Gündem
Deutsche Welle

Erdoğan’a "3. doz" tepkisi

02 Haziran 2021 15:56

Hilal Köylü

Türkiye'de koronavirüsle mücadelede 14 Ocak'ta kameralar karşısında ilk doz aşısını yaptırarak aşı kampanyasını başlatan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, tarihler 1 Haziran’ı gösterdiğinde 3. doz aşısını olduğunu açıkladı. Bu açıklamasıyla hem bilim dünyasının hem de siyasetin tepkisini çeken Erdoğan’ın Türkiye'deki aşı programına güvensizliği artırdığı belirtiliyor.

TRT canlı yayınına katılan Erdoğan, Türkiye'de aşılama programının hızlanacağını dile getirirken, kendisinin antikor seviyesi hakkında şu bilgiyi paylaştı:

"Ben 3 aşımı oldum. Bir de, o üç aşıdan sonra antikor yükseldi mi, yükselmedi mi bununla ilgili adımı attım. Hamdolsun 2160’ı yakaladım."

Erdoğan’ın bu açıklaması kafaları karıştırdı."Ben 3 aşımı oldum" demesi, 14 Ocak’ta ilk doz aşısını olan Erdoğan’ın 5 ay içinde 3. dozunu yaptırdığına işaret ediyor. Ancak bilim insanları, 5 ayda 3 doz aşı yapılmasının "dünyanın hiçbir yerinde önerilmediği"ne dikkat çekerken, Erdoğan’ın açıklamalarının "soru işaretleriyle dolu olduğu" yorumunu yapıyor.

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Bengi Başer, Erdoğan’ın 1 Haziran tarihi itibariyle 3 aşı olmasının bilimsel temeli olup olmadığına ilişkin DW Türkçe'nin sorusuna "Sinovac aşısı için ilk dozdan 6 ay, Biontech için de bir yıl sonra 3. dozun yapılabileceği konuşuldu, önerildi tüm dünyada. Eğer Erdoğan 14 Ocak’ta ilk dozunu olduysa 5 ayda 3. dozunu yaptırmışsa bunun bilimsel bir karşılığı yok. Açıklaması, bize –aşı oluyorum- dediği an, -olmadı mı- sorusunu sordurtuyor. Eğer, illa ki 14 Ocak’ta olmuşsa, neden 3. dozu da yaptırmış bunu da sormamız gerekiyor, nedir sebebi" yanıtını veriyor.

Başer, "Ortada bir karmaşa var" derken, sözlerini "Genel anlamda Erdoğan’ın Türkiye'de aşı kampanyası başlamadan aşılandığını anlıyoruz. Örnek olarak halkın karşısına çıkmıştı, halkı aşıya teşvik etmek istemişti. Ama şimdi görüyoruz ki 14 Ocak'taki aşısı şüpheli. Üzerine sorular soruluyor. Ortada güven sarsıcı bir durum var" diye sürdürüyor.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Esin Şenol da, Erdoğan’ın açıklaması için "Aşıyla geç buluşmuş, bırakın 3. dozu ikinci dozunu olamamış milyonlarca insan varken ne diyebiliriz ki. Şu an dünyada da Türkiye'de de 3.doz için gerekli mi, değil mi diye veri oluşturulmaya çalışılıyor tüm dünyada. Sayın cumhurbaşkanı neyi, niçin yapmıştır, yaptırmıştır" yorumunu yapmakla yetiniyor.

"Doğruyu söylemek zorunda"

Salgının başından beri iyi yönetilemediğini tezinde ısrar eden Türk Tabipleri Birliği (TTB) de, Erdoğan’ın açıklamasının bu tezi doğruladığına dikkat çekiyor. TTB Merkez Konseyi 2.Başkanı Ali İhsan Ökten "Erdoğan’ın 3.doz açıklaması skandallarla dolu" derken, neden böyle düşündüğünü DW Türkçe'ye şöyle özetliyor:

"5 ayda 3 doz uygulaması dünyada görülmüş şey değil. Türkiye'de 14 Ocak'ta başlayan aşı kampanyası çerçevesinde ikinci dozların ilk dozdan iki hafta sonra yapılabileceği açıklandı. Sonra bu ara sırasıyla 4 ve 6 haftalara çıkarıldı. Cumhurbaşkanı hangi takvimle aşılanmıştır bilmiyoruz. Açıklamasının hem bilimsel temeli yok hem kafa karıştırıcı. Toplumun aşı beklediği bir dönemde böylesi bir karışıklık yaratmak büyük skandal. 14 Ocak'tan önce aşı olmuşsa ve 14 Ocak’ta da aşı oluyormuş gibi yapmışsa o ayrı skandal. Böyle anlaşılıyor açıklamalarından. Ülkeyi yöneten kişinin güven vermesi, doğruyu söylemesi gerekir."

Ökten, Türkiye'de aşı programının daha başlamadan bilmeceye dönüştüğünü, başladıktan sonra da programla ilgili soru işaretlerinin tükenmediğini hatırlatıyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çin Sinovac'ın ürettiği Coronavac aşısının Türkiye'de 11 Aralık’ta uygulanmaya başlanacağını duyurmuştu. Ancak bir aylık rötarla başlayan programda kimlerin, ne zaman aşılanacağı, Türkiye'nin yeterli aşıya ulaşıp ulaşamayacağı sık sık tartışma konusu oldu. Aynı zamanda aşı sepetinin geliştirilmediği eleştirilerinin de hedefinde olan Sağlık Bakanlığı, Pfizer-Biontech ortaklı aşıyı, aşılama kampanyasına 3 Nisan’da dahil edebildi.

TTB 2. Başkanı Ökten, Erdoğan’ın 3. doz açıklamasından sonra Sağlık Bakanlığı’nın yeni bir açıklama yapıp, aşılama kampanyasında önceliklerin nasıl belirlendiği, devlet yetkililerinin bu kampanyaya nasıl dahil edildiği bilgisini kamuoyuyla paylaşmasını istiyor.

CHP'nin tepkisi

Erdoğan’ın 3. doz açıklamasına siyasi muhalefetin tepkisi ise çok sert. Türkiye'ye aşı sevkiyatını ve aşı programını yakından izleyen CHP’li Murat Emir, Türkiye'de 14 Ocak'tan önce nüfuzlu kişilere "el altından aşı yapıldığı" iddiasını ortaya atmıştı. Erdoğan’ın açıklamasının bu iddiayı doğruladığına işaret eden Emir, "5 ayda 3 doz aşı mümkün olamayacağı için ilk doz aşısını 14 Ocak’tan önce yaptığı anlaşılıyor. Türkiye'de aşı programı inandırıcılığını tamamen yitirmiştir. Devletin cumhurbaşkanı, Türkiye'deki pandemi yönetiminin güvenilir olmadığını açıkça dile getirmiştir. Türkiye'de bilimsel ölçütlere göre değil kişisel ölçütlere göre aşı yapılmaktadır" çıkışında bulundu.

Murat Emir, Erdoğan’ın ne zaman hangi aşıyı olduğu konusunda toplumu bilgilendirmesi gerektiğini belirtirken, İyi Parti’li Aytun Çıray Erdoğan’a "acil istifa" çağrısı yaptı.

Aytun Çıray, 2012’de Almanya’da adı bir kredi skandalına karıştığı için cumhurbaşkanlığı görevinden istifa etmek durumunda kalan Christian Wulff'u hatırlatan Çıray, "Demokrasilerde halkın hukukunu çiğneyenler istifa ederler. Cumhurbaşkanı Erdoğan 3. dozunu olmuş, antikorunu yükseltmiş. Demek ki halkın da 3. doza ihtiyacı var. Kimse, halktan farklı muameleye tabii olamaz. Erdoğan, acilen istifa etmelidir. Etmezse de zaten halk onu seçimle cumhurbaşkanlığı görevinden indirecek" dedi.

2 Haziran 2021 itibariyla Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de toplamda 29 milyon 382 bin 776 kişi aşılandı. İki doz uygulanan kişi sayısı henüz 12 milyon 637 bin 753. Sağlık çalışanlarından başlayıp, 85 yaş üstü bireylerin aşılamasıyla devam eden aşılama kampanyasında 50 yaş üstü bireylerin aşılamasına geçildi.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle