Uzmanlar, dudağın kontürü, üst ve alt dudak arasındaki denge, ağız köşeleri, dudak kenarlarının kıvrım açıları, dudak burun arası mesafe, dudak üstü bölgesinin eğimi, hatları ve açılarının dudak estetiğinde büyük önem taşıdığını belirttiler.
Tarihte dudak güzelleştirme çabasının ilk bilinen ünlü örneği, dudaklarını kırmızıya boyayan Kleopatra’dan bu yana dudakları daha iyi göstermek için farklı yollar denendi. Son yıllarda bu konuda estetik cerrahi çok önemli yol kat etti. İyi yapılmış dudağın yüze gerçekten faydasının büyük olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Plastik Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Karacalar “Güzel bir dudak çekicilik yanında bakan gözü yakalar ve kişinin diğer sorunlarını örter. Dudak büyütme doğru yapılırsa yüzün uyumuna önemli bir katkıda bulunur” diyor.
Prof. Dr. Karacalar, dudak estetiğinin iyi ellerde ve kişinin yüzüne göre yapılması gerektiğini vurgulayarak konuyla ilgili şu bilgileri veriyor:
“Dudak estetiği yaptırmış olan Donatella Versace, Brittany Murphy, Lindsay Lohan ve Leslie Ash gibi bazı ünlülerin sonuçları doğal görünmüyor. Dudaklarında sorunu olan ünlülerde genellikle sosis tekniği ile ve üstelik bedene uyumsuz bir takım yabancı maddelerle işlem yapıldığını görüyoruz. Bu durum ellerinde her türlü fırsat ve ekonomik gücü olan kişilerde bile sorunlar çıkabildiğini gösteriyor. O nedenle dudak estetiğinin bazı kriterlere uygun yapılması gerekiyor.
Öncelikle dudak estetiği denildiğinde sadece dolgunlaştırma anlaşılmamalıdır. Dudağın kontürü, üst dudak ve alt dudak arasındaki denge (üst dudak alt dudağın % 75 i olmalı), ağız köşeleri, dudak kenarlarının kıvrım açıları, dudak burun arası mesafe, dudak üstü bölgesinin eğimi, hatları ve açıları, dudak çevresi cildin durumu dudak estetiğinde önemlidir. Ayrıca dişlerin yapısı, rengi, sıralanışı, simetrisi, diş etlerinin durumu, gülümseme ve normal duruşta görünürlükleri, alt ve üst dişler arasındaki ısırma ilişkisi de doğrudan dudak estetiğini etkiler.
Dudağın bir de dinamik estetiği vardır. Dudaklar hareket edebilmeli, belirli ölçüde mimiklere katılabilmeli, konuşma sırasında rahat kullanılmalı, yumuşak ve esnek olmalıdır. Bütün bunlar göz önüne alındığında, yapılan dudak yüz ile uyumlu olursa gerçek dudak estetiği gerçekleşmiş olur. Dudak estetiği her şeyden önce ayrı değil, yüz estetiğinin bir parçası olarak düşünülmelidir. İşlemin konuya her yönden hakim bir plastik estetik cerrahi uzmanı tarafından gerçekleştirilmesi gerekir. Dudak kalınlaştırma yerine gülme tasarımı yaklaşımıyla ideal sonuca varılabilir. Biz Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Diş Estetiği Ünitesi ile birlikte gülme tasarımı yaparak dudak estetiğinde en ideal sonuçları elde edebiliyoruz”
Yaş ilerledikçe dudak incelir
Dudak inceliğinin bazı kişilerde genetik olsa da yaşlanmayla dudakların inceldiğini vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Karacalar, “Dudaklar zaman içinde erir ve dudak atrofisi olarak adlandırılan bir yaşlanma sorunu ortaya çıkar. Dudak yaşlanmasının özelliklerinden birisi olan sigara çizgileri özellikle dudaklarına sürekli büzme hareketi yapan ve güneş hasarı görmüş kişilerde oluşur. O nedenle dudak estetiği belirli bir yaştan sonra yüz gençleştirmenin bir parçası haline gelir” diyor.
Dr. Karacalar, dudak estetiği isteyen kişileri öncelikle “gülümseme estetiği” açısından analiz ettiklerini belirtiyor:
“Dudak ve çevresinin güzel olması yeterli değildir. Güzel gülümseme dudak estetiğinin önüne geçer. Bu nedenle dudak estetiği isteyen kişiye gülümseme estetiği açısından da analiz gerekir. Kişilerin yaklaşık yüzde 70’inde Mona Lisa gülümsemesi dediğimiz ağız köşelerinin biraz daha fazla kalktığı, dudak merkezinin daha az kalktığı gülümseme vardır. Geri kalan grup “kanin gülümseme” olarak adlandırılır ve dudak merkezi köşelerden daha önce kalkar. Çok az kişide ise “geniş gülümseme” olarak adlandırdığımız bütün dişlerin gözüktüğü bir gülümseme vardır. Bu grupların dışına çıkan diş etlerinin aşırı göründüğü ya da gülümsemenin çarpık olduğu durumlarda botoks ya da cerrahi ile gülme tasarımı yapılmalıdır.”
Dudak dolgunlaştırma işlemlerinde de geçici ve kalıcı yöntemler olduğunu söyleyen Dr. Karacalar, bu yöntemleri şöyle anlatıyor: “Geçici yöntemler arasında fizyolojik dolgular, kalıcı yöntemler arasında yağ hücresi enjeksiyonu, doku kaydırma işlemleri ya da kalıcı implantlar ve jeller gelir. En doğal, yumuşak sonuçlar yağ hücresi ile olup gerekirse kolayca tekrarlanabilmesi yöntemi öne çıkarır. Fizyolojik jeller kolay uygulanabilmesi, dudak şeklini vermede esneklik ve ekonomik olması nedeniyle tercih edilebilir. Kalıcı maddelerin yabancı cisim reaksiyonu, hareket kısıtlaması gibi olumsuz sonuçları olabildiği için ilk seçenekler arasında sayılmazlar. Bir de dudak asma, üst dudak mesafesini kısaltma, ağız köşesi lifti gibi yardımcı işlemler vardır. Bunlar ağız çevresi estetiğine katkıda bulunurlar. Ancak bu bölgedeki nihai nokta gülme tasarımı olup konuda uzman bir estetik cerrah ile birlikte diş estetiği uzmanının birlikte çalışması gerekir ”
(Milliyet)