Ekonomi
Deutsche Welle

Dünya borsalarında neler oluyor?

Wall Street, Tokyo, DAX... Sert düşüşler yaşayan dünya borsalarında karamsar bekleyiş sürüyor. Borsalardaki rekor düşüşün nedenlerini DW'den Mischa Ehrhardt mercek altına aldı.

06 Şubat 2018 17:37

Japon borsa endeksi Nikkei 225, Salı seansında bin puan kaybetti. 2016'dan beri böyle bir düşüş kaydedilmemişti. Seans yüzde 4,73'lük kayıpla kapadı. Hatta Nikkei'nin seans sırasındaki kaybı yüzde 7'leri buldu.

Dow Jones'un en yüksek günlük kayıpla bin 600 puan gerilemesi bütün dünya borsalarını etkiledi. New York borsası haftanın ilk seansından yüzde 4,7'lik (bin 175 puan) kayıpla çıktı. Borsa uzmanları hisse senetlerinin ucuzlamasını Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faizleri arttırmaya hazırlanmasına bağlıyorlar. Yüksek taviz beklentisinin girdabına Şanghay ve Hong Kong borsaları da kapıldı.

Borsada çöküş

New York'tan dağılan şok dalgaları Avrupa'ya da ulaştı. QC Partners şirketinin portföy yöneticilerinden Thomas Altmann, dün akşamdan beri büyük bir düşüş yaşandığını belirterek, yatırımcıların paniğe kapıldığını belirtiyor.

13 binlerin üzerinde seyreden ve her an yeni bir rekor kırması beklenen Alman birleşik borsa endeksi DAX şimdi 12 bin puanın altına düşmeme mücadelesi veriyor. DAX'ta 2017 Ağustosundan bu yana elde edilen kazancın tümüyle kaybedildiğini belirten Altmann, yatırımcıların büyük bölümünün borsadaki sert düşüş karşısında ellerindeki değerli kâğıtları satmak zorunda kaldıklarını kaydediyor.

Hisse senedi piyasasında ucuz para döneminin yakında sona ereceği korkususu kol geziyor. Piyasalar başta ABD olmak üzere faizlerin beklenen daha hızlı yükseleceği beklentisi içinde.

Diğer etkenler

Hisse senetlerinin elden çıkarılmasında endekslerin aylardır sürekli tırmanmasının da payı var. Avrupa ve New York borsaları hiç fire vermeden rekordan rekora koşuyordu. Yatırım devi Blackrock'un Almanya şubesinden Felix Herrmann böylesine dikey çıkıştan sonra endekslerde düzelme olmasının normal karşılanması gerektiğini söyledi.

Bir diğer önemli faktör de Euro'nun haftalardır değer kazanmasıydı. Pahalı Euro ortak para bölgesi dışına yapılan ihracatı pahalandırdığı için Alman hisse senetleri baskı altına girmiş, ABD'deki yüksek faiz beklentisi de yatırımcıyı endişelendirmeye başlamıştı. Hafta başında FED başkanlığı, finans uzmanı Jerome Powell'e geçti. Powell'in dünyanın en önemli merkez bankasına nasıl bir para politikası izleteceği merak konusu. ABD'de ücretlere bağlı olarak fiyatların da artacağı beklentisi FED'in faiz zammını öne almasını gerektirebilir.

Para bolluğunun faturası

Artan faizler ise borsanın büyük düşmanı sayılır. Çünkü hisse senedi ve diğer değerli kâğıtlara akan paranın musluğu kapanıyor demektir. Aylardır borsalara rekor kırdırtan faktörlerin başında sıfır faiz politikasının ve önde gelen merkez bankalarının sınırsız faiz alımlarının geldiğini de unutmamak gerek. Merkez bankaları piyasayı paraya boğdu ve bu paranın önemli bir bölümü borsaya akarak hisse senetlerinin değerlenmesini sağladı.

Şimdi ise ABD'de faizler yeniden artmaya başladı. On yıl vadeli Amerikan hazine bonoları yüzde 3 oranında rant getiriyor. Bu oran yatırımcıya cazip geliyor. Dolayısıyla yatırımcının riskli hisse senetlerini elden çıkarıp riski olmayan Amerikan tahvillerine yönelmesi sürpriz olmaz. Bu gelişmenin bir diğer riski ise, faizler arttıkça borç senetlerinin satış bedelinin düşmesinden kaynaklanıyor. Özet olarak faizler hızla artar ve yatırımcı kur kaybından etkilenmemek için elindeki tahvilleri satarsa, tahvil piyasası girdaba kapılabilir. Almanya'nın tanınmış borsa uzmanlarından Dirk Müller, "Tahvil piyasası çökerse, işte o zaman dinleyin gürültüyü”, diyor.

Mischa Erhardt

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle