Economist dergisi, "Hapisteki bir Kürt lider Türkiye'deki seçimleri etkileyebilir" başlıklı yazısında, HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş ve genel olarak Kürt seçmenlerin 24 Haziran'daki parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde belirleyici olabileceği görüşünü savunuyor.
Nusaybin mahreçli makalede, ilçede yıkıntıların arasından yeni apartmanların yükseldiği ve "hükümetin yıkımın üzerine beton dökmek için elinden geleni yaptığı" söyleniyor. Ancak, "Türk Ordusu ve PKK militanları arasında 2015 ve 2016'da yaşanan, ülke genelinde binlerce kişinin hayatına mal olan çatışmalarının izlerini bulmanın kolay olduğu" belirtiliyor.
Dergi, "Nusaybin'deki kuşatma sırasında, ilçenin üçte birini oluşturan altı bin binanın kuşatma sırasında helikopterler ve tanklarla yıkıldığını, bazı sokaklarda enkazı görmenin hala mümkün olduğunu" bildiriyor. Economist, "Daha geçen Ekim'de işçiler bir ceset daha buldu. İlçe halkının çok azı bu konuyu açıkça konuşuyor. PKK'nin bir dizi terör saldırısının eşlik ettiği çatışma bitti. Ama korku devam ediyor" diyor.
Economist, 24 Haziran'daki seçimlerde "Nusaybin gibi ilçelerin tüm bir ülkenin kaderini belirleyebileceğini, muhalefetin parlamento çoğunluğunu AKP'den, cumhurbaşkanlığını da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan alabilmesinin, büyük oranda Kürt oylarına bağlı olduğunu" söylüyor.
Dergi şöyle devam ediyor;
"Türkiye'deki Kürtler'in sayısı 15 milyonu buluyor. Güneydoğudakiler ve ülkenin değer kesimlerindeki seküler Kürtler, bazı solcular ve liberallerin de destek verdiği Halkların Demokratik Partisi'ne oy verme eğiliminde. Diğer bölgelerdeki, 1980 ve 1990'lardaki çatışmalarda yerlerinden olan köylülerin çocukları ve torunları, birçoğu Türk kültürüne asimile oldu ve sık sık AKP'ye oy verdi, bazı dindar Kürtler de öyle. HDP muhalefetin geri kalanının kurduğu ittifakın dışında tutuldu. Parlamentoya girebilmesi için yüzde 10 barajını aşması gerek. Bu olmazsa, Erdoğan'ın AKP'si büyük ihtimalle uzun süredir elinde tuttuğu çoğunluğu koruyacak. Ancak HDP büyülü sayıyı geçerse, parlamentoda çoğunluk yarışı ortada ve bu da yeniden Cumhurbaşkanlığına seçilmiş Erdoğan ile parlamento arasında bir siyasi mücadeleyi beraberinde getirebilir. Kamuoyu yoklamalarının gösterdiği gibi cumhurbaşkanlığı yarışı ikinci tura kalırsa, Kürtler ve Türkiye'nin geri kalanı büyük ihtimalle Erdoğan ve muhalefetin başlıca adayı Muharrem İnce arasında seçim yapacak. Erdoğan yarışta önde ama fark kapanıyor."
Economist, "Kürtler açısından seçimin o kadar kolay olmadığını, bazı Kürtler 'in Erdoğan'ı reform sembolü ve polis tacizi olmadan kendi dillerini kullanıp, geleneklerini yaşamalarını kolaylaştıran lider olarak gördüklerini, bazı Kürtler 'in de Erdoğan'ın 2015'te terk ettiği PKK'yla müzakereleri yeniden canlandırabileceğini umduğunu" söylüyor.
Ancak, derginin görüşlerine yer verdiği Dicle Üniversitesi'nden Vahap Coşkun, çoğu Kürt seçmenin artık Erdoğan'a olumlu bakmadığını belirtiyor.
Erdoğan'ın kendisinin yeni barış görüşmeleri ihtimalini reddettiğini söyleyen dergi, Cumhurbaşkanı'nın Afrin'deki Kürt isyancılara karşı saldırı başlattığını ve yetkililerin Kuzey Irak'taki PKK üslerine yeni bir operasyonun artık bir zaman meselesi olduğunu söylediğini aktarıyor. Makale şöyle devam ediyor;
"Hükümet terörle mücadele ettiği konusunda ısrarcı. Ancak mücadelede pek sınır tanınmıyor. 95 Kürt belediye başkanı görevden alındı ve yerlerine kayyum atandı. Yaklaşık 5 bin HDP yetkilisi, Demirtaş da dâhil dokuz HDP milletvekili ve onlarca Kürt gazeteci tutuklandı. Polis Afrin müdahalesini protesto eden 800'den fazla kişiyi gözaltına aldı. Kürt sanatçı Zehra Doğan Mart 2017'de, Nusaybin'deki yıkıntılar arasında, polis ve ordu araçlarını akrep olarak çizdiği için üç yıla yakın hapis cezası aldı. Ancak, Kürt seçmenlerin Erdoğan'dan bıkmış olması, kesin İnce'ye destek verecekleri anlamına da gelmiyor. Düşünce kuruluşu Ortadoğu Enstitüsü'nden Gönül Tol CHP'nin 1990'ların başında HDP'nin seleflerinden biriyle ittifak yapmasından bu yana, laik muhalefetin kendisini Kürtlere sevdirmek için çok az şey yaptığını söylüyor. Tol ayrıca, partideki milliyetçilerin uzun süredir ilericilere karşı üstünlük sağladığını ekliyor."
Ancak dergiye göre, Güneydoğu'da Kürt seçmenler nezdinde mesafe kaydedebilecek laik bir politikacı varsa, o da "içten tavırlı" diye tanımladığı İnce.
İnce'nin Demirtaş ve diğer HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı çıktığını hatırlatan dergi, İnce'nin Demirtaş'ı hapishanede ziyaret ettiğini ve partisinin seçim manifestosunda, yerel yönetimler için daha fazla özerklikten bahsedildiğini aktarıyor.
Nusaybin'de konuşan HDP yetkilisi Ferhat Kut da "Burada insanlar, Erdoğan ve İnce arasında, İnce'ye daha yakın hissediyor" diyor. Makale şöyle sona eriyor.
"İnce'nin ikinci turda Erdoğan'a karşı bir şansı olabilmesi için, büyük olasılıkla Demirtaş'ın net desteğine ihtiyacı olacak. Kürt aday ilk turdan önce kimseye destek vermeyecek, ancak Erdoğan'ın gittiğini görmeyi istediği net. Avukatları aracılığıyla Economist'e yaptığı açıklamada Türkiye'nin 'demokrasi ve diktatörlük arasında bir seçimle karşı karşıya olduğunu' söyledi. Ayrıca son bir kaç yılın 'Erdoğan'ın kafasındaki rejimin bir fragmanı olduğunu da' ekledi. Demirtaş kendisini bir siyasi rehine olarak görüyor. Yakında seçimin belirleyici ismi olabilir"