Gündem

Elazığ ve Van'daki depremzedeler anlattı: Hepsi yoksulluktan, çaresizlikten, fakirlikten oluyor

26 Şubat 2020 12:45

Elazığ ve Van'da yaşanan depremler sonrası depremzedeler işsizlik, maddi sorunlar  ve kalacak yer sıkıntısı yaşıyor. Elazığ’da 6.8 deprem sonrası ailesi ile birlikte 1 ay çadırda yaşayan Suat Yıldırım, deprem sonrası 'ekmek parası' için İstanbul'a gelmek zorunda kaldığını söylerken, İran’daki 5.9’luk depremin vurduğu Van’ın Özpınar Köyü muhtarı Cezmi Arslan ise yıkılan evlerin çamur ve kerpiçten yapıldığını hatırlatarak "Hepsi yoksulluktan, çaresizlikten, fakirlikten oluyor" dedi. 

Elazığ’da 6.8 deprem sonrası 1 ay çadırda kalıp, ekmek parası için İstanbul’a gelmek zorunda kalan Suat Yıldırım ve İran’daki 5.9’luk depremin vurduğu Van’ın Özpınar Köyü muhtarı Cezmi Arslan RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası canlı yayınına konuk oldu.

Yıldırım, Akşam Postası’na yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Depremden önce de işsizdim. İstanbul’da havalimanında çalışıyordum. Kasım ayında inşaat bitince çıkardılar bizi işten. Bakanlar gelip çadırları geziyorlar, ihtiyacınız var mı diye soruyorlardı. Benim çok acil ihtiyacım olduğunu söyledim, üç tane çocuğum var dedim. Para pul istemedim bana bir iş lazım dedim. Sağolsun Süleyman Soylu ‘bu vatandaşla ilgilenin’ dedi. Aynı akşam 2 saat sonra dönüş yapıldı. Filan yere git iş için görüş dediler. Gönderdikleri bir özel okul. Adam ‘ismin gönderildi ama şu an ihtiyaç yok’ dedi. 1 ay geçti hala daha arayacaklar. Geçen Cuma günü valilikten aradılar, bakanlık yönlendirmiş. Ben Soylu bakana bir mektup da yazmıştım. Yardımların prosedürü nedir bilmiyoruz ki. Sosyal güvenliğimiz, işimiz, paramız, pulumuz yoktu daha ne olmak lazım?"

"Devlet bir yardım etmiş olsa, ailemin yanında daha çok kalırdım"

“Evimize az hasarlı raporu verildi. Çocuklar şimdi geçtiler eve ama korku içinde yaşıyorlar. Ben geldim İstanbul’a bir iş ayarlarsam niyetim evi geçindirmek. Hadi iş buldum diyelim evimi eşyamı buraya nasıl getireceğim bilmiyorum. Burada sığıntı gibiyim. Kendimi sığıntı olarak hissediyorum. Yakın çevremizden baskı yaptılar. Valiliğe git yardım iste diye. Gittim iğne atsan yere düşmez. İnsanlar bu kadar mı muhtaç? Ben onları görünce utanıyordum. Gerçek ihtiyaç sahibi benim ama onları öyle görünce utanıp geri çekiliyordum. Devlet bir yardım etmiş olsa, bir nakit yardım yapmış olsa ailemin yanında daha çok kalırdım. Belki orada bir iş imkanı olurdu ama şimdi gittikçe batağa doğru gidiyoruz. Görevini çok iyi yapan bir tek AFAD vardı. Başka kimseden bir yardım görmedik. Bekledik ama istemedik. Adamı olan parasını da aldı, evini de yıktırıp yaptırdı.”

"Hepsi yoksulluktan, çaresizlikten, fakirlikten oluyor"

Merkez üssü İran’ın Hoy kenti olan 5.9 büyüklüğündeki deprem Van’da sınırın sıfır noktasındaki Kaşkol, Güvendik, Özpınar ve Gelenler mahallelerinde 9 kişinin ölümüne bazı kerpiç ev ve ahırların yıkılmasına sebep olmuştu. Özpınar Mahallesi’nin muhtarı Cezmi Arslan, Akşam Postası’na konuk oldu, “Çimento olmadığı için taştan topraktan çamurdan evler yapıldı. Öyle olunca hepsi yıkıldı" dedi.

Arslan, yaşananları şöyle anlattı:

“Bizim köyden 8 kişi hayatını kaybetti. Hepsi yoksulluktan, çaresizlikten, fakirlikten oluyor. Bu evlerde beton olsaydı olmayacaktı. Briket getirip çamurla çevirip yapıyoruz, hayvan kümesi gibi…  Maddi durum kısıntı olduğu için durum bu. Bu yıkılan evler çok önceden 60 yıl önce dedelerinin yaptığı evlerdir. Her kim evini yapmışsa nasıl becerebiliyorsa öyle yaptı. Sınırdayız ama sınır ticaretimiz yok. Hayvancılıkla uğraşıyoruz. Herkes durumuna göre kırmızı toprağı çamur yapıp briketlerle ev yapıyoruz. Köyüm 185 hanedir. Yüzde 50’si yıkıldı virane oldu. Yüzde ellisi de ağır hasarlı. Bakanlarımız, valilerimiz geldi 90 metrekare ev yapacağız dediler çelik korse. Ama şu an çadırlardayız zaman lazım. Şu an kuzulama zamanı. Eksi 12 derecede insanlar kuzularını kaybediyor"