T24 - "Atatürk'ün öldürüldüğünü düşünüyorum" diyen eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in doktoru Mücahit Pehlivan kabrin açılarak DNA testi yapılmasını veya kadavradan örnek alınmasını önerdi.
Radikal gazetesinden Ömer Şahin'in haberi şöyle:
Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım yaklaştı. Atatürk, 57 yıllık ömrünü sığdırdığı devrimlerle tarihe damgasını vurdu. Hayatta iken yaptıkları halen tartışılıyor. Ölümü ise bugüne kadar fazla irdelenmedi. Resmi ezberimiz, saat 09.05’te Dolmabahçe’de son nefesini verdiği, ölüm sebebinin de ‘siroz’ olduğu yönünde.
Mücahit Pehlivan, merhum Başbakan Bülent Ecevit’in doktoru. Son döneminde Ecevit’e en yakın iki isimden biriydi. Geçen dönem DSP kotasından CHP milletvekili oldu, sonra da AKP’ye katıldı. Atatürk’ün sağlık raporlarında gördüğü ‘çelişki’ler, son bir yılda yaşadıkları, ilişkileri ve ölümüyle değişen siyasi tablo Pehlivan’ı kuşkulandırmış. Atatürk’ün son dönemine ilişkin bütün kitapları, raporları okumuş. Bununla da yetinmemiş, CIA’nın internet sitesinden dünya liderlerinin nasıl öldüğünü incelemiş. Vardığı sonuç ilginç: “Atatürk’ün öldürüldüğünü düşünüyorum.”
Peki ama Atatürk’ü kim, niye öldürmek istemiş olabilir? Pehlivan’ın bu soruya çeşitli yanıtları var. İlk olarak Türkiye’de barındırmadığı uluslararası örgütleri işaret ediyor. Sonra da içerideki ‘derin devlet’i. Pehlivan’a göre, bugün adına ‘Ergenekon’ denilen yapılanmanın benzerleri o dönemde de vardı. O ‘karanlık yapı’ Atatürk’ü ortadan kaldırmak istedi.
“Siroz sadece alkolle olmaz, Atatürk alkolik değildi” diyen Pehlivan, ölüm sebebinin gizli servis suikastlarının vazgeçilmezi arsenik zehri olabileceğini söylüyor. Büyük İskender, Napolyon, Lenin, Arafat gibi çok sayıda liderin arsenikle saf dışı edildiğini söylüyor. Bir diğer şüphesi de florlama tekniği. O dönem dezenfektasyonda kullanılan florun aşırı verilmiş olabileceğini düşünüyor.
‘Bize yanlış öğretildi’
Pehlivan, Atatürk’ün ölüm sebebinin ortaya çıkarılmasında ısrarcı. “Bilinçli beyin felcine uğratıldık. Atatürk bize yanlış öğretildi” tezini savunan Pehlivan’ın teklifleri de var. Atatürk’ün kabrinin açılarak DNA testinin yapılabileceğini veya Atatürk’ün kadavrasından alınacak örneğin zehirlenme şüphesine açıklık getirebileceğini söylüyor.
“Ya Ecevit’in ölümü?” diyoruz. “Her şey Türk milletinin gözü önünde, millet gerçeği biliyor” sözlerinden bir süre sonra o konuyla ilgili konuşacağı sonucunu çıkarıyorum.
Yalçın Akdoğan yeniden metin ekibinin başında
Başbakan Erdoğan, ‘kadro’ konusunda oldukça istikrarlı. Binali Yıldırım, Ali Babacan, Recep Akdağ gibi isimlerin 9 yıldır bakan koltuklarında oturması bunun örneği.
Erdoğan’ın bir de ‘A Takımı’ olarak nitelenen danışman kadrosu var. Mücahit Arslan’la birlikte bu kadronun en önemli isimlerinden biri, şüphesiz Yalçın Akdoğan. Akdoğan, Erdoğan’ın ‘sırdaş’ı olarak biliniyor. Osmanlı ‘vakanüvist’leri gibi Erdoğan’ın önemli anlarını kayıt altına alıyor. 12 Haziran’da milletvekili seçilen Yalçın Akdoğan, metin yazarlığını ikinci plana bırakmıştı. Metin yazan ekibin başında da bir süre Hüseyin Besli yer almıştı. Besli, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in ısrarı üzerine bu bakanlığa gitti. Yanında ‘yazı ekibi’nden Mustafa Şahin’i de götürdü. Yalçın Akdoğan, şimdi eski görevine hem de daha güçlü bir şekilde dönüş yaptı. Akdoğan, yine yazı grubunun başında. Konuşma metinlerine son noktayı koyan isim. Başbakan’ın yanı başında, bundan sonra Yalçın Akdoğan’ı daha sık göreceğiz.
Milletvekilinin navigasyonu görme engelli danışman
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağababa, danışman olarak görme engelli birini seçmiş. İsmi Ali İlhan. Piyano çalıyor. Kamu Yönetimi 1. sınıfta okuyor. Bilişim konusunda çokça sertifikası var. Ağababa çok memnun: “Ankara’yı benden iyi biliyor. Bazen yön, yol tarif ediyor. İnanılmaz bir yeteneği var. Benim navigasyonum gibi.”
Söz danışmanlardan açılmışken CHP’deki iletişim sorununa da kısaca değinmek gerek. CHP’nin bu konuda sicili parlak değil. CHP lideri Kılıçdaroğlu, gazeteci Ali Öztunç’u ‘basın danışmanı’ yaparak sorunu aşmış görünüyor. CHP’ye dönük bilgilere rahat bir şekilde ulaşılabiliyor. Vekillerle ilgili medyada çıkan günlük haber sayısı 130’a ulaşmış.