Dünya bankası, Türkiye'de pandemiyle birlikte görülen son ekonomik görünümün ve ekonomik beklentilere ilişkin analizlerini sunulduğu, Türkiye Ekonomik İzleme Raporu'nu (TEM) yayımladı.
Rapora göre; Dünya Bankası, Türkiye'nin pandemiyle mücadele kapsamında geliştirdiği ekonomik politikaların etkisiyle 2020 yılının ikinci yarısında ekonomik faaliyetlerini toparladığını belirtti.
Türkiye'nin kredi politikalarının da dikkate alındığında, ekonomik destek paketinin büyüklüğünün GYSH'ya (gayrısafi yurtiçi hasıla) oranla G20 piyasa ekonomilerinin ortalamasından daha yüksek olduğuna dikkat çekildi.
Kredi desteğinin ardından gelen kredi taleplerindeki artışın ve yaz aylarına gelindiğinde restoran ve kafelere yönelik gelen kısıtlamaların gevşetilmesiyle de ekonomik faaliyetlerin yükselişe geçtiği aktarıldı. Raporda, söz konusu ekonomik faaliyetlerin yükselişiyle Türkiye'nin G20 ülkeleri arasında pozitif büyüme sağlayan bir kaç ülkeden biri olduğu söylendi. Ancak bu büyümenin beraberinde yükselen enflasyon, uluslararası rezervlerde düşüş, lirada zayıflama, cari açıkta sert bir artış ve şirketlerde yaşanan finansal stres ile birlikte geldiği ifade edildi.
Kadınlar, gençler ve düşük vasıflı işçiler, işgücünde geri kaldı
Öte yandan raporda 2020 yılının sonundaki toparlanmanın, işgücü piyasalarında bir miktar rahatlamaya yol açsa da, özellikle kadınlar, gençler ve düşük vasıflı işçiler başta olmak üzere pek çok çalışanın işgücünde geri kaldığı belirtildi. Ayrıca bu durumun yüksek enflasyonla birlikte yoksullara daha çok zarar verdiği raporda yer aldı.
Dünya Bankası Türkiye Ofisi Program Lideri Vekili David Knight Türkiye'nin iş gücüne ilişkin şunları söyledi:
"İşgücü piyasasında yaşanan şokun uzun süre kalıcı etkiler yaratması beklenmektedir ve sosyal yardımlar ile birlikte aktif ve hedefli işgücü piyasası politikaları özellikle kadınlar ve gençler olmak üzere insanların potansiyellerinin tamamını gerçeğe dönüştürebilmeleri için giderek daha önemli hale gelecektir."
Dünya Bankası Raporunda yoksulluk oranının ise pandemi önceki döneme tekrar geri getirilmesinin güç olduğu açıklandı. 2019 yılında yüzde 10,2 olan yoksulluğun, 2020 yılında 12,2'ye yükseldiği tahmin edildi.
Gelişmiş ekonomilerin gevşek para politikasını bırakması, gelişmekte olan ülkeleri etkileyebilir
Türkiye'nin ihracattaki toparlanmanın etkisiyle düşük bir baz seviyesiyle de olsa büyüme kaydedeceğini belirten Dünya Bankası, Türkiye için büyüme oranını yüzde 5 olarak açıkladı. Ancak raporda bununla birlikte ABD gibi gelişmiş ekonomilerin enflasyonunda artış beklentilerinden dolayı gevşek para politikalarından vazgeçebileceği aktarıldı. Bu durumu ise "Küresel likiditede yükselen piyasaların aleyhine istikrar bozucu hareketlere yol açabilir" ifadesiyle, Türkiye gibi gelişmekte olan ülke ekonomilerinin aleyhinde olabileceği belirtildi. Yine bazı ülkelerde yaşanacak olası bir Covid19 artışının riskleri de Türkiye'nin büyümesini etkileyebileceğine dikkat çekildi.
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Kouame de yaptığı açıklamada şöyle dedi:
"Kriz bir fırsat sunmaktadır. Yeşil toparlanmayı teşvik etmeye ve yeşil bir dönüşümü başlatmaya yönelik önlemler küresel piyasaların karbonsuzlaştığı bir süreçte Türkiye’yi rekabet bakımından avantajlı bir konumda tutabilir. Daha fazla çeşitlendirilmiş ve daha yeşil bir finansal sistem, dayanıklı ve sürdürülebilir bir toparlanmayı destekleyecektir."