Dünya genelinde çay üretimi yapan 30 civarında ülkeden Türkiye dışındakilerin Ekvator ve Ekvator'un hemen kıyısında yer alması ve bu bölgelerde tropikal iklimin olması nedeniyle pek
çok toprak hastalığı ve zararlıya rastlanıyor. Bu hastalıkların giderilmesi için biyolojik mücadelenin pahalı olması nedeniyle kimyasal mücadele yapılıyor.İklimi dolayısıyla bu tür hastalık ve zararlılara rastlanmaması, Türk çayını dünyada kimyasal ilaçlama yapılmayan tek
çay yapıyor.
'Bizimle yarışamazlar'
ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, dünya üzerinde Hindistan, Çin, Endonezya, Japonya, Sri Lanka gibi 30'un üzerinde çay tarımı yapan ülke olduğunu, bu ülkelerin genellikle Ekvator ve Ekvator'un hemen kıyısında yer aldığını söyledi.
Çay tarımının güneyde 27-30 enlem dereceleri arasında yapıldığını, kuzeyde 42 enlem derecesinde ise sadece Türkiye'de, Doğu Karadeniz yöresinde yapıldığını belirten Yüce, "Aynı bölgede Gürcistan'da da çay tarımı var fakat Gürcistan'da çay tarımı bitmek üzere. Bu nedenle bizimle yarışacak seviyede değil" dedi.
Kaçkar Dağları çayı koruyor
Ekvator bölgesinde 12 ay yağışlı geçen tropikal iklim nedeniyle toprakta mantar ve toprak hastalıkları, yaş çay yaprağında da zararlı böcek türleri görüldüğünü ifade eden Yüce, şunları söyledi:
"Bu bölgelerde bu hastalıklarla biyolojik mücadelenin pahalı olması nedeniyle kimyasal mücadele yapılıyor. Ekvator bölgesinde yine tropikal iklimin getirdiği özelliklerden dolayı çay bitkisinin dalları çok hızlı büyümekte, bu da hastalıklara karşı bitkiyi daha hassas yapmaktadır. Bu bölgede çay bitkisi, hastalıklara daha çabuk yakalanabiliyor. Dolayısıyla hastalıklardan kurtulmak için mutlaka kimyasal ilaçlama gerekiyor. Oysa ülkemizde Kafkas Dağları kuzeyden
gelen soğuk rüzgarları kesiyor. Kaçkar Dağları da Karadeniz'deki buhar yüklü bulutları iç bölgelere salmıyor. Böylece Doğu Karadeniz yöresi tropikal kuytu bir bölge haline geliyor."
Çetin kış şartları dayanıklılığı artırıyor
Yüce, Doğu Karadeniz yöresinde aynı zamanda çetin kış şartlarının yaşandığını, kar yağışı olduğunu ve çay bitkisinin uzun süre kar altında kaldığını dile getirerek, "Bu da bitkinin dayanıklılığını artırıyor. Yani doğal bir dirençleme oluyor ve bitki kolay kolay hastalıklara yakalanmıyor" diye konuştu.
Genel Müdür Yüce, Doğu Karadeniz'de iklim özellikleri nedeniyle çay yaprağına zarar veren haşerelere ve toprak hastalıklarına pek rastlanmadığını, dolayısıyla kimyasal mücadeleye gerek olmadığını vurgulayarak, "Bu da Türk çayını kimyasal atıklar yönünden sıfır riskli bir çay haline getirmektedir. Dünyada bu özelliğe sahip tek çay Türk çayıdır. Yani en sağlıklı, en duru, en organik çay Türk çayıdır" dedi.