T24 Dış Haberler
Kemirgenlerden insanlara geçtiği belirtilen ve Ebola benzeri kanamayı tetikleyebilen öldürücü bir virüsün Kuzey Avrupa'da yayıldığı belirtildi.
Araştırmacılar, İsveç'teki kemirgenlerin insanlara sıçrayabilen ve hemorajik ateşe dönüşebilen bir patojen taşıdığını keşfetti.
İlk vaka, İsveç'in güneyindeki Scania İlçesindeki doktorların, 2018 yılında tarla fareleri tarafından taşınan "Puumala" virüsünün neden olduğu bir nefropati salgını vakasını teşhis etmesiyle başladı.
Nefropati epidemisi aynı zamanda "tarla ateş" olarak da anılıyor ve insanlarda hemorajik ateşe neden oluyor.
Kanamalı ateşler, farklı virüslerin neden olduğu, ciddi ve yaşamı tehdit edebilen bir grup hastalıktır; bunların arasında sarıhumma, Ebola virüsü ve Kırım-Kongo kanamalı ateşi de yer alıyor.
2020'de yine İsveç'in aynı ilçesinde yeniden bir vaka tespit edildi. Her iki vaka durumda da hastaların seyahat etmediği ve kendi bölgelerinde enfeksiyon kaptığı belirtildi. Semptomları ateş, genel halsizlik, burun kanaması ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi belirtiler olarak açıklandı.
Uppsala Üniversitesi'nden bilim insanları, enfeksiyonlara yönelik araştırma çalışması başlattı. Scania ilçesindeki fareler üzerinde yapılan genetik testler, hantavirüs varlığı açısından analiz edildi. Analiz, Scania bölgesinde yakalanan 74 tarla faresinden 9'unun hantavirüs genleri taşıdığını ortaya çıkardı.
Hantavirüsler esas olarak fare, sıçan ve tarla faresi gibi kemirgenlerde bulunan bir virüs ailesi.
Uppsala Üniversitesi insanları, bu tür hastalıkların ciddi sorunlara ve ölüme yol açabileceğinden Bulaşıcı Hastalıklar Yasası uyarınca ihbar edilebileceğini ifade etti.
Hemorajik ateşe neden olan virüsün bu türünün İsveç'in güneyindeki tarla faresi popülasyonunda ortaya çıktığı tahmin ediliyor. İsveç'in güneyinde şu ana kadar yalnızca iki insan vakası tespit edilmiş olsa da bilim insanları, ortaya çıkan bu viral türün halk sağlığına yönelik bir tehdit oluşturabileceğinden endişeli.
Bulaşıcı Hastalıklar Uzmanı Elin Economou Lundeberg şunları söyledi: "Yakaladığımız nispeten az sayıdaki tarla faresinin bu kadar büyük bir kısmının aslında insanları hasta eden bir hantavirüs taşımasına şaşırdık. Araştırmalarımız devam ediyor. Virüsün yayılma olasılığından endişeliyiz"