Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, ilaç fiyatlamasında euro kurunun güncellenmesiyle ilgili olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya "Sağlık hizmetlerinin temelinde yer alan ilaç erişimi konusunda yaşanan sorunların çözümü için bakanlığınızın bir planı var mı? Hekimlerin koruyucu hizmetlere önem verilmemesinin hastalığı ilerlettiği, ilaç tüketimini artırdığı ve yurttaşları özel hastanelere mahkûm ettiği yönündeki ısrarlı uyarılarına rağmen neden bütçenin tedavi edici hizmetlere ayrılmasında ısrar edilmektedir" diye sordu.
EMEP İstanbul Milletvekili Bayhan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan “Beşerî Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik” öngören kararnameyle ilaç fiyatlamasında kullanılan euro kurunun güncellenmesinin yarattığı sorunları Meclis gündemine taşıdı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren Bayhan, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan 'Beşerî Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik' öngören kararnameyle birlikte, ilaç fiyatlamasında kullanılan euro kuru güncellenerek, yüzde 25'lik artışla 17 lira 55 kuruş seviyesine yükseltildi. Halihazırda ilaç temininde sıkıntılar yaşanmaya devam ederken, her 10 ilaçtan 2-3’ünün erişiminin olmadığı koşullarda yürürlüğe girecek bu kararname ile vatandaşlar bir kez daha mağdur edilecektir.
"Mevcut fiyatlandırma yöntemi nedeniyle birçok yeni nesil ilaç ülkemize gelmemekte"
Son yıllarda enflasyonun yüksek seyretmesiyle birlikte ilaç-eczacılık hizmetlerinde ve özellikle eczacıların ve vatandaşların ilaç temininde ciddi zorluklar yaşanmasına rağmen, sorunun çözümü için önerilerde bulunan eczacı örgütlerinin sesine hala kulak verilmiyor. İlaçta dışa bağımlılığın yüksek seyrettiği ülkemizde hastalar ilaç bulmak için eczane eczane dolaşmakta ve özellikle ithal ilaçlara ulaşmakta sorun yaşamaktadır. Mevcut fiyatlandırma yöntemi nedeniyle birçok yeni nesil ilaç ülkemize gelmemekte ve vatandaşlar muadil ilaçlara yönlendirilmektedir. Devlet hastanelerinden aylar sonra randevu bulabilen hastalar tedavi süreçleri başladığında da ilaca erişim noktasında zorluklar yaşamakta ve ilaçları karşılayabilecek bir alım gücü olmadığı için ilaç seçmek durumunda kalmaktadır. Bakanlığınızın henüz onaylanan bütçesi incelendiğinde, 2024 yılı bütçesinin yüzde 71’inin 'tedavi edici sağlık' hizmetleri için ayrıldığı görülmektedir. Bütçenin koruyucu hizmetler yerine tedavi edici hizmetlere ve yap-işlet-devret anlayışı ile yaygınlaştırılan şehir hastanelerine ayrılmasının zararını halk, yine sağlığı ile ödemektedir. Parasız, nitelikli ve erişilebilir bir sağlık hizmeti en başta sağlığa erişim hakkı açısından zaruri ve Bakanlığınızın sorumluluğu altındadır."
"Tedavisi aksayan hasta sayısına ilişkin yıllık veriler nedir?"
Bayhan, Bakan Koca'ya şu soruları yöneltti:
"Hastalık türlerine göre vatandaşlar hangi ilaçlara erişimde sorun yaşamaktadır? Dağılımları nedir?
İlaca erişimde sıkıntı yaşadığı için tedavisi aksayan hasta sayısına ilişkin yıllık veriler nedir?
Son kararname ile kanser hastaları veya düzenli ilaç kullanması gereken hastaların ilaç giderleri yüzde 25 oranında bir artış gösterecek. Sağlık hizmetlerinin temelinde yer alan ilaç erişimi konusunda yaşanan sorunların çözümü için bakanlığınızın bir planı var mı?
Yeni kararla birlikte ilaç fiyatlandırmasında euro kurundaki artışın yansıtılmasıyla beraber vatandaşların ilaçlara erişimindeki zorluklar katlanmaktadır. Her artış sonrası yaşanan bu mağduriyeti çözmek için bir planınız mevcut mudur?
Piyasada bulunmayan ve yurt dışından getirilemeyen ilaçların tedarikine yönelik bakanlığınızın bir çalışması var mıdır?
Genel seçimler öncesinde ücretsiz olacağı vaadi verilen HPV aşısı, ücretsiz temin edilmediği gibi son zamla neredeyse 10 bin TL'ye mal oluyor. HPV aşısının halka ücretsiz olarak sağlanması için bir adım atmayı düşünüyor musunuz?
İlaç zamlarının sebebini 'Üreticileri mağdur etmemek' olarak gerekçelendirmiştiniz. Pek çok yurttaşın ilaçlara erişiminin zorlaştığı ve mağdur olduğu durumda ilaç firmalarının kârı neden öncelenmektedir?
Daha öncesinde Aile Sağlığı Merkezleri aracılığıyla ücretsiz şekilde temin edilebilen doğum kontrol hapı gibi tıbbi malzemelerin ASM'lere dağıtımı neden sonlandırılmıştır? Bu ilaçların yeniden Aile Sağlığı Merkezleri aracılığıyla temin edilmesi yönünde bir plan var mıdır?
Sağlık Bakanlığı bütçesinde yine bütçenin büyük kısmının koruyucu sağlık hizmetleri yerine tedavi edici sağlık hizmetlerine ayrıldığı görülmektedir. Hekimlerin koruyucu hizmetlere önem verilmemesinin hastalığı ilerlettiği, ilaç tüketimini artırdığı ve yurttaşları özel hastanelere mahkûm ettiği yönündeki ısrarlı uyarılarına rağmen neden bütçenin tedavi edici hizmetlere ayrılmasında ısrar edilmektedir?"