Kültür-Sanat

'Enis Batur'u sevmek'

Cumhuriyet yazarı Haydar Ergülen, şair ve yazar Enis Batur'u sevmek üzerine yazdı

14 Mayıs 2012 18:22

Haydar Ergülen
(Cumhuriyet, 14 Mayıs 2012)

2. Uluslararası Eskişehir Şiir Festivali 10-13 Mayıs tarihleri arasında yapıldı. Festivalin onur konuğu şair ve yazar Enis Batur üzerine yapılan panelde Azad Ziya Eren, Timour Muhidine, Gültekin Emre ve Merih Akoğul konuştular; ben de hem panele göz kulak oldum, hem de aşağıdaki kısa sevgi mektubumu sundum. (“Göz kulak olmak”: Yönetmek, idare etmek, moderatör ve en çok da kolaylaştırıcı yerine bunu öneriyorum. “Göz kulak olmak”ta hem bakım, hem sevgi, hem özen var, başka da ne olsun?)

Yıllar önce “Ece Ayhan’ı sevmek için 10 sebep” başlıklı bir yazı yazmıştım. Enis Batur için de 10’dan çok sebep vardır kuşkusuz, fakat hepsi buraya sığmazsa başka sebep aramayın!

Saygın yaygın: Adı yaygın, yapıtları yaygın, şöhreti yaygın, ama aynı zamanda da saygın: Saygın yaygın. Genellikle ikisi bir arada bulunmaz, bir arada bulunduğu nadirdir. “Kült”ün tanımında “az sayıda” tutkulu, meraklı okurdan, izleyiciden söz edilir, ama bazen çoğunluğun da “azınlık” gibi davrandığı ve o şaire, yazara “uygun” olduğu olur. Enis Batur’un okurlarının aynı zamanda hayranları da olduğunu düşünüyorum. Eh, bir şair de “kült” mertebesine vardıysa artık ona da şiirde, yazıda ölüm yoktur!

Yerli Yersiz: Enis Batur’un ilk şiir kitapları Nil ve İblise Göre İncil yayımlandığında “yersiz” olduğu söylendi, ima edildi, yazıldı. 1973’ün üstünden 40 yıl geçti nerdeyse ve Batur geçen zamanda “yerli”lere özgü işler de yaptı. “Yerli yersiz” deyimini tam da bu nedenle kullandım, ama diğer ve aslında, asıl anlamıyla da, onun yaptıkları, yazdıkları için memlekette bu deyimden daha iyisinin olacağını da sanmam. Hem “yerli yersiz”ler de olmasaydı ne yapardık bu çölde?

Vaat tutucu: Edebiyat ve şiir dergisi tiryakileri ve dergi çıkaranlar, bilhassa da 50 yaş üstündekilerin diyelim eski dergilerden bildiği şeyler vardır: Önümüzdeki sayı neler olacak? Çocuktum ve merakla en çok önümüzdeki sayıyı beklerdim. Çoğu kere de, söylemeye gerek yok, o vaat edilenler olmazdı; daha da kötüsü o dergi bir daha çıkmazdı. Ben Enis Batur’un çıkardığı hemen her dergiyi aldım, okudum, sevdim ve sakladım. Yazı’dan Argos’a, onlarda da çok şey vaat etti, çoğunu da gerçekleştirdi, ama daha önemlisi ben Enis’in kendisini o dergilere benzetiyorum. Bazen kendisi vaat ediyor, ama okuru o söylemese de hep vaat ettiğini ve bunları tuttuğunu biliyor.

Hemşair hemşeri: Eser sahibi sözü hoştur, ama kaç eser sahibi, üstelik şairse, son tahlilde şiire sayılması gereken bir parkın da sahibidir? Eskişehir Şiir Buluşması’nı üstlenen Tepebaşı Belediyemize ve sevgili başkanımız Ahmet Ataç’a şükran borçluyuz. Odunpazarı Belediye Başkanımız Sevgili Burhan Sakallı’yı da unutamayız; çünkü bu şehrin üç parkına şairlerin adını vermiştir: İlhan Berk Parkı, Enis Batur Parkı ve onlardan daha küçük bir şiir yazarının parkı. Enis Batur’u hemşair hemşerim olduğu için ve adı bir parkta durduğu için de sevdiğimi söylemiş miydim?

Dört kol sürpriz: Ben de diğer okurları gibi Enis Batur’u hem yazdıkları hem de yazacakları için seviyorum. Bunu biraz “vaat tutucu” kavramıyla da belirttim, ama insan Enis Batur gibi, hadi ben de artık Türkçeleşmiş o klişeyi kullanayım “atlet komple” bir şiir ve yazı insanından, hem bu kadar çok ve farklı yazan, Ece Ayhan’ın “Dört koldan yazıyor” dediği bir yazardan daha kim bilir neler okuyacağının sevincini duyuyor her yeni kitabını okurken. Fakat bazen de o sürprizleriyle ters köşeye yatırıyor okurunu. Tıpkı “The Kiss on the Balcony” şiirinde olduğu gibi: “Bugün 28 Nisan 2011, yarım milyon durgun/ Zekâlı Bokingam sarayının balkonuna/ Dikmiş gözlerini, iki milyar gabi ekran/ Önüne kilitlenmiş, Cambridge dükü düşesi/ Dudak ucuyla öpecekmiş. Bir balkon bulsam/ Çıkacağım dışarı ben de, gelene geçene/ Göstereceğim işe yaramaz emektar dükümü,/ Onlarınkini bilemem, ben müstakbel saray/ Şairi ya da soytarısı, budur kayıp hayatımın/ İçimi acıtan dökümü.”

Okurunun yetişmekte zorlandığı ve aynı zamanda da okur yetiştiren/okurunu yetiştiren bir şair ve yazar olarak Enis Batur’u sevme sebeplerim bunlarla sınırlı değil,

onları da size sonra söylerim.