Yargıtay üyeliğinden kısa süre önce emekliye ayrılan Ali Suat Ertosun, "FETÖ/PDY üyesi olmamakla birlikte bu örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla Sözcü muhabiri Gökmen Ulu ve sozcu.com.tr'nin Sorumlu Haber Müdürü Mediha Olgun'un tutuklanmasına tepki gösterdi. Ertosun, "Terörist gibi görülen muhalif gazete, gazeteci, internet sitesi ve diğer yayın organlarına maalesef düşman ceza hukuku uygulanıyor. Bunlarla ilgili soruşturmalar, FETÖ/PDY'ye yönelik gibi görünse de aslında sözü geçen örgütün lehine sonuçlar doğuruyor" dedi.
Ertosun'un Sözcü gazetesinin Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk'e yaptığı açıklamalar şöyle:
"Herkesin Ergenekoncu olduğu günlerden iktidar yanlısı olmayan herkesin FETÖ'cü olduğu günlere gelindi. Bu da geçmişten ders alınmadığını gösteriyor. Ülkemizin geleceği ve demokrasimiz için haksızlıklara karşı çıkmalıyız. Özgür basın ve halkın haber alma hakkı, demokrasilerin vazgeçilmezidir.
"Ülkemiz zor duruma düştü"
"Yapılan bu tür soruşturmalar esasen ülkemizi, çağdaş dünya nezdinde zor durumda bıraktı. Önceleri Avrupa Konseyi, ülkemizdeki gazetecilerin baskı altında olduğunu belirterek eleştiriler getirirken; son olarak Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani, NATO liderler zirvesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmeden sonra “Bir Avrupa Birliği üyesi için gazetecilere özgürlük sağlanmasının kaçınılmaz olduğunu” ifade etti. Erdoğan'a, basın özgürlüğüne saygı göstermek istediğine yönelik tutum sergilemesi gerektiğini ilettiğini belirtti.
"Bu tür soruşturmalardaki başarı, hukuka uygun davranmaktan ve açıklıktan geçer. Geçmiş yıllarda Avrupa İşkenceyi ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi'nin (AİÖK) raporlarının yayımlanmasına izin verilirken, 2016 yılı Kasım ayında Genel Kurul tarafından kabul edilen anılan yıl nihai raporunun yayımlanmasına aradan geçen uzun süreye karşın Türkiye izin vermedi. Komite Başkanı Mykola Gntovskyy, “Türkiye raporunu yayınlamak için Türk hükümetinden izin beklediklerini” belirtti. Özellikle 15 Temmuz darbe kalkışması sonrası hapishane ve karakollardaki işkence iddiaları üzerine ülkemize gelen AİÖK, raporunu hazırlayarak sundu.
"İleride başımızı ağrıtabilir"
Türkiye tarafından imzalanan ve 1 Şubat 1989 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa İşkenceyi Önleme Sözleşmesi uyarınca komitenin hapishane ve karakolları ziyaret etme ve tutuklularla ilgili belgelere erişimi sağlandı. Avusturya, Finlandiya, Monako, İsveç, Ukrayna, Moldova ve Lüksemburg bu raporların hükümet onayı olmadan yayımlanmasına izin verdi. Ülkemizle ilgili raporun açıklanmasına onay vermememiz yüzünden ileride çok zor durumlara düşmemiz mukadder gibi görünüyor. Bu akıbetten kurtulmamız için de hukuktan ayrılmamak gerekiyor."