T24 Haber Merkezi
Yer bilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan, Ege Denizi'nde dün başlayan ve devam eden depremlere ilişkin olarak yaptığı açıklamada; "Deprem ile depremciklerin odak derinliklerinin 1 ile 5 km olması, yer sarsıntılarının yanardağ kökenli olduğunu göstermektedir. Patlamaya deprem eşlik ederse M5 ile M7 dolayında üreyebilecek depremler Süpürtü dalgaları üretebilir" ifadelerini kullandı.
Ege Denizi dünden bugüne irili ufaklı depremlerle sarsılırken, Yunanistan'ın Santori adasında alarma geçildi. Hükümet yaklaşan tehdidin ardından acil toplanarak, okulları tatil etti, toplantı ve toplu organizasyonları geçici olarak yasakladı.
Bölgedeki sismik yapı an be an takip edilirken Ege'deki bu hareketlilik yurdun batısında da endişeleri artırdı. Yer bilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan yüzeye yakın gerçekleşen depremlerin yanardağ kökenli olduğunu söyledi. Ercan'ın konuya ilişkin olarak yaptığı açıklama şöyle:
"Bir kaç gündür Ege DenizindeSantorini adasında en büyüğü M4,8 Richter’i bulan küçük deprem ile depremcikler sürekli sarsıntılar biçiminde olmaktadır. Deprem ile depremciklerin odak derinliklerinin 1 ile 5 km olması, yer sarsıntılarının yanardağ kökenli olduğunu göstermektedir.
Mağma ilintili patlama öncesi mağma odası kökenli 250 bar dolayındaki basınç artışı 2200 C sıcaklıkla yer kabuğunu delip püskürmek istemektedir. Silikatlı bir lav püskürürse , yanardağ bombaları da fırlatabilir. Patlamaya deprem eşlik ederse M5 ile M7 dolayında üreyebilecek depremler Süpürtü dalgaları üretebilir.
Bu dalgalar Ege Adaları, Mora, Girit, Pelepones, Türkiye Teke Yarımadamızın kıyı kuşağını etkileyebilir. Santorini ile yakın adalardaki yerleşimlerin boşaltılması, deniz ulaşımı ile balıkçılığın kısıtlanması gerekir."
Dört maddeden üçü görüldü
Yanardağ patlamalarının 4 belirtisini "sığ deprem ile depremcik fırtınaları, gaz çıkışları, yerden gelen gürültüler, yerin şişmesi" olarak sıralayan Ercan, Santorini’de üç maddenin görüldüğünü belirtti. ancak belirtiler olsa dahi patlama olmayabileceğini açıklayan Ercan, patlama yaşanması durumunda ise püskürmenin patlamalı değil akıntılı olacağını ve kül bulutlarının rüzgarla 150 km uzaklığa kadar gidebileceğini söyledi.
Santorini adası nasıl oluştu?
Santorini, MÖ 1600'lü yıllarda yaşanan büyük bir volkanik patlama sonucu oluştu. Bu patlamada meydana gelen kaldera çöküntüsü, ada çevresindeki suyun dolduğu bir kaldera gölü oluşturdu. Kayıp Atlantis olduğu düşünülen adadaki patlamalar o denli büyüktü ki Mısır’dan Grönland’a kadar geniş bir alanda izlerine rastlandı. Günümüzde turkuaz mavisi ve lacivert renkteki bu kaldera gölü, Santorini'nin en dikkat çeken doğal güzelliklerinden biridir.