Yaşam

Eğitimde eşitlik sözde kaldı

Ankara'da geleceğin sınıfı açılırken, Ardahan'da öğrencilerin öğretmen beklemesi, eğitimdeki eşitsizliğin göstergesi oldu.

25 Eylül 2008 03:00

Ankara’da geleceğin sınıfının açılışı yapılırken Ardahan’da öğrenciler 20 gündür öğretmen bekliyor.

Ankara’daki bilimkurgu filmi sahnesini çağrıştıran ‘geleceğin sınıfı’ tanıtılırken Ardahan’da veliler öğretmensizlik nedeniyle tepki gösteriyordu. Ankara’da öğrenciler, tek kişilik sıralarında ajanda büyüklüğünde dizüstü bilgisayarlarını tuşlarken Ardahan’da dersler çoğunlukla boş. Tayini çıkan 300 deneyimli öğretmen yerine okulların açıldığı 20 gün içinde sadece 90 stajer öğretmen atanmıştı. İkinci kademede atanan 183 stajer öğretmenin çoğunluğu da her yıl olduğu gibi doktor raporları, bürokratlardan, milletvekillerinden torpil, anlaşmalı evlilik gibi Türkiye’ye özgü yöntemlerle Ardahan’dan kurtulmaya çalışacak. Yerlerine yeni öğretmenlerin atanması sırasında aylarca dersleri boş gecek. Kente atanan öğretmenlerin yaklaşık yarısı bir yıl geçmeden Ardahan başka bir ile tayinin çıkmasını sağlamış olacak. İngilizce dersine din bilgisi öğretmeni, Türkçe dersine fen hocası girecek. Ardahan ÖSS ve OKS’de yine sonuncu olacak. Veliler, çocuklarının geleceksizliğine üzülürken bir yanda yeni geleceğin sınıfları kurulacak. 

Bir yanda geleceğin sınıfları

Geleceğin sınıfının açılışına katılan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, hayalindeki sınıfları anlattı. Ama Ardahan bu hayalden çok uzak. 

‘Geleceğin Sınıflarına Doğru’ projesinin tanıtımı, projenin pilot olarak uygulandığı Evliya Çelebi İlköğretim Okulu’nda düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yangınlaştırmak için harekete geçtiği geleceğin sınıfında her öğrencinin önünde ajanda büyüklüğünde ‘classmate’ adı verilen bilgisayarlar vardı.

Ankara’da dört ilköğretim okulunda uygulanan ‘Geleceğin Sınıflarına Doğru’ projesi, öğretmenlere ‘Bire Bir e-öğrenme’ ve ‘Proje Bazlı Eğitim’ ile akıllı tahta, projeksiyon cihazı gibi sınıf içi e-öğrenme teknolojileri eğitimleri verildi. Projede yer alan okullara, toplamda 18 sınıf, 26 şubede eğitim gören 1237 öğrencinin kullanımına sunulmak üzere de Intel tarafından 835 adet Classmate PC bağışlandı. Ayrıca proje dahilinde 18 sınıfa telekonferans sistemleri, IP telefonları ve her bir sınıf için ikişer tane olmak üzere 36 adet erişim noktası kuruldu. Projenin uygulamaya geçmesiyle sadece öğrenciler değil, öğretmenler de eğitimde teknoloji kullanımı, sayısal içerik, eğitim yazılımları ve İnternet üzerinden öğretim gibi kavramlarla tanıştı ve uygulamaya başladı.

‘Çocuklar kitap taşımayacak’

Geleceğin sınıfının açılış törenine katılan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, gelecekteki sınıf hayalini şöyle anlattı: “Bir gün gelecek çocuklarımız çantalarının içinde bir yığın kitap götürmeyecekler.Hatta arkadaşlarımıza söyledim, ‘acaba belli sınıflarda buna geçebilir miyiz’ diye. Öğrencilerin kitap, mürekkep kokusunu alması lazım. Büsbütün kitapsız bir eğitim olmaz ama e-book uygulamasına günün birinde geçilecektir. Bütün ders kitaplarının, bütün kitaplardaki bilgilerin bir classmate’e doldurulduğu, üzerinde ‘yaz-boz’ da yapılabilecek bir yere doğru gidiyoruz. Böyle bir şey olduğu zaman ormanlarımız kurtulacak, daha ekonomik olacak.”
“Şimdi yanlış anlaşılmasın, Türkiye hemen bir anda her öğrencisine bir bilgisayar dağıtan bir konumda henüz değildir” diyen Çelik, “Proje sayesinde, geleceğin sınıfları nasıl olacak, bunun bir model çalışması yapılıyor” dedi.

İlk e-book denemesi

Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Nizami Aktürk de gazetecilerin sorusu üzerine, Bakan Çelik’in talimatı üzerine son bir yıldır e-book projesi üzerinde çalıştıklarını belirterek, şu bilgileri verdi: “Dördüncü sınıftan itibaren öğrencilere birer e-book dağıtmayı planlıyoruz. E-book’ların içindeki bilgiler öğrenci sınıf atladıkça güncellenecek. E-book’ların köşeleri tıpkı kitap çevirir gibi hassas olacak. Bir yıl sonra bir deneme yapacağız. Hatta numune geldi bakıyoruz. 200-250 dolar civarında. Biz daha ucuz ve dayanıklı bilgisayar bulmak için piyasa araştırması yapıyoruz. E-book’lar ücretsiz dağıtılacak. Her bir e-book’un 100 dolarlık bir maliyeti olması için çabalıyoruz.”

Diğer yanda geleceksiz kuşaklar

Ardahan’daki köy okullarının büyük çoğunluğu öğretmen bekliyor. Ancak şehirlerdeki manzarada farklı değil. Dersler genelde boş. 2004 yılında Radikal, o dönem ki adıyla Liselere Girişi Sınavı (LGS) ve ÖSS sonuçlarında son sıralarda yer alan illerdeki eğitim sorunlarını yerinde incelemişti. LGS’de sonuncu, ÖSS’de ise sondan üçüncü olan şehir Ardahan’dı. Ardahan’ın sürekli göç vermesi nedeniyle okulları, sınıfları kalabalık değildi. Radikal’in konuştuğu veli, okul idarecisi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri sorunun kaynağı için hep aynı noktayı işaret etti: Öğretmensizlik ve atanan öğretmenlerin stajer olması.

25 Ağustos 2004 günü Radikal’de yayımlanan haberde tablo şöyle anlatılıyordu: “Her yıl Milli Eğitim Müdürlüğü çok büyük bir çoğunluğu stajyer yaklaşık 900 öğretmeni Ardahan’a atıyor. Öğretmenler Ardahan’daki 232 okula dağıtılırken genç öğretmenlerin Ardahan’dan, Türkiye’ye özgü kurtulma arayışları başlıyor. Hemşeri politikacılar, bürokratlar devreye sokuluyor. Tayin için anlaşmalı evlilik yapılacak eş arayışları başlıyor, öğretmenler annesinin memleketinde yalnız ve hasta olduğuna dair raporlar ile tayin isteminde bulunuyor. Doktor tanıdıklardan alınan raporlar ile Ardahan’dan uzak geçirilen günler kâr sayılıyor. Bir yıl içinde gelen öğretmenlerin 450 tanesi tayin ile gitmiş oluyor. Tayin arayışındaki öğretmenler genellikle derslere özen göstermiyor. Ayrıca sürekli öğretmenlerin tayini çıkması ve yenilerinin geç gelmesi nedeniyle de derslerin büyük çoğunluğu boş geçiyor.

Ardahan’dan son gelen bir haber geçen dört yılı aşkın zamanda Ardahan’ın eğitim çaresizliğinin hiç değişmediğini gözler önüne seriyor. Bu yıl Ardahan’dan 300 deneyimli öğretmen başka illere tayin olarak gitti ve yerlerine sadece 90 stajyer öğretmen atandı. Buna en büyük tepki öğrenci velilerinden geldi.

Çelik hakkında suç duyurusu

Fen Lisesi Okul Aile Birliği Başkanı Avukat Müzeyyen Çiftçi Yolaçan, birçok ilköğretim okulu ve lisede derslerin boş geçtiğini söyledi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Yolaçan, “Milli Eğitim, Ardahan’da çökmüştür. Fen, Anadolu ve Ardahan Lisesi gibi okullarda bile öğretmen eksikliği var. Eğitim-öğretimin 15 gündür başlamasına rağmen birçok okulda dersler boş geçiyor. İlgili yönetmeliğe göre öğretmen atamalarını yapmayan ve derslerin boş geçmesine neden olan idareciler hakkında ‘görevi ihmal’den dava açacağız. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkında suç duyurusunda bulunacağız” diye konuştu.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ise ikinci kademede 183 stajer öğretmenin daha atandığını, ancak bu öğretmenlerin geç geleceğini, zorunlu üç yıllık görev süresine karşın bir yıl içinde öğretmenlerin çoğunun Ardahan’dan ayrılacağını ifade etti. Yetkililer, bir ilköğretim öğrencisinin bir yıl içinde beş öğretmen değiştirdiğini belirtti. (Radikal)