Spor

Emre Belözoğlu: Sıralamamda devletim, milletim sonra ailem gelir

"Erdoğan, hep sporun ve sporcunun yanında"

14 Ekim 2019 07:58

Fenerbahçe ve A Milli Takım kaptanı Emre Belözoğlu, büyük kulüplerin devlet desteği sayesinde ayakta durduğunu söyleyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti. "Erdoğan, hep sporun ve sporcunun yanında. Bu anlamda çok şanslıyız" diyen Belözoğlu, "Umarım kulüpler bu desteği doğru kullanır ve Avrupa ile aramızdaki makası kapatırız" ifadesini kullandı.

Kendisine sorulan FETÖ sorusuna da yanıt veren Belözoğlu, "Devletime, bayrağıma olan sevgimin önüne ne bir kimse, ne de bir değer geçebilir. Devletim, milletim ve ailem gelir benim sıralamamda. Bunun dışında hiçbir hiyerarşim yok. FETÖ başta olmak üzere hiçbir terör örgütüyle bağlantım yok, olamaz da. O yüzden bu konuda vicdanım çok rahat" dedi. 

Sabah gazetesinden Tuba Kalçık'a konuşan Belözoğlu, "Sosyal medyada vakit harcamak yerine kitap okumayı tercih ediyorum. Bana çok daha fazla şey katıyor çünkü" diye konuştu.

Belözoğlu'nun Kalçık'ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

FB'lisiniz ama kariyerinize Galatasaray'da başladınız...

Ben babadan Fenerbahçeliyim. Benim için önemli olan futbol oynamaktı. Galatasaray alt yapısında yetiştim ve A takımına çıktım. Çok şey öğrendim Galatasaray'dan. 1996-2000 arasında GS'de büyük başarılar kazandık. Sekiz sene yurt dışına gittim ve dönüşümde de Fenerbahçe'den teklif gelince kabul ettim. Hem camianın, hem de taraftarın bana sevgisini görünce de "Ne kadar doğru bir karar vermişim" diyorum. FB formasını yürekten giyiyorum. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum.

Fransa ile maçınız var. Milli takım kaptanı olarak neler söylemek istersiniz?

Milli takımda olmak benim için büyük bir gurur. Allah bana milli takımda böyle seviyelerde oynamayı nasip etti. Çok iyi bir jenerasyonumuzun olması Türk futbolu adına çok önemli. Milli takım olarak çok iyi bir ekibimiz var. Şenol Güneş gibi çok bilgili ve değerli bir hoca var takımın başında. Şenol Hocam çok iyi bir eğitmen. Kendisiyle çok iyi anlaşıyoruz. Büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum.

Sizin futbola başladığınız dönemle bugün arasında ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?

Geçmişe göre daha fazla oyuncumuz yurt dışına gidiyor. Eskiden bu kadar transfer olan yoktu. Bu Türk futbolu adına önemli. Kulüpler bakımından ise maddi açıdan Avrupa ile makas çok açıldı. Bunda kulüplerimizin geçmişte doğru yönetilmemesinin payının olduğunu düşünüyorum. Devletimiz büyük takımlara çok destek oluyor şu anda. Devlet desteği olmasa büyük kulüpler ayakta durmakta zorlanırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok teşekkür ederim. Hep sporun ve sporcunun yanında yer alıyor. Bu anlamda şanslıyız. Umarım kulüplerimiz bu desteği doğru değerlendirir. Doğru yönetim ve futbolcu yapılanmasıyla Avrupa ile aramızdaki makası kapatırız. Türk futbolu geçmişte kendi değerlerine sahip çıkarak bir yerlere geldi. Mesela A Milli Takım. Galatasaray veya Fenerbahçe'nin başarılı olduğu zamanlara bakıldığında mevcut kadrosunda iyi Türk oyuncular olduğunu görürsünüz. Yabancı futbolcu sınırlaması olsun anlamında söylemiyorum bunu. Ancak Türk oyuncu merkezli takımların futbolumuzu daha yukarıya çektiğine inanıyorum.

Ne zaman futbolu bırakmayı düşünüyorsunuz?

Üç-dört senedir bana soruyorlar bu soruyu. Ben de hep "Bu son senem" diyorum. Ama artık yaşım 40'a yaklaştı. Bu yaşlarda oynamak gerçekten kolay değil. Hele bu mevkide oynamak hiç kolay değil. Performans verebilmek çok önemli saha içinde. Ben de mükemmeliyetçi biriyim. Eğer performans eksikliğimi görürsem bunun kırgınlığını yaşayabilirim. O yüzden bazı şeyleri zirvede bırakmak gerekiyor. Bu sezonu hem Fenerbahçe'de şampiyonluk yaşayıp, hem de Milli Takım'ın büyük başarılar kazanmasıyla bitirerek güzel bir final yapmak istiyorum futbol hayatıma.

"Doğru bir örnek olmaya çalışıyorum"


Hem milli takımda, hem de Fenerbahçe'de kaptansınız. Bu sorumluluğu taşırken neler hissediyorsunuz?

İlkokula giderken bana sınıf başkanlığı, ortaokulda futbol oynarken kaptanlığı vermişlerdi. Galatasaray'da da, yurtdışında oynadığım takımlarda da bana kaptanlık vermişlerdi. Bu anlamda hiçbir şeyi kendim almadım, bana verdiler. Galiba benim yapımla alakalı. Kaptanlık; her duyguyu daha olgun bir şekilde yaşamayı, daha sakin olmayı getiriyor. Benim saha içinde eleştirilebilir bir profilim var. Aslında birçok oyuncudan daha sakin olmam gereken yerlerde agresif olabiliyorum. Bu konuda özeleştiri yapıyorum. Bu benim mağlubiyete, haksızlığa karşı tahammülsüzlüğümden kaynaklanıyor. Ama yine de elimden geldiğince takım arkadaşlarıma doğru bir örnek ve kaptan olmaya çalışıyorum.

(...)

Futboldaki FETÖ yapılanmasına ilişkin soruşturmada geçtiğimiz günlerde sizin için takipsizlik kararı verildi. Bu karara yönelik kamuoyunda eleştiriler oldu...


Bu konu hakkında hiç konuşmayı düşünmüyordum. İlk ve son kez size konuşacağım. Türkiye bir hukuk devleti ve devletin belli kademelerinin benim hakkımda böyle bir araştırma yapması çok normal. Takipsizlik kararının insanların benim hakkımda bazı şeyleri düşünmesini de ortadan kaldırmış olduğunu düşünüyorum. Devletine ve milletine bağlı bir insan olduğum için benim bu konuda vicdani açıdan hiçbir rahatsızlığım yoktu başından beri. Devletime, bayrağıma olan sevgimin önüne ne bir kimse, ne de bir değer geçebilir. Devletim, milletim ve ailem gelir benim sıralamamda. Bunun dışında hiçbir hiyerarşim yok. FETÖ başta olmak üzere hiçbir terör örgütüyle bağlantım yok, olamaz da. O yüzden bu konuda vicdanım çok rahat.

Sosyal medya kullanıyor musunuz?

Hayır, kullanmıyorum. Sebebi ise sosyal medyadaki üslubun kirliliği. Bu kirlilik de beni açıkçası sosyal medyadan uzak tutuyor. Sosyal medyada vakit harcamak yerine kitap okumayı tercih ediyorum. Bana çok daha fazla şey katıyor çünkü.