Gündem
BBC Türkçe

Dürzi kadınlar ürünleriyle nasıl dışa açılıyor?

İsrail'de yaşayan Dürzi kadınlar evlerini, mutfaklarını ve el işlerini turistlere nasıl açtı?

16 Mart 2017 19:32

İsrail'de yaşayan Dürzi kadınlar evlerini, mutfaklarını ve el işlerini turistlere açıyor artık.

İsrail'in kuzeyinde dağlık Hurfays kasabasında tek odalı bir taş evdeyiz. Başlarında beyaz tülbentleri, koyu renk uzun elbise ve etekleriyle 40 kadın sandalyelerde oturuyor. Kimi iğnelerle renkli nakışlar işliyor, kimi beyaz dantel örüyor.

Annelerinden veya büyük annelerinden öğrendikleri bu el işleri Dürzi kadınlar için yüzyıllardır önemli bir uğraş.

Dürziler 11. yüzyılda Mısır'da İslamiyetin Şiilik mezhebinin İsmailiyye kolundan köken alarak ortaya çıkmış olan tektanrılı bir dini inanç topluluğudur. Bugün Orta Doğu'da bir milyona yakın Dürzi olduğu tahmin ediliyor.

Bu kadınlar ise el işlerini kooperatif çalışması kapsamında yapıyor, hem kendileri hem de topluluk yararına dışarıya satıyor. Bu sayede çoğu kadın ilk kez para kazanıyor.

"Önce hobi olarak başladı, ama şimdi iş oldu" diyor 49 yaşındaki Aniba Fares.

Fares, İsrail'in dağlık Dürzi köylerinde el işlerini, mutfaklarını ve evlerini turistlere açan çok sayıdaki kadından biri. Arapça konuşanlar arasında istihdamı ve girişimcilik ruhunu geliştirmek amacıyla yapılan devlet yardımları kapsamında kadınlar ayrıca yemek pişirip satıyor veya bu konuda kurslar düzenliyor.

Kadınlar bu şekilde gelir sağlarken, ziyaretçiler de Dürzileri daha yakından tanıma olanağı buluyor.

Yıllar boyunca turistler bu kültürü sadece erkeklerin gözüyle tanıdı. Çünkü kasabadaki restoranları ve diğer halka açık yerleri işleten onlardı.

Dürziler yüzyıllar boyunca inançları nedeniyle baskı gördüğü için yaşamları ve dinleriyle ilgili dışarıya fazla bilgi vermeyen bir topluluk olmuş. İşleri yoluyla bu kadınların yaşamına ve bu şekilde İsrail'deki Arapça konuşan azınlıkların geçirmekte olduğu sosyal değişime bir pencere açmak mümkün oluyor.

Diğer birçok Dürzi kadın gibi Fares de ne eğitimini sürdürebilmiş ne de evinin dışında bir iş hayatı olmuş. Hatta kendi başına kasabanın dışına bile çıkmamış. Kızı ise üniversiteye gitmiş ve eğitim alanında çalışıyor.

6000 nüfuslu bu kasabada diğer birçok ailede de bu tür tezatlara rastlamak mümkün. Son 20 yıldır genç Dürzi kadınlar üniversiteye gidiyor, geleneksel giyim tarzını terk ediyor ve İsrail'deki diğer Arap azınlıklar gibi ekonomiye daha fazla entegre oluyor. Yani bu kadınlar on yıllar önce sadece erkeklerin yaptığı işleri yapıyor. Fakat 40 yaş üstü kadınlar çoğunlukla kenarda kalıyor.

"Bu iyi bir değişim" diyor Fares, "Ama bunlar ben artık yaşımı almışken başladı."

Hayfa'daki Arap Akademisi'nde cinsiyet çalışmaları profesörü Janan Faraj Falah'a göre, Dürzilerin dini kitaplarında kadınların çalışmasını yasaklayan herhangi bir kural yok. İsrail'de doktora yapmış ilk Dürzi kadın olan Falah, "Ama yıllarca Dürzi dini liderler kadınlara okula gitmemelerini ya da kasaba dışına çıkmamalarını öğütledi" diyor. "Denetim kurmak ve gelenekleri korumak için bu yola başvurdular. Liderler kadınlara evde oturmalarını söyledi."

Fakat 1990'larda bu durum değişmeye, kadınlar giderek daha fazla eğitime ve iş hayatına katılmaya başladı.

Bugün herhangi bir dini yasak olmasa da sosyal normların daha yavaş değiştiğini söylüyor kooperatif yöneticisi Afaf Genem. 38 yaşındaki Genem üniversite bitirmiş ve belediye meclisinde çalışıyor. Daha ileri yaşlardaki kadınlar kasabada kalmayı tercih ettiği için kooperatifin olumlu bir adım olduğuna inanıyor.

Kadınları yazın ziyaret ettiğimde bana dantellerini ve diğer el işlerini gösterip peynirli poğaça ikram ettiler. Evin kapısı incir ve nar ağaçları olan bir avluya açılıyordu.

55 yaşındaki Shanan Nahila kooperatife para kazanmaktan çok sosyal nedenlerden katıldığını söylüyor.

Tüm yaşamı bu kasabada geçen Nahila "Kadınlarla burada oturmak hoşuma gidiyor" diyor. "Evimizden, çocuklarımızdan söz ediyor, her şeyin nasıl değiştiğini anlatıyoruz. Her şey değişti."

Dürzi geleneklere göre ancak dini kuralları yerine getirenler kutsal kitapları okuyabilir. Çocukların artık dine fazla önem vermemesi bu yüzden kadınları endişelendiriyor. Bu kitaplar okunmadığı zaman o bilginin yok olacağından korkuyorlar.

Bu değişimin ortasında kadınlar el işleriyle kendi geleneklerini korumaya çalışıyor bir yandan.

Turistlerin bunları satın aldığını gören genç kızların da artık el işlerine ilgi duyduğunu söylüyor Genem.

"Eskiden bu el işleri sanki görünmezdi, kadınlar hobi gibi yapar, sandığa koyardı. Tel Aviv'den turistlerin buraya gelip bu ürünleri satın alacaklarına inanmıyorlardı, ama böyle oldu."

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir