Yargıtay’ın Balyoz davasındaki bazı beraat kararlarını bozmasını değerlendiren emekli askeri hakim Ahmet Zeki Üçok, kararın FETÖ kumpaslarını savunanların etkisini taşıdığını söyledi. Üçok, "Asılsız suç isnatlarında bulunacak kadar hukuktan uzaklaşan bir Yargıtay ile karşı karşıyayız" dedi.
Yargıtay, Balyoz davasında bir kısım sanık için beraat kararlarını bozdu. 16. Ceza Dairesi; Çetin Doğan, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, İhsan Balabanlı, Metin Yavuz Yalçın, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç’ın yeniden yargılanması gerektiğine karar verdi.
Yargıtay’ın gerekçeli kararını inceleyen ve kendisi de davanın sanıklarından olan emekli askeri hakim Ahmet Zeki Üçok, Yargıtay’ın AYM kararlarını tanımama kompleksinin karara yansıdığını belirtti. Üçok, kararın FETÖ kumpaslarını savunanların etkisini taşıdığını söyledi.
Üçok'un, Cumhuriyet'ten Barış Terkoğlu'na konuyla ilgili yaptığı açıklamalardan satır başları şu şekilde:
- Yargıtay, bozduğu kararda “Bu kişiler darbe yapamadılar ama darbe yapmak için anlaşmışlardı, bu suçtan cezalandırılsınlar” dedi. Siz bu karar için ne diyorsunuz?
"FETÖ yayın organlarının “Balyoz Darbe Plan Semineri” diye takdim ettiği bu kumpas davası, aslında Kara Kuvvetleri Komutanlığı 2003 Yılı Tatbikatlar Programı Kitabı’nda yer alan ve her yıl planlı olarak yapılan 1. Ordu Komutanlığı Plan Semineri’dir.
25 Mart 2003 tarihli sonuç raporuna göre, plan seminerine icracı olarak 147 (26 general, 121 subay), gözlemci olarak 15 (3 general ve 12 subay) olmak üzere toplam 162 personelin katıldığı kesin. Peki, bu seminere sadece 162 kişi katılmışken ve bu seminere katılanlardan sadece 48 kişi hakkında dava açılmışken (124 kişi, bırakın sanık yapılmayı, tanık olarak bile dinlenmemiştir), niçin tam 367 kişi sanık yapılıp yıllarca tutuklu kaldı ve “hükümeti devirmeye teşebbüs etmek” suçundan 18-20 yıl hapis cezaları aldı?
Buradaki amaç, her yıl planlı olarak yapılan bu seminer bahane edilerek, FETÖ üyesi askerlerin önündeki en büyük engel olan TSK’nin en değerli generallerini, amirallerini, subay ve astsubaylarını tasfiye edip 15 Temmuz darbe girişimine fiilen katılan generallerin, amirallerin, albayların önünü açmaktır."
"Ülkemizde bir bakıma Yargıtay'ın HSK'nin yol verdiği, AYM kararlarını takmama modası var"
Yargıtay’ın “Darbe yapmak için anlaşmak suçundan yargılanmaları gerekir” kararına ne diyorsunuz?
"Bu kararı, Yargıtay’ın AYM takıntısının bir yansıması olarak görüyorum. Biliyorsunuz ülkemizde bir bakıma Yargıtay’ın ve HSK’nin yol verdiği, AYM kararlarını takmama, uygulamama modası var. AYM, Balyoz davasında verdiği ihlal kararında “Gazeteci tarafından Cumhuriyet savcılığına teslim edilen 11, 16 ve 17 No’lu CD’ler ile Gölcük Donanma Komutanlığı’nda bulunan 5 No’lu hard disk ve Eskişehir’de sanık Hakan Büyük’ün evinde bulunan flash bellekte yer alan dijital verilerin sahte olarak oluşturulduklarını, bu verilerde pek çok manipülasyon yapıldığını, savunma tarafınca yurtiçi ve yurtdışındaki çeşitli üniversite ve bağımsız kuruluşlardan alınan bilirkişi raporlarında mahkûmiyet kararının temel dayanağı olan dijital verilerdeki manipülasyonların ortaya konulduğunu ve dijital veriler üzerinde iki bine yakın çelişkinin ortaya çıkartıldığını...” demiş (16. Daire bozma kararı, sayfa 2)."
- Sonuç olarak bu karar ne anlama geliyor?
"Ne yazık ki hiçbir yasal delil göstermeden, adeta niyet okuyarak insanların suç işlediklerini öne sürecek ve buradan hareketle asılsız suç isnatlarında bulunacak kadar hukuktan uzaklaşan bir Yargıtay ile karşı karşıyayız.
Yargıtay, isimlerini zikrettiğim kişi ve çevrelerin tesirinde kalarak AYM’yi, yürürlükteki kanunları yok sayarak ve hatta kendini inkâr ederek, sadece ve sadece FETÖ kumpasçılarını sevindirecek, onlara savunma mekanizmaları sağlayacak hukuk dışı, niyet okuyarak hüküm kuran çelişkiler dolu garip bir karar vermiştir."
Söyleşinin tamamı için tıklayın...
TIKLAYIN | 10 soruda, Balyoz davasında verilen bozma kararı: "FETÖ kumpası" denilen dosya yeniden açıldı