T24 - Kendisi de çevre kirliliğiyle boğuşan Tuz Gölü’ndeki bitkilerin çok zor şartlarda yetişebilme ve bu şartlara dayanabilme gücünün, küresel iklim değişikliği sonucu yaşanabilecek ‘tarımsal yok oluş’ tehdidine karşı en büyük ‘hayat sigortalarından’ biri olduğu öne sürüldü.
Özel Çevre Koruma Kurumu (ÖÇKK) Gölbaşı Bölge Müdürü Ümit Turan, Tuz Gölü’ndeki bitkilerin zor yetişme şartlarına dayanıklı olduğunu vurgulayarak, “Küresel ısınma sonucunda oluşacak tarımsal yok oluşta, dünyanın insanlığın kurtuluşu Tuz Gölü’nden olacak” dedi.
Turan, Türkiye’de Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nde, Kültür Bitkilerinin Doğadaki Akrabalarının Dağılımı ve Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Bu Türlere Ait Koruma Alanlarının Belirlenmesi Projesi başlatıldığını aktardı. Türkiye’deki toplam 14 özel çevre koruma bölgesinde bir yıl boyunca uygulanacak projeyle, Türkiye’nin biyoçeşitliliği kapsamındaki, doğadaki kültür bitkileri akrabaları ve doğada ekonomik olarak önemli bitkilerin ilkel formlarının envanteri çıkarılacak. Turan şunları söyledi:
Buğdayın atası var
“Küresel ısınma sonucunda oluşacak tarımsal yok oluşta, dünyanın insanlığın kurtuluşu belki de Tuz Gölü’nden olacak. Oradaki bitkiler kuraklığa ve tuzluluğa dayanıklı. Buğdayın, yulafın ataları var. Uzun süren biyolojik çalışmalar sonucunda tespit ettik ve gen bankasında muhafaza ediyoruz. Ortadoğu ve Avrasya’nın bölgesel enerji ve su kaynakları açısından taşıdığı stratejik önem gibi bu tür bir envanter çalışması da Türkiye ve dünya açısından önemli. Bu nedenle Türkiye’de ve dünyada mevcut biyoçeşitlilik doğal envanter projelerinin ötesinde ilave bilgilere ihtiyaç duyuldu.”
Koruma hayat sigortası
Ümİt Turan sözlerini şöyle sürdürdü: Avrupa Birliği de yakın geleceği görerek, bu doğrultudaki çalışmalara öncelik veriyor. Türkiye, kültür bitkileri için mucizevi bir barınma yeri. Sadece Avrupa için değil dünyanın geleceği için de önemli. Bu bitki türlerinin kendine has statüde ve özel nitelikli koruma bölgelerinde korunması, küresel kriz, yerkürede yaşanan zorluklar, iklim değişikliği ve özellikle de küresel ısınma tehdidi göz önünde bulundurulduğunda, sürdürülebilir kalkınma ve gıda güvenliği için bir sigortadır.”