İçişleri Bakanı Efkan Ala, kendilerine "Yurtta Sulh Konseyi" adını veren cuntacılar tarafından tarafından düzenlenen darbe girişiminin ardından 10 bin 856 kamu çalışanının pasaportunun iptal edildiğini açıkladı. Ala, "Jandarmayı kesinlikle bakanlığa bağlayacağız" dedi.
NTV canlı yayınına katılan İçişleri Bakanı, darbe girişimi sırasında yaşadıklarını da şöyle anlattı:
O gece Erzurum'dan akşam uçağıyla Ankara'ya geliyordum. Esenboğa'ya indikten sonra yakın korumam efendim darbe oluyor dedi. O arada Hakan Fidan aradı telefonda "Efendim darbe oluyor bizi bombalıyorlar" dedi. Uçaktan indik havaalanına geçtik. Oraya geçtikten sonra çok çeşitli haberler vardı. Benim jandarma yaverim yanımdaydı tanklar geliyor diye belirtti. Sayın Cumhurbaşkanı'nı aradım ulaşamadım. Ben emniyete sahada olun talimatını, geri çekilmeyecekleri emrini verdim. Ardından size bağlandım. Bunun bir paralel çetenin darbe teşebbüsü olduğunu ve halkımızın sokaklara inmesini istirham ettim.
Havaalanında bir karargah oluşturduk ve oradan olayları yönettim. Malatya'dan Diyarbakır'a mesaj iletmişler Efkan Ala Van'dan geliyor F-16'ları Malatya'ya indirin diye talimat vermişler.
Genelkurmay 16.00'da haberdar edilmiş önlemler alınmış. Ama bunun daha erken haber alınması gerekiyordu böyle bir durum var. Fakat şöyle de bir durum var sistem zaafiyeti var. Bu yapıyı öyle bir kurgulamalıyız ki bir daha Türkiye'de darbe olmamalı. Biz çok şey yaptık 17-25 Aralık girişimini önlememiz, 27 Nisan'daki bildiren hemen sonra aldığımız önlemler...
17-25 Aralık'tan sonra iç güvenlik paketi yaptık. Jandarmanın önemli bir kısmını İçişleri Bakanlığı'na bağladık keşke hepsini bağlasaydık.
“Silahlı kuvvetlerde güç tek yerde toplanmış”
Bu yapı darbe üretiyor, çünkü güç dağılmamış. Silahlı kuvvetlerde güç tek yerde toplanmış. Demokratik ülkelere bakın darbe yapılmıyor çünkü nereyi ele geçirecekler.
Biz uzun zamandır terörle mücadele ettiğimiz için çok fazla istihbarat geliyor. Normal bir ülkede bir senede gelecek raporlar bizim ülkemizde bir günde geliyor. İstihbarat emniyete verilmeliydi. Tekrarlanmaması için gereken işler yapılacak.
Tehlike tamamen ortadan kalkmadı. Hızlı kararlar alıyoruz. İnşallah bu kararları uyguladıktan sonra ortadan kalkar. 2002'den ber inanılmaz projeler yapıyoruz. Türkiye'yi bundan geriye götürecek böyle bir saçmalığa kim izin verir. Bizim milletimize olan inancımız, Allah'a olan inancımız, kendi siyasetimize olan güvenimiz bize bunları söyletiyor. Az bile söylemişiz millet tankların üstüne çıktı, şehit oldu. Söyleyecek kelime bulamıyorum inanılmaz bir durum Türkiye'yi bu hale düşürmeye kimin ne hakkı, haddi var?
"246 şehidimiz var”
Ben buraya gelirken Genelkurmay'la görüştüm. Kayıp askerler değil de kaçaklar var. Soruşma açılmış, gözaltına alınması gerekirken kaçmış. Muğla'da Sayın Cumhurbaşkanımızın otelini basmaya gidenlerin 17'si yakalanmamış aranıyor. Bugün 10 bin 856 kişinin pasaportunu iptal ettik. Şu an itibariyle Allah rahmet eylesin, onların haklarını ne yapsak ödeyemeyiz, 246 şehidimiz var. Yaralımız 2 bin 185, gözaltı 10 bin 607 tutuklu 4 bin 496, durum bu.
Vatandaş OHAL’den nasıl etkilenecek?
İlk gece daha ilan edilir edilmez ben vatandaşın hayatında hiçbir değişiklik olmayacak dedim. Eskiyle karıştırılmasın biz olağanüstü hali devleti düzene sokmak için ilan ettik. Eskiden halkı hizaya getirmek için OHAL ilan edilirdi. OHAL ilan edilince devlet kanun üstü kararnameler çıkarma yetkisine sahip oluyor. Bir de bu darbe teşebbüsünde bulunanların gözaltı süresi. Birçok soruşturma açılmıştı. Bu soruşturmalardaki kamu görevlileri bakımından hızlandırılabilir. Bir devlete biz OHAL ilan ettik. İki OHAL hükümete bazı olanaklar veriyor ama bunlar kullanılacak diye bir şey yok. Burada hükümetin daha hızlı karar almasını sağlayacak bir imkan veriyor. Vatandaşımız müsterih olsun zaten hepsi sokakta görüyorsunuz inşallah ona da devam edilecek. Farabi'nin bir sözü var, "Körü körüne birine bağlanan grubun akıl seviyesi o kişinin akıl seviyesindedir". Olup bitenler akıl seviyesinni altında. Türkiye'de birçok şeyde reform yapılmış, bu ne biçim iştir anlaşılabilir değil.
Darbe teşebbüsünden sonra meydanlara indiğinizde, medyanın topyekün karşı duruşuna bakın, bütün siyasi partiler, Türkiye nadiren bir işgal tehlikesi karşısında böyle bir şeye karşı durur. Şimdi topyekün karşı duruşun olduğunu düşün, Türkiye razı olmayacaktı böyle bir şeye. Allah muhafaza gerçekleşme durumunda bütün bu kesimler hepsi bir araya gelirli, Türkiye müthiş bir kaotik ortama girerdi. Dilimiz varmıyor söylemeye, eğer bu alçaklar başarılı olsalardı söylenecek bir sürü şey var söylemekten imtina ediyoruz bu ne rezalettir.
“Jandarmayı kesinlikle İçişleri Bakanlığı’na bağlayacağız”
Jandarmayı kesinlikle tamamen İçişleri Bakanlığı'na bağlayacağız. İkincisi askeri yani bu genelkurmay, milli savunma başbakanlık, düzenlemeler değerlendirilecek. Bu tek başımıza verebileceğimiz bir karar değil. Güç temerküzünden kaynaklanan orayı ele geçirdiğinizde bütün Türkiye'yi ele geçirdiğiniz hissini vermeyeceğiz. Zaten sistem her 10 yılda bir 20 yılda topyekün böyle bir şeye izin yok. Meclis'e bomba atılıyor, kendi Cumhurbaşkanı'nı gidip kaldığı yerden inanılmaz bir durum.
“Yeni kurumlar olabilir”
Benim sistem sorunundan kast ettiğim şey, öyle bir sistem oluşturulmalı güç öyle bir dağılmalı ki, siyaset karar verdiğinde güç öyle bir yönlendirilmeli ki, bir daha istihbarat almasanız bile öyle bir şey olmasın. Öyle demokratik ülkeler var ki, kimse darbe yapamaz. İstihbaratı elden geçireceğiz ama sürekli istihbarat efendim darbe oluyor diye bilgi getiremez. Mekanize Zırhlı Tugay'ın Ankara'da ne işi var. Kaçıncı kezdir tankları Ankara'da yürütüyorlar. Kendi kendini besleyen, hesap vermeyen bir yapı olunca, farklı yerlerden yönlendiriliyor. Ama Türkiye bizim hükümetlerimiz dönemlerde her bir krizden milletin menfaatine fırsat çıkartıyoruz. Kriz aynı zamanda bir tehdittir. Ama böyle krizler olmadan yapabilsek. Ben daha önce jandarmanın bir kısmını İçişleri Bakanlığı'na bağlama teklifini getirdiğimde inanılmaz bir tepki almıştık. Emniyet Genel Müdürlüğü nasıl, Jandarma da öyle olacak. Yetiştirme atama bizde olacak. Yeniden yapılanma ihtiyacı var yeni kurumlar da olabilir. Belli kurumlarda toplanmış tekeli kesinlikle bölmek lazım. İstihbaratı da yeniden ele alıp şekillendirmek lazım. Şimdi Türkiye'de öyle bir şey var ki, kurumları küstürmeyelim. Şimdi orayı kırmayalım burayı küstürmeyelim derken çok zor yol alıyorsunuz bunu bizzat jandarmada yaşadım ben.
“Güç bölünmeli”
Daha önce bir takım ağır silahlar vardı özel harekatta onlar alındı. Halbuki güç bölünmeli. Efendim bize güvenmiyor musunuz? Alıp güveneceksiniz. Bir bakıyorsun ki Türkiye'ye ne maliyetler ödetilmiş. Milletimiz tarih yazdı.
Şimdi Türkiye'yi bu zilletten kurtaran herkese burada teşekkür ediyorum. Milletimize saygı hürmet ve muhabbetlerimi sunuyorum. Bu alçaklığa dur diyen milletimizi saygıyla selamlıyorum. Bütün emniyet güçlerimize, gidip oraları geri alan, jandarmaya vatanına milletine sadık askerlere ve tabi bütün siyasi partilere ve medya kuruluşlarına tekrar teşekkür ediyorum. Başbakanımız ilk açıklamalarla, Cumhurbaşkanımızın dik duruşuyla bu badireyi atlattık. Milletimiz müsterih olsun onlardan aldığımız iradeyi çiğnetmedik çiğnetmeyeceğiz.