15 Temmuz Darbe Girişimi

Emine Erdoğan: 15 Temmuz'suz kadın tarihi yazılamaz

"Ülkemde kadınların gücünü soracak olursanız, onlar, F-16'lar üslerinden uçarken, ellerini bayraklarla tankların karşısında durarak bir vatan kurtaracak dirayettedir"

16 Kasım 2016 18:55

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "15 Temmuz darbe girişimi sırasında kadınların ortaya koyduğu güçlü mücadeleyi unutamayız. Ülkemde kadınların gücünü soracak olursanız, onlar, F-16'lar üslerinden uçarken, ellerini bayraklarla tankların karşısında durarak bir vatan kurtaracak dirayettedir" dedi. Erdoğan, "Adil bir kadın tarihi yazılacaksa eğer, bu asla atlanmamalıdır. Kadınlarımız bu dirayeti, elbette tarihte gördükleri örnekliğe ve demokrasinin gücüne inanmışlığa borçludur. İnşallah bizler de bu şuuru, gelecek nesillere emanet edeceğiz. Umarız ki dünyaya demokrasi karnesi veren ülkeler de bundan nasibini alır" diye konuştu.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ile Uluslararası Florida Üniversitesi'nin iş birliğiyle Ankara Bilkent Otel ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen 1. Uluslararası Kadın Kongresi'ne Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık da katıldı.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Emine Erdoğan şunları kaydetti:

 

Yerküreden kan damlıyor

 

21. yüzyılın cinsiyeti de aşan temel insaniyet sorunları yaşanıyor. Ne yazık ki, yerküreden kan damlıyor. Savaşlar, sosyal adaletsizlikler, tüm dünyayı saran şiddet kültürü, çevremizi kuşatıyor. Sevgisizlik, tüm alanları istila ediyor. Milyonlarca insanın yerinden yurdundan edildiği, 600 binden fazla kişinin öldüğü bir savaş karşısında tüm dünya sessiz kalabiliyor. Yerkürenin topyekûn bir dirilişe ihtiyacı var. Bu kongrenin, bu temel meselelere ilaç olacak yeni bakış açıları getirmesini umut ediyorum.

 

Kadın ve erkek arasında hiyerarşi yok

 

Bizim anlayışımız, kadının ve erkeğin, birbirini bütünleyen iki cins olduğu inancına dayanır. Kadın ve erkek arasında bir hiyerarşiden değil, işbirliğinden söz edebiliriz. Yaratıcımız, kadına ve erkeğe farklı kabiliyetler vererek, onları birbirinin velisi kılmıştır. İşte bizler, bu prensibi hayata taşımalıyız.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında kadınların ortaya koyduğu güçlü mücadeleyi unutamayız. Ülkemde kadınların gücünü soracak olursanız, onlar, F-16'lar üslerinden uçarken, ellerini bayraklarla tankların karşısında durarak bir vatan kurtaracak dirayettedir. Kadınlarımızın bu direnişinin, belki istatistik ilminde karşılığı yoktur. Ama bu duruş, bu cesaret, rakamlara sığmayacak kadar yüce bir kararlılığı ve iktidarı temsil eder. Bu asil direnişin, dünya demokrasi tarihine geçmesini umut ederim. Adil bir kadın tarihi yazılacaksa eğer, bu asla atlanmamalıdır. Kadınlarımız bu dirayeti, elbette tarihte gördükleri örnekliğe ve demokrasinin gücüne inanmışlığa borçludur. İnşallah bizler de bu şuuru, gelecek nesillere emanet edeceğiz. Umarız ki dünyaya demokrasi karnesi veren ülkeler de bundan nasibini alır.

Din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın güçlü tabulara karşı, kadın sorunlarını hakkaniyet zemininde ele almalıyız. Karar mekanizmalarında kadınları güçlendirmek ve erkekleri bu mücadeleye davet etmek durumundayız. Öte yandan kadınları, iş hayatı ile özel hayat arasında tercihe zorlamayacak çalışma şartlarının takipçisi olmalıyız.

 

Hedef: Şiddetin son bulduğu bir toplum

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da şunları kaydetti: "Her alanda sağlamaya çalıştığımız fırsat eşitliğinin önemli hedeflerinden biri, şiddetin son bulduğu bir toplum hayatıdır. Kadına yönelik şiddet konusunda Türkiye uzunca bir dönemdir yoğun bir mücadele veriyor. İster kadına ister çocuğa veya yaşlıya yönelik olsun her türlü şiddetin son bulması için toplumun tümünü kuşatan çalışmalar büyük önem arz ediyor."