Eğer ki avuç dolusu bozuk paranın ellerinizde bıraktığı kokunun "metal kokusu" olduğunu sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Parayı ayrıca koklayacak olursanız, ellerinizden farklı koktuğunu göreceksiniz. Çünkü paranızın elinizde bıraktığı koku, paranın kendisinden ziyade ellerinizden salgılanan yağın metalle teması sonucunda meydana gelen tepkimelerden kaynaklanıyor. Yani parayı elledikten sonra ellerinizde kalan koku, paranın değil, elinizin kendi kokusu!
Demirden yapılmış herhangi bir şeye dokunduğunuzda, ellerimizi her an saran ince ter tabakasını oluşturan kimyasallar, demir atomlarının 2 elektron kazanmasına neden olur. Bu çifte negatif demir iyonları, yine elimizdeki yağlarla tepkimeye girerler. Bu tepkime sonucunda aldehitler ve ketonlar oluşur. Eğer ki bir biyoloji laboratuvarında kurbağa diseksiyonu yaptıysanız ya da ojenizi çıkarırken asetonu içinize çektiyseniz, bu kimyasalların ne kadar keskin bir kokuya sahip olduğunu bilirsiniz.
Almanya'da çalışan bilim insanları, daha yeni demir tutmuş insan ellerinden aldıkları kimyasalları incelediler. İnsan ellerinden alınan bu kimyasallar içerisinde en yoğun olarak bulunan kimyasal 1-okten-3-one idi. Bu kimyasalın kendi kokusu, adeta mantar kaplı bir metal kokusu gibidir. Çok düşük konsantrasyonlarda olsa bile insanlar tarafından tespit edilebilir. İşte parayı ellediğinizde meydana gelen kimyasal tepkimeler sonucu oluşan bu kimyasal, ellerinizdeki kokunun ana nedenidir.
Aynı kokunun bir tarafınız kesildiğinde, derinizin üzerine bulaşan kanda da olduğunu görebilirsiniz. Bunun nedeni, kan hücrelerinizde bol miktarda demir bulunuyor olmasıdır. Yani metal bir parayı ellemekle, deriniz üzerine kan sürmek hemen hemen aynı sonucu verecektir. Demir, vücudunuzu oluşturan yağ ile buluştuğunda, kimyasal bir tepkime meydana gelecek ve bu tepkimenin sonucunda eliniz "metal gibi" kokacaktır. Ancak kokan şey, metalin kendisi değildir!
Bu yazı, Evrim Ağacı'ndan alınmıştır.