Sağlık

En zehirli pirinci Türkiye yemiş; böcek zehiri ve alerjik maddeler çıktı!

Mersin Limanı’nda ele geçirilen GDO’lu pirinçlerin test sonuçları korkutucu. Pirinçlerde böcek öldürmeye yarayan toksinler bulunuyor

27 Nisan 2013 11:35

Mersin’de ele geçirilen GDO’lu pirinçlerin test sonuçları uluslararası düzeyde skandala yol açacak boyutta. Uzmanlara göre test sonuçları ABD-AB arasında devam eden ticaret müzakerelerini kesebilir. GDO krizinin ortaya çıkmasının ardından ABD Büyükelçiliğinden yapılan acil açıklama da bu skandalı engellemeye yönelik. Test sonuçlarıyla ortaya çıkan GDO’lu pirinçlerin içinde böcekleri öldürmeye yönelik toksinler içeren BT63 türü yer alırken bunun yanında en sabıkalı türlerden olan LL601 de ABD’de 750 milyon dolar tazminata sebep olmuştu. BT63’le ilgili fareler üzerinde yapılan deneyler alerjiye yol açtığını göstermişti.

Önceki haftalarda Mersin Limanı’nda yakalanan GDO’lu pirinçler ile GDO tüm Türkiye’nin gündemine oturdu. Yakalanan pirinçler için İTÜ’de 4 nisanda yapılan var-yok testleri pozitif çıktı. Taraf’ın dün ulaştığı ikinci aşama olan kimliklendirme test sonuçları ise uluslararası skandala imza atacak nitelikte.

 

ABD-Çin üretimi birarada

 

Sonuçlara göre pirinçte, Çin’de çiftçilere devlet tarafından gizlice ürettirilen, istenmeyen böcekleri öldürmeye yönelik toksinler içeren BT63 türü tesbit edildi. Yine sonuçlarda görülen ve uzun süreden beri ilk defa ortaya çıkan LL601 de ABD’de 750 milyon dolar tazminata sebep olmuştu. 2006 yılında üretim izni olamayan sadece deneme amaçlı ekilen LL601’in diğer temiz tarlalara sıçramış, deneme üretimi yapan Bayer, ABD’li çiftçilere 750 milyon tazminat ödemek zorunda kalmıştı. Ancak 2009 yılından bu yana AB’de LL601 vakasına hiç rastlanmamıştı. Mevcut durum, uzun aradan sonraki ilk LL601 vakası olacak. Burada en dikkat çeken nokta dünyada ilk kez ABD ve Çin’de üretimi yapılan sonuçları Taraf gazetesinden Serkan Ayazoğlu'na değerlendiren Greenpeace Akdeniz Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç, skandalın uluslar arası bir krize dönüşebilecek nitelikte olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bugün Mersin’de ortaya çıkan GD pirinç skandalı 2006’dakine benzer, ABD’li firmaların ana aktör olduğu yeni bir uluslararası skandala dönüşecek gibi görünüyor. Nitekim Greenpeace’in uluslararası yönetimiyle yaptığımız görüşmeler sonucunda başta Greenpeace Uluslararası, Avrupa ve Çin ofisleri olmak üzere tüm Greenpeace ofisleri skandalı takibe başladı. Bu tarz bir uluslararası boyut kazanmış bir skandal şu anda ABD ile AB arasında yürütülen ticaret müzakerelerine büyük sekte vurur. Bu müzakerelerde bir numaraları gündem maddesi tarım ürünlerinin karşılıklı ticaretiydi ve bu kapsamdaki en önemli iki maddeden birisi genetiği değiştirilmiş ürünlerin ticaretine esneklikler getirilmesi. ABD tıpkı Türkiye’ye yaptığı gibi, Avrupa Birliğine de GDO kanunlarının esnetilmesi, böylece ABD’den gelen GDO’ların daha rahat AB pazarına girebilmesi için yoğun baskı yapıyor. Tam da böyle bir süreçte ABD kaynaklı uluslararası bir GD pirinç skandalı ABD’nin bu müzakerelerdeki çabalarını tamamen boşa çıkartıyor olacak. Pirinç skandalı ortaya çıktığı andan itibaren ABD Büyükelçiliğinin acilen hükümet ve basın nezdinde devreye girmiş olmasının ana sebebi de bu."

 

Tedarikçi firmalar sorumlu

 

Pirinçleri tedarik edip Türkiye’ye satan uluslararası firmalar olduğunun altını çizen Dinç “Üç firmanın da gümrük mühürlü pirinçlerinden alınan örneklerde iki ayrı GD pirinç genine aynı anda rastlandı. Bu genetiği değiştirilmiş pirinçler ABD’de üretilen, Glufosinat (yabani ot ilacı) dirençli LL601 ile Çin’de üretilen ve istenmeyen böcekleri öldürmeye yönelik toksin içeren Bt63 kodlu pirinç. Çin’in çiftçilere gizlice ürettirdiği Greenpeace tarafından geçmiş yıllarda ortaya çıkarılan Bt63’e ise özellikle 2010 yılında bu yana senede 30-40 vaka ortalamasıyla AB’de rastlanıyor” dedi.

 

Yasaları esnetmek çözüm değil

 

Yasaların GDO için esnetilmeye çalışıldığını belirten Tarık Nejat Dinç şöyle konuştu:

"Son bir aydır gerek hükümet yetkililerinin, gerekse ABD büyükelçilik yetkililerinin “soya bulaşması” içerikli beyanlarının doğru olmadığı ortaya çıktı. Üzülerek görüyoruz ki mevcut skandalı önlemekte yetersiz kalan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, ABD’nin baskısıyla GDO yasalarını “bulaşıklık toleransı” bahanesiyle esnetmeye çalışıyor. Aldığımız istihbarat bu yönde 3 maddelik bir yasa tasarısının Bakanlıkça çoktan hazırlanmış olduğu yönünde. Bu yolla AB ile birebir aynı olan “sıfır tolerans” prensibinden ödün verilmesi ve AB mevzuatlarıyla olan uyumdan uzaklaşmamız amaçlanıyor. Oysa ihtiyacımız olan yasaların esnetilmesi değil, tam tersine daha sıkı hale getirilerek, GDO’ların tamamıyla yasaklanmasını sağlamak. Eğer bu değişiklik gerçekleşirse gıdalarımıza GDO’lar resmen girmeye başlıyor olacak. Greenpeace olarak bu sebeple biz de GeriDönüşüOlmaz diyerek, GDO’ların gıda sistemimizden tamamen çıkmasını talep ettiğimiz bir imza kampanyasını bugünden itibaren GeriDonusuOlmaz.org adresinde başlattık."