06 Mart 2025 19:22
Afrika'nın Sahel Bölgesi tarihte ilk kez terörle bağlantılı tüm ölümlerin yarısından fazlasının gerçekleştiği bölge oldu ve "küresel terörizmin merkez üssü" konumuna geldi.
14 yıldır her yıl yayınlanan Küresel Terör Endeksi'ne (Global Terror Index, GTI) göre 2024 yılında dünya genelinde terör eylemleri sonucunda hayatını kaybeden 7.555 kişinin yüzde 51'i yani 3.885 kişi Sahel bölgesinde öldürüldü.
Rapora göre 2015 yılında 11.000 kişi olarak kaydedilen terör bağlantılı ölümlerde Dünya genelinde düşüş yaşansa da bu rakam Sahel bölgesinde özellikle cihatçı grupların etkisini artırması ile 2019 yılından bu yana on kat arttı.
Endeksi, küresel barış ve çatışmalarla ilgili araştırma yürüten düşünce kuruluşu Ekonomi ve Barış Enstütüsü (Institute for Economics and Peace) yayınladı.
Kuruluş, terörü "siyasi, ekonomik, dini veya toplumsal bir amaç doğrultusunda korku, baskı veya gözdağı yaratarak yasa dışı güç ve şiddet kullanmak veya kullanmakla tehdit etmek" olarak tanımlıyor.
Sahra Çölü'nün hemen güneyinde bulunan Sahel bölgesi Burkina Faso, Mali, Nijer, Kamerun, Gine, Gambiya, Senegal, Nijerya, Çad ve Moritanya'yı içine alarak Afrika kıtasını batı kıyılarından doğuya kadar kesen büyük bir alanı kapsıyor.
Dünyada doğum oranının da en yüksek olduğu bölgelerden biri olan Sahel'de nüfusun üçte ikisine yakını 25 yaşının altında.
GTI raporuna göre Batı'da "tek kişilik terör eylemleri" yükseliş gösterirken Sahel'de silahlı cihatçı gruplar tırmanışta. Saldırıların büyük bir bölümü ise Sahel'deki İŞİD bağlantılı gruplar ve El Kaide'nin bölgedeki ayağı Cemaat Nusret el İslam vel Müslimin (CNIM) tarafından gerçekleştirildi.
Afrika Güvenlik Sektörü Ağı (African Security Sector Network - ASSN) yönetim kurulu başkanı Niagale Bagayoku bu grupların bölgede "yeni bir hukuki düzen kurmaya çalıştıklarını" belirterek "Şeriat kurallarına dayalı bir adalet sistemi tesis etmeye çalışıyorlar" diyor.
Bagayuku, bu süreçte "grupların nüfuz ve alan kazanmak için de birbirleriyle rekabet içinde" olduklarını sözlerine ekliyor.
Birleşmiş Milletler'in Mali ülkesiyle ilgili uzmanlar paneline göre IŞİD'in Sahel kolu, Mali'deki 2020 ve 2021 darbelerinden bu yana kontrol ettiği toprakları özellikle ülkenin Burkina Faso ve Nijer ile sınırı bulunan doğu bölgelerinde ikiye katlarken, CNIM de etki alanını genişletmeyi sürdürdü.
GTI raporu ayrıca her iki örgütün de savaşçı toplamayı sürdürdüğünü, bunlar arasında çocukların da bulunduğunu belirtiyor.
Jeopolitik risklerle ilgili danışmanlık şirketi Control Risks'te kıdemli analist olan Beverly Ochieng "halkın çok savunmasız olduğu" bu bölgede "insanların silahlı gruplara çoğunlukla başka seçenekleri kalmadığı için katıldıklarını" belirtiyor.
Rapor ayrıca bölgedeki siyasi istikrarsızlık ve zayıf yönetimlerin isyancı grupların büyümesi için ideal bir ortam yarattığını ve çatışmaların "terörizmin birincil itici gücü" olduğunu kaydediyor.
Sahel, Afrika'nın "darbe kuşağı" olarak da biliniyor. 2020 yılından bu yana bölgede altı başarılı darbe gerçekleşti. Bunlardan iki tanesi Mali'de, ikisi Burkina Faso'da, diğerleri de Gine ve Nijer'de oldu. Bu ülkelerin tamamı şu anda askeri cuntalar tarafından yönetiliyor.
Londra Üniversitesi'ne bağlı Afrika ve Doğu Çalışmaları Fakültesi'nden (SOAS) Dr. Folahanmi Aina, Sahel'de güçlü merkezi hükümet ve kökleşmiş sosyoekonomik sınıf ayrımının belirgin olduğu "devlet toplumun" "tamamen çöktüğü bir süreç yaşandığını" belirtiyor.
Dr. Aina, "Bu durumun insan odaklı yönetimi ve yerel sorunları öncelik haline getirmeyen siyasi liderlerin yıllardır süren ihmallerinden kaynaklandığını, sonuç olarak birikerek derinleşen şikayetlerin, terör örgütlerinin istismar edebileceği bir zemin oluşturduğunu" söylüyor.
Sivil hükümetlerin isyancı grupların yarattığı güvenlik tehditleriyle başa çıkamadığı algısı yaygın. Ancak Dr. Aina'ya göre "Askeri cuntaların iktidara gelmesi durumu düzeltmedi, aksine güvenlik sorunu daha da kötüleşti". Ayrıca, "Bu cuntalar da yönetimin karmaşık sorumluluklarını üstlenmek konusunda da profesyonel olarak hazırlıksızlar".
Gerçekten de GTI'ye göre 2024 yılında Burkina Faso "iki yıl üst üste terörizmden en çok etkilenen ülkeler" sıralamasında ilk sırayı aldı. Endeksin yayınlandığı 14 yıl içinde Irak ve Afganistan dışında bu listenin başında yer alan tek ülke de Burkina Faso oldu.
Rapora göre cihatçı gruplar Sahel'deki faaliyetlerini fidye için adam kaçırmak, hayvan hırsızlığı gibi çeşitli yasa dışı ekonomik faaliyetlerle sürdürüyorlar.
Bu bölgenin aynı zamanda Güney Amerika'dan Avrupa'ya kokain sevkiyatı yapan uyuşturucu kaçakçıları için de kilit bir geçiş noktası haline geldiğini kaydeden rapor, "uyuşturucu kaçakçılığının Sahel'de terörle bağlantılı faaliyetler arasında en karlı seçeneklerden biri" olduğunu vurguluyor.
Ayrıca raporda bazı grupların doğrudan organize suç ile ilişkilendirilmekten kaçındığını, bunun yerine "vergi almayı veya para karşılığında güvenlik ve koruma hizmeti sunarak gelir elde etmeyi tercih ettiği" belirtiliyor.
Rapora göre, "Bu model ile gruplar yalnızca gelir sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yerel topluluklarla ilişkilerini geliştirerek nüfuz alanını da genişletebiliyor."
İsyancı gruplar ayrıca Sahel'deki zengin doğal kaynaklar üzerinde hakimiyet kurma konusunda da rekabet içinde.
Nijer dünyanın yedinci büyük uranyum üreticisi konumunda ve bölge genelinde yaygın olan küçük ölçekli altın madenleri çoğunlukla IŞİD-Sahel ve CNIM gibi örgütler tarafından kontrol ediliyor.
Bölgede son darbe dalgasının ardından Sahel hükümetleri militanlarla mücadelede destek için Fransa ve ABD gibi Batılı müttefiklerinden uzaklaşarak Çin ve Rusya'ya yöneldi.
Ochieng, "Şu anda Rusya'nın Afrika Kolordusu olarak bilinen (eski adıyla Wagner Grubu) Rus paralı askerlerini daha aktif bir şekilde yönettiğini biliyoruz" diyor.
Ochieng'e göre "Bu paralı askerlerin görevi, yerel orduları bölgedeki isyancı gruplara karşı mücadelede eğitmek ve desteklemekti. Ancak bugüne kadar bu çabaların etkili olduğu söylenemez".
Sonuç olarak GTI raporu, terörün, "merkez üssü" olarak tanımlanan Sahel'den komşu ülkelere de yayılması riskinin olduğu uyarısında bulunuyor.
Rapora göre bu yayılma çoktan başlamış bile olabilir.
Togo'da 2024 yılında 10 terör saldırısı sonucunda 52 kişi öldü. Bu sayı, bu endeksin yayınlanmaya başladığı tarihten bu yana bir ülke için yayımlanan en yüksek sayı ve bu saldırılar özellikle Burkina Faso ile sınır bölgelerinde yoğunlaşıyor.
Ochieng de bu değerlendirmeye katılarak "militan grupların bölgede Benin ve Togo gibi diğer Batı Afrika ülkelerine yayılması an meselesi" diyor.
© Tüm hakları saklıdır.