T24 - “Zakkumcu doktor” olarak bilinen ve bir dönem “şarlatan” denilerek suçlanan Genel Cerrah, Operatör Doktor Ziya Özel’in zakkum ekstreli kanser ilacı için Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ilk olumlu raporunu verdi. ABD Onkoloji Birliği, patenti Dr. Ziya Özel’e ait olan zakkum ekstreli kanser ilacının FDA tarafından yapılan Faz 1 deneme çalışmasının başarıyla sonuçlandığını açıkladı.
Söz konusu ilacın, kanserin gelişimini engellemek dışında, AIDS ve Hepatit-C ve bağışıklık sistemini zayıflatan diğer hastalıklar için de etkili olduğu bildirilirken bunun, maddenin piyasaya sürülmesi anlamına gelmediği belirtildi. İlacın üretim ve halka satışından önce FDA tarafından Faz 2, 3, ve 4 düzeyindeki araştırmalardan geçmesi gerekiyor. Zakkumlu ilaç ekstresinin en düşük dozlarda kullanıldığı araştırmada, 46 denekten 7’sindeki kanser ilerleme süreci, 4 ay ve daha fazla süreyle durdurulabildi. Araştırmalar zakkumlu ilacın göğüs kanserinden, pankreasa kadar geniş bir yelpazede etkili olduğunu ortaya koydu.
Dr. Özel: Küskünüm ve yorgunum
Habertürk'ün haberine göre; tam 40 yıl önce zakkum üzerine çalışmalar yaparak elde ettiği bulguları açıklayan ve bir anda tüm tıp dünyasının eleştiri oklarına hedef olan Dr. Ziya Özel, Habertürk’e konuştu. Dr. Özel, 1962’de Muğla Devlet Hastanesi’ne tayini çıkınca, orada köylülerin cilt kanseri olan bölgelere zakkum yaprakları koyduğunu görmüş. Fransızca bir kaynakta “Zakkumun içeriği tam araştırılsa bir ilaç hazinesi olduğu görülür” cümlesinden etkilenmiş ve zakkumu araştırmaya başlamış.
“Neredeyse vatan haini ila edildim"
Türkiye’de büyük tepki ile karşılaşınca 1992’de ABD’den zakkumdan elde edilen “Oleander” maddesinin bağışıklık sistemini güçlendiren etkisi üzerine patent alan Özel şunları anlattı: “Benim yaptığım zakkum ekstresi, kanser ilacı değil. Bu, vücudun bağışıklık sistemini güçlendiren bir sistem. Sadece iyilik yapmak istiyordum, mücadelem buydu. Neredeyse vatan haini ilan edildim.”
“Oğullarına adımı verenler var"
“Zakkumu tedavisi mümkün olmayan birçok hastada kullandım. Her insanda aynı sonucu vermeyebiliyor. 1997’de pankreasındaki tümör, karaciğer ve tüm kemiklerinde metastas yapmış olan hasta geldi. Bir yıl sonra sağlam raporu aldı. Beyinciğinde 5.5 santim tümörü olan 12 yaşındaki hasta, 1992’de kucakta taşınarak geldi. 1994’te sağlam raporu aldı. Oğullarına ‘Ziya’ adı veren hastalar var. Bana ‘Hastaların neden yaşıyor?” diye tepki gösterdiler. Aleyhimde kampanya başlatılınca ABD’ye gittim. 1988’de döndüğümde beni hastalarım karşıladı. 1992’de bir dergiye ‘Muğla’da kanser hastası bir balıkçı iyi oldu’ dedim. Sağlık Bakanlığı suç duyurusu yaptı. Hastanın ifadesi alındı, Şükrü’ye ‘Neden iyileştin?’ diye soruldu, bana para cezası kesildi, meslekten men cezası verildi. Bir gün sonra oğlunun ölümünü bekleyen bir baba kapımı çaldı. Beyninde tümör vardı. O çocuk da hayatta.”
"Bu doğruysa ülkemiz köşeyi döner"
Dr. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “O dönem patenti alacak maddi gücüm yoktu. ‘ABD’de bir dergiye bu yayını verelim, bir ilaç firması nasıl olsa bize destek olur’ dedik. Ama dergi yayınlamadı. ‘Sizin bu yazınız doğru olsa ülkeniz size sahip çıkar, köşeyi dönerdi, siz kimi kandırıyorsunuz?’ dediler. Gerçekten de bana sahip çıkılsaydı, Türkiye köşeyi dönerdi. Eczanelerde bu ilaç satılırdı, pek çok insan iyileşirdi. Türkiye büyük bir şansı kaçırdı. Vatan haini ilan edilmeseydim, Türkiye’nin bugün IMF’ye borcu olmazdı. Büyük bir fırsat kaçtı. Ben Amerikalı bir doktor olsaydım, orada baş tacı edilirdim. İnsan sağlığına önem verilen her ülkede bu iş sahiplenilir. Eğer yararı ve kullanılabilirliği ispat edilmezse ABD’den patent alamazsınız.”
