Bu sezon hem sokakta hem podyumlarda sıklıkla gördüğümüz poşular, danteller ve jean pantolonlar neredeyse kendi tarihlerini yaratmışa benziyor.
Sosyal ve siyasal simge duruşları bir yana moda arenasında kendilerine yer, açan bu parçalara Hürriyet'in eki Look ele almış.
Tartışma yaratan poşular
Son dönemde farklı renk ve desenleriyle başta Avrupa gençliği olmak üzere yeni jenerasyonun vazgeçemediği poşu, Güneydoğu Anadolu gibi bölge iklimiyle mücadele etme amacıyla yıllar önce sıcaktan korunmak için kafaya sarılmaya başlanmış bir bez parçası aslında. Akabinde yaşlılar da soğuktan korunmak için bellerine dolamayı tercih etmişler . Poşunun birkaç yıl önce modaya sızmasının arkasında siyasal bir tepki yatıyor. Modacıların Filistin'de süren savaşa tepkileri nedeniyle gündeme gelen bir eğilim olarak başlayan fakat George Bush'un yeğeninden Hillary Clinton' a, David Beckham’dan Mary Kate ve Ashley Olsen kardeşlere kadar pek çok ünlünün üstünde görülmeye başlandı. Yerli ve yabancı markaların farklı renklerde yarattıkları poşular kolay kolay dolaptan çıkacağa benzemiyor.
Tarih kadar eski dantel
Zarafetin ve feminenliğin simgelerinden dantelin kökleri üski Mısır ' daki mezarlara kadar uzanıyor. Tarih kitaplarına bakılırsa 12 ve 13 ' üncü yüzyıllarda, Hıristiyan kilisesinin gediklileri için dantel giysiler yapılmışsa da, bu süsleme ancak 16 ' ncı yüzyılda yaygınlaşmış. 17 'nci yüzyılda ise herkes, dönemin statü simgesi olan bu süsten edinmek istediğine dair bulgular var.
Bazı coğrafyalarda sadece yüksek sınıfa mensup kişilerin dantel giymesine izin verilirken, dantelin büyüklüğü de statülerine göre belirlenirmiş. Sınır kapılarına yerleştirilen görevliler, dantel giyen alt tabaka mensuplannı durdurur ve dantelin boylarını kısaltırlarmış. Bu tutku öyle boyutlara varmış ki, Fransız Devrimi' nden sonra birçok dantel üreticisi, aristokratlarla olan ilişkileri yüzünden giyotine gönderildi. Bu sezon birçok tasarımcının kullandığı dantel, kadınsılığı ön plana çıkarıyor. Dantel geçmişte kadınlara daha olgun ve zarif bir hava katmak için, yine olgun kadınlara yönelik giysilerde kullanılırken bugün ise gündelik giysiler üreten birçok markanın da koleksiyonunda yer alıyor.
'Jean' fikirli çiçek çocuklar
Bugünkü jean pantolonların alıştığımız deyimiyle kumaşı olan denim'in kökleri, 17. yüzyılda Fransa ' da yapılan çift katlı Serge de Nimes adlı bir dokumaya kadar uzanıyor. Aynı zamanda Kristof Kolomb ' un gemilerinde kullanmak için sağlam bir yelken kumaşı arayışı sonucu üretilmeye başlandığı da rivayetler arasında. Jean kelimesi ise Genovalı denizcilerin bu pamuk, keten ve yün karışımı dayanıklı dokumayı sevip giysi yapmayı akıl etmelerinden geliyor.
18. yüzyılda ise jean pantolonlar ve tulumlar dayanıklılıklarından ötürü madencilerin, boyacıların, işçilerin kıyafetine dönüşüyor. 1853 ' te altın arayıcıları için çadır bezi ve at arabası örtüsü ihtiyacı için Levi Strauss denim kumaş toptancılığına başlar. Ancak müşterilerinden birinin dayanıklı pantolon bulamadığını söyleyip 'Asıl pantolon satmalıydın' demesi üzerine elindeki kumaşları pantolon yapıp satmaya başladı ve bugünkü Levi 's markasının öncüsü oldu.
1947'de vücuda uygun kesilmiş ilk pantolonla Wrangler jean'i bir moda haline getirdi. 1958 'de Amerikalı gençlerin yüzde 90'ı her yerde jean giyiyordu. 60'lardan sonra ise Çiçek Çocuklar jean pantolondan şaşmıyorlardı. Jean, 1971 ' de Rolling Stones'un " Sticky Fingers " albümünün kapağında kullanılan Andy Warhol tasannu ile pop kültüründeki, 19801erdc ünlü tasarımcıların koleksiyonlarına kalmasıyla da modadaki yerini kesinleştirdi. Bugün ise rock'n roll şıklığından gece kulüplerine kadar pek çok tarzı simgesi olmuş durumda