kim ne veriyorsa ben 5 fazlasını veriyorum' diyen bir siyasetçi vardı ya... Kim o?'' diye seslendiği vatandaşlar, ''Demirel'' diye bağırdı. Onların da CHP ile iş birliğine girdiğini, aralarında ''çete kardeşliği kurduklarını''  söyleyen Başbakan Erdoğan, ''Ömrü boyunca dini istismar edenler, CHP düşmanlığından ekmek yiyenler şimdi kalkıyorlar AK Parti'ye karşı CHP ile iş birliği yapıyorlar. Milletim zaten bunları tasfiye etti.  Şimdi 12 Haziran'da inşallah bir kez de CHP ile tasfiye edecektir'' dedi. Kılaçdaroğlu'nun Siirt'te yaptığı konuşmada, ''Allah'a karşı ağzı alınmayacak ifade kullandığını'' belirten Erdoğan, bu sözlerden dolayı kendisini Müslümanlardan, milletten özür dilemeye çağırdığını ama ''özür dileme erdemini'' göstermediğini belirtti. -KILIÇDAROĞLU'NUN TELEVİZYONA ÇIKMA TEKLİFİ- Kılıçdaroğlu'nun bir taraftan da televizyona çıkma teklifinde bulunduğunu dile getiren Erdoğan, ''Haddine mi ya... Sen daha çıraksın, dur bakalım. Bu lig meselesi. Amatör kümede oynayanla, süper ligde oynayanı biraraya getirmek mümkün mü? Sen daha dur bakalım. Daha çok ekmek yiyeceksin. Daha çok işin var'' diye konuştu. Erdoğan, SSK Genel Müdürlüğü zamanında yaşanan bir yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili, yetkili savcının Kılıçdaroğlu'nu sanık değil de tanık olarak çağırdığını belirterek, ''Kılıçdaroğlu o zaman kendisine karşı böyle bir kıyak yapan bu savcıyı da şimdi vefa borcu diye aday yapıyor. Nereden, Muğla'dan. Tıpkı yanı başımızdaki Zonguldak adayı gibi. Zonguldak adayının durumunu biliyorsunuz. Nerede, Silivri'de. Silivri'de de yatmadı. 2 yıla aşkın zamandır hastanede yattı. Hasta olduğu için mi? Doğrusu ben inanmadım. Siz inandınız mı? Ama bak şimdi aday. CHP Genel Merkeziyle Silivri'ye bir tünel yaptılar. Şimdi bu tünelden çıkış sağlayacaklar. Dertleri o. Ama ben inanıyorum ki Zonguldak'taki kardeşlerim de ona gereken cevabı 12 Haziran'da verecek.'' -''HER YAVRUMUZA BİR ELEKTRONİK KİTAP VERECEĞİZ'' AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Her yavrumuza bir elektronik kitap vereceğiz. Bütün müfredat bunun içerisinde var. İcabında bununla gidip geleceksin, başka bir şeye gerek yok, hazine bu hazine. Bunlardan ücret almayacağız, ücretsiz olarak biz bunları sizlere vereceğiz. Bunlar Kılıçdaroğlu projesi değil, bunlar AK Parti'nin projesi, farkımız bu. Kaynak Kemal değil, kaynak Türkiye'' dedi.  Erdoğan, partisince Düzce'de düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. İktidarları döneminde gerçekleştirilen sağlık hizmetlerinden bahseden Başbakan Erdoğan, ''18 noktada ambulans helikopterimiz var. 2 tane jet ambulansımız var, 3 tane daha geliyor 5 tane jet ambulans olacak'' dedi. Ülkeye hizmet için geceyi gündüze kattıklarını ve katmaya devam edeceklerini belirten Başbakan Erdoğan, ''Geriye dönüp baktığımızda, geçmişle mukayese ettiğimizde, ülkemizin her karış toprağında izimizin olduğunu görüyoruz. Mutluyuz, attığımız adımları görüyoruz'' diye konuştu. -''ONLAR BORÇLANDI BİZ ÖDEDİK''- İlk ve ortaöğretimde öğrencilerin okula başlarken sıralarında kitaplarını bulduklarını anlatan Başbakan Erdoğan, ''Şimdi yeni bir döneme giriyoruz. Artık akıllı tahta dönemine geçiyoruz. Her derslikte kara tahtayı kaldırıyoruz, akıllı tahtayı koyuyoruz. Bunlar bilgisayar donanımlı akıllı tahtalar. Sınıflarda projeksiyonlarımız, her şeyimiz var. İnternet ağı ile dünyaya bağlıyız'' dedi.  Konuşması sırasında alanda bulunanlara elinde bulunan ''elektronik kitabı'' gösteren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Her yavrumuza bir elektronik kitap vereceğiz. Elektronik kitap bu, görüyorsunuz değil mi? Bütün müfredat bunun içerisinde var. İcabında bununla gidip geleceksin, başka bir şeye gerek yok, hazine bu hazine. Bunlardan ücret almayacağız, ücretsiz olarak biz bunları sizlere vereceğiz. Bunlar Kılıçdaroğlu projesi değil, bunlar AK Parti'nin projesi, farkımız bu. Kaynak Kemal değil, kaynak Türkiye. Sizin bu sizin. Kaynağı sizsiniz, siz veriyorsunuz, bizde size geri gönderiyoruz. İnşallah bununla birlikte, George Amerika'da nasıl okuyorsa, aynı şekilde Düzce'de de benim Ahmedim, Mehmedim, Hasanım, Hüseyinim, Ayşem, Fatmam, Hülyam aynı şekilde okuyacak. Onlar okuyor da siz niye okuyamayasınız. Yani bu yoksulluktan değildi ki, yokluktan değildi ki ama götürüyorlardı. Ama şimdi durum öyle değil, şimdi bereket var hamdolsun, bereket.  Geldiğimizde bu ülkenin milli geliri 3 bin 400 dolardı ama şimdi milli gelirimiz 10 bin doları aştı. Yolsuzluğun olduğu bir hükümette bunlar olur mu? IMF'den MHP 30 milyar dolar istedi. Kalkmış şimdi diyorlar ki 'biz şöyle yaparız, böyle yaparız.' Biz sizin cemaziyelevvelinizi biliyoruz. Benim milletim size 5 sene görev verdi 3,5 sene sonunda bırakıp kaçtınız, niye? Battınız da onun için. 30 milyar dolar istediler IMF'den. Peki bize ne kadarla devrettiler onu 23,5 milyar dolarla devrettiler. Biz ne yaptık ödedik ödedik şimdi ne var 5 milyar dolar var. Onu da vereceğiz ha, sıkıntımız yok anında öderiz ama çok cüzzi, sembolik bir faiz olduğu için, 2012 sonuna kadar onu da sıfırlayacağız, o da bitecek. Borç morç falan böyle şeyler almıyoruz. 3 yıldır anlaşma falan da imzalamıyoruz. Çünkü biraz ileri gittiler, siyasi işlere karışmak istediler. Dedik, 'kusura bakmayın' eğer parayla ilgili konuşacaksak konuşalım, ama kurumlarla ilgili derseniz, kusura bakmayın o iş bizim işimiz.' Ve 23 milyar dolar nire, 5 milyar dolar nire. Bunu biz yaptık, onlar borçlandı biz ödedik, onlar kirletti biz temizledik.''