T24 - Demokrati Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Salim Ensarioğlu, Diyarbakır il teşkitalıyla birlikte partilerinden istifa ettiğini açıkladı.
Ensarioğlu, DP il binasında düzenlenen basın toplantısında, ailesi ve dostları olarak 1950'li yıllarda DP saflarında siyasete başladıklarını ve DP'nin 60 yıla yakın süredir demokrasi mücadelesi bayraktarlığını üstlendiğini ve 1960 ihtilali ile DP'nin kapatıldığını belirterek, daha sonra bu partinin devamı olan Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi kurucuları arasında yer aldıklarını hatırlattı.
Merkez sağda birlik arzusuyla Anavatan Partisi ile birleşme sürecini gerçekleştirdiklerini anlatan Ensarioğlu, daha sonra olağanüstü kongre ile partilerinin misyonuna ve vizyonuna uygun kadrolara bırakılacağının tasarlandığını, ancak gelinen süreçte bunun gerçekleşmediğini aktardı.
Kimseyi suçlamak istemediğini, son 10-15 yıldır Diyarbakır'da kendi yaptıkları hizmetlerle binlerce insanı kucaklamalarına rağmen yaptıkları hizmetleri zaman zaman partilerinin genel başkanlarına anlatmak zorunda kaldıklarını ve bunun çok acı olduğunu vurgulayan Ensarioğlu, şöyle dedi:
''Yarın kongremiz var. Kongrede, kimse yanlış anlamasın, ön plandayım, flaş isimim. Buna rağmen bu noktaya geldik, çünkü seçmeninden farklı bir noktadalar. Eksen kayması olmuş. Biz bunu artık taşıyamıyoruz. Bunun burada noktalanması gerektiğine inandım. İl ve ilçe başkanları ve yönetimle görüştüm. Ekseni kaymış ve halktan kopmuş olarak gördüğümüz için bu kararı verdik. Çok zor bir olaydır. Kürt seçmeninden kopmuş, bölgeden kopmuş. Şu saatten itibaren DP'den istifa ediyoruz. Kimse ile bir görüşmemiz olmadı. Kendi kararımızdır. Ben ve dostlarım bağımsız olarak Türkiye'de değişen siyaseti takip edeceğiz. Partim referanduma da karşı. Bu da bizi çok sıkıntıya soktu. Bana göre ihtilalin hazırladığı bir Anayasayadır. Bu Anayasa, Türküyle Kürdüyle herkesi kucaklayacak sivil bir Anayasa olmalı. Tamamı değişmelidir. Partimin hayır demesine karşıyız.''
Ergenekon olayı
''Ben Ergenekon olayına Sayın Cindoruk'tan farklı bakıyorum. Menderes'in asılması, Özal'ın öldürülmesi, Musa Anter'in öldürülmesi Engenekon'dur'' diyen Ensarioğlu, Ergenekon'un devletin içinde kendini devletten daha güçlü, daha iyi kullanan ve insanları çıkarları için kullanan bir grup olduğunu savundu.
Ergenekon'un Cumhuriyet kurulduğundan bu yana olduğunu ileri süren Ensarioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Ben de Ergenekon'dan çok zarar gördüm ve sıkıntı yaşadım. Ergenekon'dan dolayı bana 12 yıl koruma verilmiştir. İlk defa açıklıyorum. 1998 yılında Milli Güvenlik Kurulu raporu geldi. Türk-Kürt ayrımı yapılıyordu. Ben rapora karşı çıktım ve istifamı istedim. Bana rica ve emrettiler raporu imzalamam için. İmzalamadım ve birinci hedef oldum. 8 yıldır milletvekili değilim, ancak korumalarım halen yanımda. Türkiye bunu yeni tartışıyor, ben yıllardır biliyorum Ergenekon'u. Ben doğru yapmışım. Ergenekon'un yanlış olduğunu biliyorum. İnancım ve halkım için yine karşı çıkarım.''
Kim halka yakın olursa onunla görüşeceğini anlatan Ensarioğlu, kararı yine ailesi ve dostlarıyla birlikte vereceğini kaydetti.