Almanya'da 2014 Eğitim Raporu açıklandı. Rapor, okul bitirme ve yüksek öğrenim oranlarının yarı yarıya arttığını ortaya koyuyor. Ancak bu durum göçmen kökenliler için geçerli değil.
Göçmenlerde yüksek öğrenim oranları hala istenen seviyeye ulaşamadı. Ayrıca yüksek okul mezunu göçmenlerin işsizlik rakamları da oldukça yüksek. Rapora imza atan uzmanlardan bazıları bu konuda ilerleme kaydedildiğini söylerken, bazıları da bunun yanlış uyum politikalarının bir ürünü olduğunu savunuyor.
Eğitim uzmanları rapordan memnun
Ülkede eğitimden sorumlu kurum ve kuruluşlar, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı PISA 2012 sonuçlarında olduğu gibi ‘Almanya 2014 Eğitim Raporu'ndan da memnun.
Rapor, 2011 yılından bu yana yüksek öğrenime başlama oranlarının yüzde 50 oranında arttığına işaret ediyor. Ayrıca geçtiğimiz yıllarda Alman eğitim sistemi içerisinde eleştirilen, öğrenimini yarıda bırakan öğrencilerin sayısının da düştüğü bildiriliyor. Rapor, öğrencilerin yüzde 57'sinin yüksek öğrenim ya da meslek eğitim belgesi ile mezun olduklarını gösteriyor.
Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanı Johanna Wanka da raporu olumlu bulduğunu belirtiyor. Bakan özellikle yüksek öğrenimde kadınların sayısının yarı yarıya artmasından memnuniyet duyduğunu ifade ediyor. Aynı şekilde Wanka, alınması gereken uzun yola karşın, göçmenlerin de eğitimde geçmiş yıllara oranla daha iyi durumda olduğunu şu sözlerle aktarıyor:
"Özellikle göçmen kökenli öğrencilerin eğitim başarılarının arttığını gözlemliyoruz. Aynı şekilde PISA araştırmaları da bu konudaki ivmeyi ortaya koymuştur. Ayrıca başarının genelden ziyade bireye kaydığını da tespit ettik. Bu nedenle kişisel başarılarıyla öne çıkan çok sayıda göçmen kökenli öğrenci olduğunu vurgulamak isterim. Her öğrenciye öğrenimi içinde bireysel destek ve yarıda bırakılan eğitimine geri dönmesi için olanak sunmak gerekiyor. Bu çerçevede liselerde bireye yönelik meslek danışmanlığının gerçekleştirilmesi için çalışıyoruz."
Eğitime yatırımın önemi
Kültür Bakanları Konferansı (KMK) Başkanı ve Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Eğitim Bakanı Sylvia Löhrmann, raporun eğitime yapılan yatırımın ne denli önemli olduğunu ortaya koyduğunu söylüyor. Löhrmann, ayrıca Almanya'nın geleceğe daha emin adımlarla yürümesi için eksik noktaların da gözardı edilmemesi gerektiğini kaydediyor.
"Sosyal selektivite Alman eğitim sisteminin hala yumuşak karnını teşkil ediyor. Gösterdiğimiz yoğun çaba ve çalışmaya karşın hala bu konuda istenen yolu kat edemedik. Demografik gelişmemizi göz önünde tutarsak, hiçbir gencimizin ya da çocuğumuzun potansiyelinden vazgeçmemiz mümkün değil“ diyen Löhrmann sözlerini şöyle sürdürdü:
"Göç ve Uyum Bakanıyla da meseleyi konuştuk, 'göçmen kökenli etiketinin kullanılmasının bir gereği var mı' diye. Zira burada doğmuş, büyümüş gençlerimiz için bunu kullanmanın hiçbir anlamı yok. Bana göre ihtiyaç duyulan teşviklerin doğru sunulması için doğru tespitlerin yapılması gerekiyor."
"Öğretmenler de eğitilmeli"
Löhrmann, göçmen kökenli çocukların eğitim başarılarının geçmişe oranla arttığını kabul etmekle birlikte mesleki diplomaya sahip olanların oranının sadece yüzde 35 olduğunu da hatırlattı. KMK Başkanı, eğitim sisteminin Almanya'nın çeşitlenen demografisine adapte olabilmesi için öğretmenlerin ve eğitmenlerin bu konudaki bilgilerinin artırılması gerektiğini dile getirdi:
"Bu konuda vasıflı eğitmen ve öğretmene ihtiyaç duyduğumuz aşikâr. Farklılıklarla nasıl ilişki kuracağını, onları nasıl geliştirip, bütünün bir parçası haline getirebileceğini bilecek elemanlara ihtiyacımız var. Ayrıca çok yönlü profesyonellerden müteşekkil bir ekibin içinde çalışabilecek potansiyele de sahip olmalılar."