T24- 2100 yılı için yapılan öngörülerde, sıcaklıkların iyi senaryoya göre 2, kötü senaryoya göre 5 derece artması bekleniyor. Peki bu durumun Türkiye'ye etkisi ne olacak?
15. Klimatoloji Komisyonu Toplantısı için Antalya'da bulunan Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Mehmet Çağlar, gazetecilere yaptığı açıklamada, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü olarak yağış, rüzgar, nem, sıcaklık gibi değerlere yönelik gözlemler yaptıklarını ve uydu aracılığı ile dünyayı her 15 dakikada bir gözlediklerini söyledi.
Genel müdürlük olarak iklim değişikliklerini izlediklerini ve buna yönelik araştırmalar yaptıklarını kaydeden Mehmet Çağlar, Türkiye'nin bu çalışmalar kapsamında uluslararası örgütlere üye olduğunu hatırlattı.
2100 yılı tahminleri
Dünyada 2100 yılına kadarki dönemde sıcaklıklarda küresel olarak 2-5 derecelik sıcaklık artışı öngörüldüğünü belirten Çağlar, bilim adamlarının bu değişimi göz önünde bulundurarak iklim modelleri üzerine çalıştıklarını anlattı.
2 ya da 5 derecelik artış için senaryolar ürettiklerini kaydeden Çağlar, şöyle devam etti:
"2100 yılına kadar iyi senaryoya göre 2 derece, kötü senaryoya göre de 5 derecelik sıcaklık artışı bekleniyor. 5 derece olursa çok kötü, dünyada okyanuslar yükselecektir. Yaşanamaz bir durum söz konusu. Eğer sıcaklık iyi senaryoya göre 2 derece artarsa denizdeki seviye yükselmesi 18-38 santim arasında oluyor. Geçtiğimiz 100 yıl içinde deniz seviyesi 17 santim yükselmiş, bir 100 yıl içinde de bu kadar daha yükselmesi bekleniyor ama bu aslında hala yaşanabilir bir dünya demek. 5 derece değil 4 derece artarsa deniz seviyesinde yarım metreye kadar yükselme olur. Senaryo çalışmaları bunu gösteriyor. Bu da yaşanamaz bir dünya demek."
Türkiye öngörüleri
Mehmet Çağlar, Türkiye'de 100 yıl içinde sıcaklıklarda 0,64 derece artış olduğunu, yağışlarda da değişkenlik görüldüğünü kaydetti. Meteorolojinin "yağış/su yılı" ifadesiyle ekim ayından başlayarak bir değerlendirme yaptığını anlatan Çağlar, 12 aylık verilere göre 2006-2007 yılları arasında Türkiye'de meteorolojik kuraklık yaşandığını bildirdi.
2008'den itibaren 2009'u kapsayacak şekilde yağış mevsimi itibariyle yağışlarda düzelme olduğunu bildiren Çağlar, "Hatta uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 25, geçen yıla göre ise yüzde 61,8 artış oldu. 2009 yılı Türkiye geneli yağış ortalaması 815 milimetre, normali 652 milimetre, geçen yıl ortalaması ise 504 milimetre olarak gerçekleşti" dedi.
Çağlar, bölgesel farklılıklara rağmen Türkiye uzun yıllar ortalamasının metrekareye 643 milimetre olduğunu ifade etti.
Geçen yıl, uzun yıllar yağış ortalamasının yüzde 25 arttığını belirten Çağlar, "Son 4,5 aylık dönemde yağışlarda uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 32, geçen yıla göre 45'in üzerinde bir artış var. Yağışlarda iyi durumdayız" diye konuştu.
Türkiye'nin Akdeniz iklim kuşağında iklim değişikliklerinden en fazla etkilenen ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Çağlar, şöyle devam etti:
"2100'e kadarki dönem için çeşitli senaryolar geliştiriyoruz. Önümüzdeki dönemde 2025 yılına kadar kış ve sonbahar mevsimlerinde yaklaşık 1 derecelik ısınma bekliyoruz. Bu, yağışlarda, sıcaklıklarda değişim getirebilir. Risk durumları oluşturabilir. Yağışa bağlı taşkın oluşabilir. Bir nevi iklim değişiyor. Yağışlar azken bir bakmışsınız fazlalaşmış. İklim ortalamaları değişkenlik gösteriyor. 2025 öngörülerinde ilkbahar mevsiminde orta ve batı bölgelerde yaklaşık 0,5 derecelik soğuma var. Yani her tarafta aynı değil. Bazı yerler ısınıyor, bazı yerler soğuyor. Yaz mevsiminde ise kuzeybatı bölgeler 1 derece ısınıyor. Eğer böyle giderse 2050-2100 yılına kadar Türkiye'deki sıcaklıklarda da 4 dereceye kadar artış söz konusu olabilir. Bu da dünyadaki değerlerle örtüşüyor."
Mehmet Çağlar, Türkiye'nin deniz seviyesinin üzerinde bir ülke olması nedeniyle 4 derecelik ısınmadan Hollanda gibi deniz seviyesinin altında kurulmuş ülkelere göre daha az etkileneceğini kaydetti.
Sıcaklık artışının yağış rejimlerinde değişime neden olacağını belirten Çağlar, 2100 yılına kadar görülecek 4 derecelik artışın, fırtınaların artması, sıcak hava dalgaları yüzünden tarımsal ürün rekoltesinde düşüş yaşanması gibi olumsuzluklar yaratabileceğine dikkati çekti.
Çağlar, aynı veriler ışığında kış mevsiminde kuzeydeki yağışlarda yüzde 10-20 artış, güneyde ise yüzde 10-20 azalış beklendiğini vurguladı.