HSBC Başekonomisti Stephen King'e göre Ortadoğu, Latin Amerika ve Asya'daki ekonomiler sorunlu Batılı ekonomilerden daha dinamik.
Kriz sonrası dünya ekonomisinin dümenine gelişmekte olan ülkeler geçecek. HSBC Başekonomisti Stephen King'e göre Ortadoğu, Latin Amerika ve Asya'daki ekonomiler bazı sorunlu Batılı ekonomilerden daha dinamik. Ve bu ülkeler Avrupa dahil küresel ekonominin büyümede motoru olacaklar.
Referans'a konuşan King, Türkiye'nin en büyük ticari ortağı olan Almanya'nın da büyüme trendini gelişmekte olan piyasaların belirleyeceğini söyledi. Dolayısıyla Türkiye'nin büyümesi de gelişmekte olan piyasalara bağlı. Türkiye'nin gelişmekte olan piyasalarla olan bağlarının artık daha kuvvetli olduğuna dikkat çeken King, yeni küresel ekonomi düzeninde iyileşmenin dümenine ABD'nin ya da AB'nin değil gelişmekte olan piyasaların geçeceğini söyledi. King, "Türkiye'nin iyileşme sürecinde karşı karşıya kalacağı zorluklardan biri düşük bir tasarruf oranına sahip olması. Buna rağmen geçen yıla kıyasla bu yıl Türkiye'den daha fazla umutluyum ve önümüzdeki birkaç yıl içinde büyüme bekliyorum" dedi. King'e göre Türkiye, bu yıl yüzde 5,2 ile çakılacak ancak gelecek yıl yüzde 2,9, 2011'de ise yüzde 4,1 ile kayda değer bir büyüme oranına geri dönecek.
En güçlü üçüncü çeyrek performansı
Dünya Bankası ve IMF'deki söz haklarının artırılmasının artık sadece düşüncede kalmayıp İstanbul'daki toplantılarda somut olarak masaya yatırıldığı gelişmekte olan piyasaların performansı ise çok daha hızlı iyileştiklerini kanıtlıyor. MSCI gelişmekte olan piyasalar endeksi küresel piyasalarda ikinci çeyrek şirket bilançoları ve beklentilerden iyi gelen makroekonomik verilerle mart sonrası başlayan ralli bugüne kadar uzandı. Mayıstan bugüne kadar olan süreçte bile MSCI endeksi yüzde 37,39 yükseldi. HSBC'nin dün lansmanını yaptığı Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi'ne (EMI) göre ise geçen yılın ikinci çeyreğinden bu yana gelişmekte olan piyasalar imalat ve hizmet üretim hacminde en güçlü çeyrek dönemlik artışı gösterdi. İkinci çeyrekte endeks 50.7 puan iken üçüncü çeyrekte 55.3 puana yükseldi. Endeks, geçen yılın son çeyreğinde 43.8 puan ile tüm zamanların en düşük seviyesindeydi. Üretim ve talepteki canlanma sayesinde gelişmekte olan piyasalarda istihdam geçen yılın üçüncü çeyreğinden bu yana ilk kez bu yıl üçüncü çeyrekte arttı.
1930'lar ders olsun, acele edilmemeli
Öte yandan küresel krizden kurtulmak için hükümetlerin iki yıldır izlediği gevşek para politikalarından çıkış gelişmiş piyasalar ayağında olmasa da gelişmekte olan piyasalar tarafında başladı. Ancak erken ya da geç hareket etmenin krize yeniden sürüklenme ya da enflasyon şoku yaratma riski var. Geçen aylarda İsrail'in bir kez ve Avustralya'nın dün ikinci kez faiz indirmeleri bunun ilk adımı oldu. Ancak HSBC Başkanı Stephen Green'e göre bu politikalardan çıkmak için henüz erken. "Büyük Buhran"ın yaşandığı 1930'ların sonunda da aynı hataya düşüldüğünü belirten Green, "Bundan ders alınmalı, çıkış için acele edilmemeli" dedi.
İki yeni endeksle 5 bin şirket izlenebileecek
Yatırımcının özellikle mart rallisinden bu yana yakından izlediği gelişmekte olan piyasalar endeksine bir yenisi daha eklendi. Son olarak 2009'un ilk üç çeyreğinde gelişmekte olan piyasaların gelişmiş ekonomilerin desteğine bağımlı olmadan büyüyebileceğini gören HSBC, dün yeni oluşturduğu HSBC EMI ve HSBC PMI gelişmekte olan piyasalar endekslerini tanıttı. HSBC'nin yeni endekslerinde Brezilya, Çin, Çek Cumhuriyeti, Hong Kong, Hindistan, Polonya, Güney Afrika, Tayvan, İsrail, Meksika, Singapur ve Türkiye izlenecek. Böylece toplamda 5 bine yakın piyasa şirketinin durumları gözlemlenebilecek.