Politika

ERDOĞAN: "SAĞLIK KONUSUNDA VATANDAŞA BÜTÜN KAPILAR AÇIK" KIZILCAHAMAM (A.A)

17 Ekim 2010 00:16

-ERDOĞAN: "SAĞLIK KONUSUNDA VATANDAŞA BÜTÜN KAPILAR AÇIK" KIZILCAHAMAM (A.A) - 16.10.2010 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Artık benim vatandaşım istediği hastaneye gidiyor, istediği hizmeti alıyor, istediği eczaneye gidip ilacını rahatlıkla alabiliyor. Hiçbir kapı kendisine kapanmıyor, kapanamaz, kapanmayacak'' dedi. Başbakan Erdoğan, Kızılcahamam Belediyesi Düğün Salonunda vatandaşlara seslendi. Salona gelişinde aynı binada düğün yapan Ramazan-Neşe Bülbül çiftini gören Erdoğan, çifti tebrik ederek, geline bilezik taktı. Erdoğan konuşmasında, Türkiye'nin durumunu müzakere etmek, bundan sonra atılacak adımlara karar vermek için her sene iki kere milletvekilleri ile istişare toplantılarını yaptıklarını söyledi. Bugün yaptığı açılış konuşmasının ardından İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in sunum yaptığını, milletvekillerinin sorularına cevap verdiğini anlatan Erdoğan, yarın da tüm milletvekillerinin bakanlara sorular yönelteceğini, kendisinin de adeta moderatörlük yapacağını söyledi. ''Danışan dağlar aşar, danışmayan düz yolda şaşar'' şeklindeki atasözü ile Pir Sultan Abdal'ın ''Ne kadar bilsen de bilene danış, danışan dağları aşar mı aşar, danışmadan yola gitse bir kişi, yorulur yollardan şaşar mı şaşar'' sözlerini hatırlatan Erdoğan, ''Mesele bu. İşin inceliği bu, hassasiyet bu. Şimdi yola çıktık. Bunca zamandır yürüdük yürüdük ve 12 Eylüle geldik'' diye konuştu. Kızılcahamam'ın 12 Eylüldeki halk oylamasında farklı bir refleks ortaya koyduğunu, merkez ve ilçelerin ortalamasında yüzde 75 ''evet'', yüzde 25 ''hayır'' çıktığını belirten Erdoğan, sonuçlardan ötürü Kızılcahamam halkına teşekkür etti. Kızılcahamamlıların ileri demokrasiye ve özgürlüklere ''evet'', darbe anayasasına ''hayır'' dediğini ifade eden Erdoğan, halkın sivil anayasa, milletin anayasası isteğini ortaya koyduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, milletin anayasasıyla ilgili uyum yasalarını çıkarma çalışmaları başlattıklarını kaydetti. -''TURİZMDE FARKLI BİR PATLAMAYI GERÇEKLEŞTİRMESİ GEREKİR''- Kızılcahamam'ın doğal, termal güzellikleriyle farklı bir yer olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, ''Bu güzelliklerin olduğu böyle bir ilçemizin inanıyorum ki turizmde çok daha farklı bir patlamayı gerçekleştirmesi gerekir. Onun için de şu anda atılmış bazı adımlar var'' dedi. Erdoğan, Belediye Başkanı Coşkun Ünal'dan brifing aldığını belirterek, bugüne kadar eğitimden sağlığa attıkları ve atacakları adımlar üzerinde durduklarını söyledi.  Göreve geldiklerinde Kızılcahamam'da 24 olan derslik sayısını 110'a çıkardıklarını, ayrıca aile hekimliğine geçildiğini ve yedi hekimin aile hekimi olarak görev yaptığını anlatan Erdoğan, devlet hastanesine fizik tedavi ünitesi, jakuzi ve buhar odasının yapılmasının atılan diğer adımlar olduğunu belirtti. Erdoğan, asıl beklentinin doğalgaz noktasında olduğunu bildiğini belirterek, ''Malum doğalgaz özelleştirmede ve özelleştirmede olması hasebiyle şu anda teklifler alındı, ihalesi yapıldı. Şimdi ihaleyi hangi firma alırsa o firmaya Ankara'nın doğalgaz bağlanmayan Kızılcahamam, Şereflikoçhisar gibi ilçelerini de onun kapsamına almak üzere kendilerine vereceğiz. Şebekelerin döşenmesini, bu imtiyazı almış olan, ihaleyi kazanan firma yapacak'' diye konuştu. TOKİ çalışmalarına değinen Erdoğan, 298 konutun yüzde 98'inin tamamlandığını, kısa süre sonra sahiplerine teslim edileceğini söyledi.  -''İKTİDARIMIZDA ÜNİVERSİTESİ OLMAYAN İL KALMADI''- Bir vatandaşın ''ilçeye üniversite yapılmasını'' istemesi üzerine Erdoğan, Kızılcahamam için üniversitenin lüks olacağını, Kızılcahamam'ın üniversiteyi kaldırmayacağını ifade etti. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biz hiçbir iktidara benzemeyiz. Bizim iktidarımızda üniversitesi olmayan il kalmadı, hepsine üniversiteyi getirdik. Fakülteleri, meslek yüksekokullarını da açtık, açıyoruz. Kızılcahamam ile ilgili olarak da yine Ankara'daki üniversitelerin, sağlığa yönelik veya daha farklı bir konuda fakülte veya sağlık meslek yüksek okulu gibi bu tür adımlar atma kararını eğer herhangi bir üniversite bizden isterse bu zaten meclis kararı gerektirmiyor, Bakanlar Kurulu olarak böyle bir adımı zaten atarız. Bu konuda sıkıntı yok. Fakat bir şeyi bilmenizi istiyorum. Biz ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız, yeter ki Ankara, Gazi mi ister, Hacettepe mi ister, Ankara Üniversitesi mi ister, hangisinden böyle bir talep gelirse biz hemen buna yardımcı oluruz. Hatta ilgili arkadaşlarımıza siz de zaten bölge milletvekilleri, Genel Başkan Yardımcılarım, Bakanım Ankara Milletvekili olarak buradalar. Kendileri bu üniversitelerin rektörleriyle görüşerek, Kızılcahamam'a hangisi uygun düşerse bu konuyla ilgili adımı atar ve kararı çıkarırız. Ama bu karar çıkarken tabii ki üniversite buradaki fakülte için hemen yer ister onu da söyleyeyim. Der ki 'hani bina nerede'. Onun için Kızılcahamamlı iş adamlarının da ellerini ceplerine atmaları lazım. Bunları inşallah rektörlerle görüşürüz ve ona göre de inşallah planlama yaparız.'' -''OLMAYAN ŞEYLER BU DÖNEMDE GERÇEKLEŞTİ'' İlçe merkezinde 300 kişilik öğrenci yurdu için kamulaştırma yaptıklarını, Kızılcahamam Lisesi'nin Anadolu Öğretmen Lisesi'ne dönüştürüldüğünü, özel idare tarafından okul öncesi eğitim kurumu için arsa temini yapıldığını belirten Erdoğan, özellikle köylerin ihtiyaçlarını temin için yapılan yatırımların, bundan sonra ihtiyaç tespiti ile artarak devam edeceğini söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti: ''Özellikle eğitimde olmayan şeyler bu dönemde gerçekleşti. Şu anda ilköğretimde, ortaöğretimde kız-erkek öğrencilere eğitim yardımı parasal olarak her ay yapılıyor. Aynı şekilde kitaplar kız-erkek, fakir-zengin ayrımı yapılmaksızın herkese ücretsiz verildi, veriliyor. Buralarda da ayrım olmayacak. Sağlıkta artık benim vatandaşım istediği hastaneye gidiyor, istediği hizmeti alıyor, istediği eczaneye gidip ilacını rahatlıkla alabiliyor. Hiçbir kapı kendisine kapanmıyor, kapanamaz, kapanmayacak. Adalette, emniyette kararlı adımları atıyoruz. Enerjide aynı şekilde... Tarımla ilgili attığımız adımlar ortada. Bundan sonra da bu adımları kararlı şekilde atacağız. Türkiye artık kabına sağmıyor. Türkiye artık 780 bin kilometrekarenin içinde yaşayan bir ülke değil. Türkiye artık bir dünya ülkesi, gündemi belirlenen bir ülke değil, gündem belirleyen bir ülke. Zira biz güçlü bir tarihin mensuplarıyız, evlatlarıyız. Bize yakışan neyse onu yapmaya mecburuz. Şu anda onu yapıyoruz, ama sizinle beraber. Bu kadar kısa zamanda 24 saat içinde dün akşam hemen bir anda buraya gelişiniz sebebiyle sizlere teşekkür ediyorum. Bu birlikteliğinizi Allah daim etsin. Ama sizden bir şey istiyorum: 8 ay sonra seçim var, 'durmak yok yola devam' diyoruz. İnşallah daha çok çalışacağız, kapı kapı dolaşacağız, el ele vereceğiz, daha güçlü şekilde ülkemizi yarınlara hazırlayacağız. Çünkü bize bu yetmiyor, yeniden büyük Türkiye'yi tarihte olduğu gibi kuruyoruz, hep birlikte kuracağız.''