Mahkeme, DTP'li Aysel Tuğluk'a verilen 1.5 yıl hapis cezasının gerekçesi açıklandı.
Batman’da DTP il kongresinde yaptığı konuşma nedeniyle örgüt propagandası yapmak suçundan 1.5 yıl hapis cezasına çarptırılan DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk ile ilgili mahkeme gerekçeli kararını tamamladı. Kararda, “Sanığın terör örgütünü mazur, üyelerini ise kahraman olarak göstermeye yönelik sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir” denildi.
DTP'nin 16 Mayıs 2006 günü Batman İl Kongresi'nde yaptığı konuşma nedeniyle 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 1.5 yıl hapis cezasına çarptırılan Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk ile ilgili mahkeme gerekçeli kararını tamamladı. Kararda Tuğluk'un şu sözlerine yer verildi:
“Sayın Başbakan diyor ki, ‘PKK'yı terörist ilan edin sizinle görüşelim.’ Biz PKK'yı terörist ilan etsek de bu sorun çözülmez. Sizin terörist olarak nitelendirdiğiniz insanlar kimine göre kahramandırlar. Bizim barış talebimize karşın sınıra askerler yığıldı. Abdullah Öcalan'a terörist dersek halkın karşısına çıkamayız. Kürt halkı tercihini demokratik mücadele ile ortaya koydu. Ama bir halka kendi dilini bile özgürce geliştirme hakkı tanımazsanız bu politikanız şiddete zemin sunar.”
Yargıtay bozdu, tekrar yargılandı
Gerekçeli kararda, bu sözlerle ilgili yargılama aşamasında, 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde sanığın milletvekili seçilmesi nedeniyle işlediği suçun Anayasa'nın 14'üncü maddesindeki suçlar kapsamında olmadığı için yargılamanın durdurulduğu belirtildi. Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nin ise, Tuğluk'un suçunun niteliği itibariyle ‘Anayasa'nın 14'üncü maddesinde öngörülen devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya yönelik suçlardan olduğu’nu vurguladığı kararda 1.5 yıllık cezanın gerekçesi şöyle açıklandı:
“Yüce Yargıtay'ın bozma ilamından sonra Aysel Tuğluk'un yargılamasına tekrar devam edilmiş ve sanığa ek savunma hakkı verilmiştir. PKK terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki topraklarının bir kısmını içine alacak şekilde Kürt devleti kurmak amacıyla 1984 yılından bu güne dek 30 bini aşkın kişiyi öldürmüş, sayısız köy ve karakol baskını gerçekleştirmiştir. Bu baskınlar sırasında yağma, katliam ve bombalama gibi vahim nitelikli suçlar işlemiş, Abdullah Öcalan'ın yakalanmasından sonra da terör eylemleri yoğun biçimde devam etmiştir. Sanık Aysel Tuğluk ise konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti devletinin terör örgütü olarak kabul ve mücadele ettiği, uluslararası platformlarda da terör örgütü olarak kabul edilen PKK'nın bu niteliğini kabul etmemek, terör örgütü mensuplarını kahraman olarak görmek, PKK terör örgütünün yaptığı insanlık dışı eylemleri desteklemek ve iyi görmektedir. Konuşma, yasadışı bu örgütü terör örgütü olarak nitelendirmemek, örgüt mensuplarını kahraman olarak göstermek, kamuoyu önünde ona sahip çıkmak, anılan örgütün işlediği suçları iyi göstermek niteliğindedir. Sanığın konuşmasındaki ifadesi ve üslubu da bu görüşü doğrulamaktadır. Bu açıklamaların demokratik ortamda düşüncelerin dile getirilmesi biçiminde değerlendirilmesi mümkün değildir. Sanığın terör örgütünün ve üyelerinin kahraman, silahlı şiddet uygulayan örgütün ise iyi gösterilmesi propagandasını yaptığı sabittir. İfade özgürlüğü şiddeti, şiddet yöntemini uygulayan örgütün propagandasının yapılmasını kapsamaz ve korumaz. Terör örgütünü mazur, örgüt mensuplarını kahraman göstermeye yönelik sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle sanık Aysel Tuğluk'un sabit olan suçu nedeniyle hakkında 3713 sayılı TMY'nin 7/2 maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar vermek gerektiği sonucuna varılmıştır.”
Gerekçeli kararda, sanığın pişmanlık duyduğu veya ileride tekrar suç işlemeyeceği yönünde mahkemede olumlu kanaat oluşmadığından lehine olan hiçbir indirimin uygulanmadığı belirtildi. Yazılan gerekçeli kararın onaylı bir nüshası ise TBMM Başkanlığı'na gönderildi.