T24 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "(4+4+4 yasa tasarısı) engelleyemeyeceksiniz, bugün perşembe bu komisyon çalışacak, yarın cuma gene çalışacak, gerekirse cumartesi, pazar gene çalışacak, ama bu çıkacak" dedi.
Erdoğan, Karayolları Şefliği önünde gerçekleştirilen toplu açılış töreninde konuştu.
CNNTürk'te yer alan habere göre, TBMM'de görüşülmeye başlanan ve kademeli eğitimi 12 yıla çıkaran yasa teklifiyle ilgili konuşan Erdoğan şöyle dedi: "Dün TBMM'de görüşülmeye başlayan kanun tasarısı. Tabii bu kanun tasarısı ne yazık ki muhalefetin her zamanki oyunlarıyla hep engellenmeye çalışılıyor. Gururlanıyor, neymiş? 4 4 4 için komisyonda 12 saat konuşmuş. Kim? CHP'nin bir milletvekili, eğitim nedir diye sorsan haberi yok, ama 12 saat konuşma yapmış ve bununla gururlanıyorlar, 'bunu engelleyebilir miyiz, engelleyemeyiz mi' diye. Yahu engelleyemeyeceksiniz, engelleyemeyeceksiniz.
Bak, bugün perşembe bu komisyon çalışacak, yarın cuma gene çalışacak, gerekirse cumartesi, pazar gene çalışacak, ama bu çıkacak. Niye? Çünkü bu millet yüzde 50 ile bir yetki verdi. Verdiği bu yetki işte bunları çözün diye, bunlar çözülecek. Şimdi birileri çıkıyor diyor ki 'yüzde 50 istediğimi yaparım anlamına gelmez' Doğru azınlıkların hukukunu da koruruz, ama çoğunluğu da azınlığa mahkum etmeyiz. Zira kusura bakmasınlar da yüzde 50'yi biz kalkıp da size de mahkum edecek değiliz.
Zira, bu dört, dört, dört bugünün işi değil yılların işi. Efendim, 40 yıl öncesinin hesaplaşması değil, biz hesaplaşmak için bu yolda değiliz. Alınan hakların geri iade edilmesidir bu, geri iade edilmesidir. Bunu farklı yerlere çekmenin de anlamı yok. Bunları geçen salı Meclis'te de söyledik. Tekrar üzerinde durmaya gerek yok. Bunun için ne anneler ağladı, ne kızlarımız kapılardan geri döndürüldü, şimdi işte bu haklar iade ediliyor, yapılan bu. Ben bunu nerede konuşuyorum, hoşgörünün beşiğinde konuşuyorum."
'Milli birlik ve kardeşlik sürecini sonuna kadar sürdüreceğiz'
Başbakan Erdoğan, kadınların yoksulluğunun, gözyaşının, çaresizliğinin istismar edilmesi ve yaşanan acılara son verilmesinin mücadelesini verdiklerini belirterek, "Bu uğurda ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bu ülkede terörün yol açtığı, terörün istismar ettiği, yoksulluğun yol açtığı acıların dindirilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Samimiyetle başlattığımız milli birlik ve kardeşlik sürecini samimiyetle, kararlıklıkla sonuna kadar sürdüreceğiz" diye konuştu.
Türklük, Kürtlük, Lazlık, Çerkezlik, Gürcülük, Abazalık şu ya da bu ayrımı yapmadıklarını, yaratılanı Yaradandan ötürü sevdiklerini anlatan Erdoğan, "Kimse yaradılıştan suçlu olarak doğamaz, kimse hangi etnik unsura, hangi etnik yapıdan doğacağını bilebilir mi, bilemez. Kimisi Türk olur, kimisi Kürt olur, kimisi Alman olur, beyaz ırktan olur, şu olur, bu olur her şey olabilir, ama biz insanları ayırmayız, dışlamayız. Onun için bizim değerlerimiz içerisinde dışlama yok, ayrımcılık yok. Sadece insanı insan olarak saygıyla karşılamak ve sevmek var" dedi.
'Uludere'nin acısı, bizim acımızdır'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Salı günü eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in milletvekilleriyle birlikte Uludere'yi ziyaret ettiğini de anımsatarak, orada acılı ailelerle, kardeşini, çocuğunu, eşini kaybetmiş vatandaşlarla buluştuklarını, dertleştiklerini söyledi.
"Uludere'nin acısı, bizim acımızdır. Uludere'de kaybedilen canlar şüphesiz ki bizim canlarımızdır" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu. "Biz bu meseleyi gerek askeri yargı, gerek sivil yargı sonuna kadar takip ediyoruz, edeceğiz. Bu meselenin (Uludere olayının) istismar edilmesine, siyasi bir malzeme olarak kullanılmasına, siyasi vampirler tarafından fırsat gibi görülmesine müsaade etmeyeceğiz.
Biz ölenlerin üzerinden, ölenlerin etnik kimliğine, yaptıkları işe, inançlarına, mezheplerine bakmayız. Bu ülkenin her bir vatandaşı bizim nazarımızda birdir, birinci sınıf vatandaştır. 75 milyonun bizim samimiyetimizden emin olmasını istiyorum. Mardin'in, Mardinli kardeşlerimin bizim samimiyetimizden hasbiliğimizden emin olmasını diliyorum.
Bizler birbirimize inanırsak, birbirimize güvenirsek bizim aşamayacağımız hiçbir engel yok. Allah'ın izniyle, sizlerin desteğiyle ve hayır duasıyla 9 yılda çok önemli işler başardık, önemli adımlar attık, aynı kararlılıkla devam edecek, bölgenin vatandaşlarımın sorunlarını hepsinin sorunlarını, ister Zaza olsun, ister Türk olsun, ister Kürt olsun hepsinin sorunlarını çözdük, çözüyoruz, çözeceğiz."