İngiltere'de yayımlanan haftalık Economist dergisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "yastık altı dövizlerinizi bozdurun" çağrısının seçmendeki yansımalarını araştırmak için Konya'da nabız tuttu.
Economist'in yazısı, "Erdoğan seçim öncesi vatansever Türklerden kendi zayıflattığı dövizi kurtarmalarını istiyor" başlığını taşıyor.
Yazıda Erdoğan'ın 2016 yılında da destekçilerinden yastık altı dövizlerini satmasını istediği, Erdoğan'ın "oy deposu" olarak nitelenen Konya'da da bu çağrının büyük karşılık bulduğu, 1 haftada ülke çapında 440 milyon dolardan fazla paranın liraya çevrildiği hatırlatılıyor.
Economist'e göre o gün Erdoğan'ın tavsiyesine uyanlar "şimdi pişman olmuş olabilir". Kaygıların gerekçesi de, "nakitlerinin çeyreğini kaybetmiş" olmaları.
Geçtiğimiz ay Türk Lirası, dolar karşısında sert değer kaybı görmüş ve Ankara, Merkez Bankası'nın faiz artırımı ile hasarı tamir etme yoluna gitmişti.
OHAL ilanından bu yana liranın dolara karşı 3'te 1 değer kaybederek enflasyonu iki hanede tuttuğu belirtilen haberde şu ifadelere yer verildi:
"Sıradan vatandaş harcama gücünün çöktüğünü gördü. Türk şirketler 300 milyar dolara varan dış borçların ağırlığı altında eziliyor. Bu da Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın 3'te birinden fazla.
"Bloomberg, bazı büyük şirketlerin 20 milyar dolara varan borçlarını yeniden yapılandırdığını bildiriyor. Kredi derecelendirme şirketi Moody's de 17 Türk bankasının notunu yatırımcı güven endeksindeki düşüş nedeniyle indirdi.
Economist'in haberinde, "Suçun büyük bölümü Erdoğan'ın; geçtiğimiz yıllarda düşük faiz ve büyümeyi enflasyonun önüne koydu" dendi ve Londra'daki yatırımcılarla buluşmasında Merkez Bankası üzerindeki kontrolünü artıracağını söylemesi sonrası liranın sert düşüş yaşadığına dikkat çekildi.
Merkez Bankası'nın 2 haftada 2 kez faiz artırması ile kurdaki hasarın toparlandığı belirtilen yazıda, yatırımcıların seçimler sonrası atmosferden endişe ettiği vurgulandı.
Yazıda şu ifadelere yer verildi:
"Yabancı yatırımcılar referendum sonrası cumhurbaşkanına yeni büyük güçler verecek, yargıyı politize ederek parlamentonun denetimini de zayıflatacak olan anayasa değişikliğinden dolayı zaten paniklemişti.
"Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilse bile parlamentoda iktidarı muhalefete devretmemek için yeniden erken seçim ilan edebileceği yönündeki dedikodular, endişeleri daha da artırıyor. Anket şirketleri, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçileceğini ama milletvekili seçimlerin çok daha zorlu bir yarış olacağını tahmin ediyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimler yaklaşırken destekçilerine "Dövizlerinizi TL'ye çevirin oyunu bozalım" diye seslendi. Hükümet cephesi de Merkez Bankası'nın bağımsızlığını koruyacağı sözü veriyor.
Economist'e göreyse, son faiz artırımlarını bir kenara koyarsak, "Ankara'dan gelen işaretler çok daha rahatlatıcı sayılmaz":
AKP hükümetinin vergi, prim, imar affı gibi vaatlerle "seçmeni baştan çıkarmaya çalıştığı" ifade edilen yazı, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı hala liranın düşüşü için yabancı ülkeleri suçluyor ve Türklere tedavüldeki dövizlerinden kurtulmalarını söylüyor. Ekonomi kağıt üstünde gelişiyor. Bu hafta açıklanan verilere göre yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,4 büyüdü. Ama hükümet teşvikleri geçen yıllarda rakamları öyle sulandırdı ki, bir akşamdan kalmışlık hali baş gösterdi."
Economist, TÜSİAD Baş Ekonomisti Dr. Zümrüt İmamoğlu'nun "krediler suyunu çekerken, şirketler de dağ gibi vergi borcunun üstündeyken, sert bir yavaşlama kaçınılmaz" ifadelerine yer verdi.
"Peki onların umrunda mı?" diye soran haftalık dergi, Konya'daki izlenimlerle seçmenin nabzını tutu.
"Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin şehri Konya'da dervişlerin ve de dindar, çalışkan iş adamlarının gözünde döviz krizinin işaretleri giderek daha belirginleşiyor. Geçen yıl inşaat şirketi olan Şaban Topal, bir binanın boru donanımını yaptırmak için bir müteahhite 135 bin lira ödemiş, Bu yılsa aynı müteahhit aynı iş için 240 bin lira istemiş. Konyalı çiftçiler de gübre ve benzin fiyatlarındaki benzer artış nedeniyle çaresizlikten ellerini ovuşturuyor.
"Ülkede geleneksel düşünce, iktidar partisinin 2002'de göreve gelmesinden bu yana ekonominin iki kat büyüdüğü yönünde ve bu hem Erdoğan hem de AK Parti'nin önünü açmada öncüydü. Ancak bu, artık doğru olmayabilir. Birçok Türk seçimlerde ekonominin en büyük kaygıları olduğunu söylese de Konya ve diğer bölgelerde AK Parti seçmeninin muhalefete oy verebileceği yönünde çok az emare var. Aksine hükümetin Erdoğan ve ahbaplarına yakın medya kuruluşları üzerinden istediği etkiyi yarattığına ilişkin kanıtlar var. Bir araştırmaya göre AK Parti seçmeninin sadece yüzde 4'ü liranın düşüşünden hükümet politikalarını sorumlu tutarken, yüzde 65'i bunu 'yabancı güçleri Türkiye'ye karşı operasyonu' olarak niteliyor."
Economist'in yazısı, yabancı dildeki ders kitaplarındaki fiyat artışından şikayet eden Konyalı bir üniversite kütüphanesi memurunun şu sözleriyle sonlanıyor.
"Bu, bir komplo. Erdoğan'ı devirmeye, Türkiye'yi krize sürüklemeye çalışıyorlar. Ancak, başaramayacaklar."