Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki cunta yapılanması tarafından hakkında vatana ihanet suçundan işlem başlatıldığı öne sürülen Kara Kuvvetleri Eğitimve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muhabere ve Destek Eğitim Komutanı Korgeneral Metin İyidil, 200 tankın Ankara'ya inmesini engellediğini
hürriyet'in haberien göre; Eyidil açıklamasında, "Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yuvalanmış paralel yapılanma tarafından uygulamaya sokulan kalkışma, buna karşı koyan TSK emir-komuta zinciri, güvenlik güçleri, halk, siyasi partiler ve demokratik Türkiye’nin diğer unsurları tarafından başarıyla bertaraf edilmiştir" dedi.
Korgeneral İyidil'in açıklaması
"Demokrasiye ve Anayasal düzene gönülden bağlı, her zaman emir-komuta zinciri içinde hareket eden ve etmiş, Atatürkçü bir askerim. Birliklerimin tamamı şu anda emir ve komutam altındadır. Halen görevimin başında, Sayın Cumhurbaskanımız ile Sayın Genelkurmay Başkanımızın emrinde olarak görevime devam ediyorum.
"İki kez tank okulu nizamiyesini keşfe gittik"
Darbe girişimiyle ilgili ilk bilgiler tarafıma ulaşır ulaşmaz Ankara’da böyle bir darbe girişimi için kullanılacak en önemli silah olan tankların mevcut olduğu Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı’ndan Zırhlı Tümen Komutanı Tümgeneral Erdoğan Akyol’u aradım. Tümgeneral Akyol’dan “Komutanım burada Karargâhtan gelen arkadaşlar var, ellerindeki bir emri gösterdiler. Emirde benim görevden alındığım ifade edilmektedir” yanıtını alınca kendisine o emre uymamasını, Tank okulunun komutanlığına devam etmesini emrettim. Ancak telefon kesildi. Bunun üzerine bir diğer silah arkadaşım Korgeneral Faruk Şengün’ü aradım ve onunla buluşarak ne yapacaklarımızı planladık. Bu arada 2 kez tank okulu nizamiyesini keşfe gittik ancak içeri giremeyeceğimizi anladık. Bunun üzerine cep telefonu ile içerideki subaylar ile irtibat kurmaya çalıştık.
"Okulda görevli olmayan iki albay okulun idaresini ele geçirmiş"
İçerdeki emir-komuta zincirine bağlı astlarımdan aldığım bilgilere göre olaylar şöyle gelişmiş: Kara Kuvvetleri Karargâhında görevli bir Tuğgeneral ile okulda görevli olmayan 2 Albay gelerek okulun sevk ve idaresini ele geçirmiş Tümen Komutanı Tümgeneral Erdoğan Akyol’u enterne etmişler.
"Karargâhın 4 tankla çevrilmesini emrettim"
Ben telefonla irtibat kurduğum Alay ve okul komutanlarından istediğim olumlu cevabı aldım ve onlara derhal Tümen Karargâhının 4 tank ile çevrilmesini ve içerinin ikaz edilmesini, teslim olmadıkları takdirde Tümen Karargâhı binasının tank topu ile yıkılmasını emrettim. Bir başka birlikten aldığım bir silah ile de, Korgeneral Şengül ile beraber, sivil halde lojmanlar nizamiyesinden içeriye sızdık.
Bütün beklentimiz birlik Subay/Astsubaylarının emir ve komutalarımızı kabul etmesiydi. İstediğimiz oldu. Okul komutanı Tank Albay koşarak geldi ve “Komutanım emrinizdeyiz” şeklinde tekmilini verdi. Bu arada kalkışmacılar da kelepçenmiş vaziyette kontrol altına alındı.
"200 tankın Ankara'ya inmesini engelledim"
Bu şekilde bir anda Ankara’ya inmesi planlanan 200’den fazla tank hareket edemeden Sevk ve İdare tekrar Anayasal düzene gönülden bağlı komuta kademesine geçmiştir. Bu durum kontrol altına alındıktan sonra ihtilalcilerin birçok yer için Harbiyelileri kullanmayı planladıkları bilgisini değerlendirdim.
Bir tabur Harbiyeli, bana bağlı Eğridir Dağ ve Komando okulunda komando eğitimindeydi. Çekilen bir mesajda buradaki işbirlikçilerin kiraladıkları otobüsler ile Harbiyelileri havaalanına götürmek istedikleri bilgisi geldi.
"Harbiyelileri 'çıkarmayın' dedim"
Hemen tümen Komutanını aradım ve Harbiyelilerin kesinlikle kışladan çıkarılmaması emrini verdim. Tümen komutanı emre uydu ve Harbiyeliler Ankara için yola çıkartılmak isterken isterken geri döndüler. Bu planı de böylelikle bertaraf etmiş olduk. Dolayısıyla söz konusu darbe girişimine karşı, en baştan ve hızla karşı çıkarak harekat tavrı aldım ve kendi görev sahamda girişimin başarısız kalmasını sağladım.
Diğer birlikleri de süratle emir komutama alarak bu kalkışmanın benim bölgemde başarısız olmasını sağladım. Bütün bu faaliyetlerim esnasında Orgeneral Ümit Dündar'ın emir komutasında hareket ettim ve kendisini sürekli bilgilendirdim. Bu kalkışmayı başlatanların yayımladıkları sözde emirle, beni birliğimin komutanlığından alarak, bu kalkışmaya katılmayacağını bildikleri diğer generaller gibi beni enterne etmek istemeleri de benim bu kalkısmanin içinde olmadığımın açık kanıtıdır."