Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Amerikalı muhatabı Mike Pompeo'unun 4 Haziran’da Washington’da gerçekleşen görüşmesinde onaylanan mutabakat gereği Çavuşoğlu, "Burada oyalamaca yok, YPG'den silahlar alınacak, yol haritası 6 aydan çok daha önce bitecek" açıklaması yapmış, mutabakat Ankara mahreçli haberlerde ise 'PKK’nın Suriye kolu YPG'nin Menbiç’ten tamamen çekilmesi yönünde kararlaştırılan tarih 5 Eylül' şeklinde yansıtılmıştı.
TIKLAYIN - Dışişleri Bakanı: YPG'nin elindeki silahlar alınacak
Temmuz ayından itibaren ötelenen Menbiç takvimi, unutularak Türk-Amerikan ilişkilerinde gündem olan Pastör Andrew Brunson etkisi konuşuldu. Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel, Menbiç konusunda iki tarafında yol haritasını kendi yorumuyla kamuoylarına pazarladığına dikkati çekti. Amerika'nın çok da gürültü yapmadan Menbiç’te işlerin kendi kafasındaki takvimde ilerlemesine yönelik oyun planını işlettiğini belirten Çamlıbel, "Pentagon yıl sonuna doğru Başkan Trump’ın Suriye’den çekilme talebini karşılamaya yönelik yeni bir strateji sunmak durumunda. Belli oldu ki Amerikan güvenlik bürokrasisi çekilme takvimini de çaktırmadan öteleyecek " diye yazdı.
NE OLMUŞTU ?
Amerikan tarafının ilk günden itibaren net bir takvimden bahsetmediği yol haritası, Türk yetkililer tarafından, kamuoyuna üç aşama şeklinde tanıtıldı. Yol haritası şöyle özetlendi: "Birinci aşamada YPG’lilerin tümü Fırat’ın doğusuna çekilecek. İkinci aşamada, Menbiç’in güvenliği Türk ve Amerikalı askerler tarafından ortak olarak sağlanacak. Üçüncü aşamada ise, Menbiç’in demografik yapısına uygun bir yerel meclis oluşturulacak ve şehir nihayetinde bu yapı tarafından yönetilecek"
Cansu Çamlıbel'in ABD'nin Merkez Kuvvetler Komutanlığı CENTCOM, YPG’nin omurgası üzerine oturan 50 bin kişilik Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile çalışmaya devam edeceğini bildirdiği yazısı şöyle:
"Yol haritası metni kamuoyuna açıklanmadığı için detayları ancak iki taraftan kaynakların aksettirdiği kadarıyla biliyoruz. Dört gün sonra 5 Eylül. Türk tarafının yol haritasının uygulamasının tamamlanmış olacağını iddia ettiği tarih.
Sahadaki durum nedir?
Henüz Türk-Amerikan askerlerinin Menbiç içinde birlikte devriye gezdiği ve şehirdeki güvenliğin tamamen devralındığı ikinci aşamaya dahi geçilmiş değil. ABD Savunma Bakanı Mattis üç haftadır ‘Ortak devriye için Türk askerlerine verilecek eğitimde gerekli olan ekipman Türkiye’ye ulaştı. Çok mesuduz’ deyip duruyor. Daha bir de Türk askerleri ortak devriye için eğitilecek!
Yıllarca NATO’da ortak tatbikat/operasyon yapan iki ordunun Menbiç gibi ufak bir coğrafyada basit bir devriyenin teknik koordinasyonunu üç aydır halledememiş olduğuna inanmak güç. Hem sonra daha yol haritasının en can alıcı aşaması olan Menbiç’in yeni askeri ve sivil yönetimlerinin belirlenmesi var.
ABD Genelkurmay Başkanı Dunford geçen gün ‘Türkler de biz de sürecin hızından memnunuz’ dedi. Nitekim Ankara’dan da yol haritasının uygulanma şekline ya da takvimine dair bir eleştiri duymuş değiliz. İki tarafın da Suriye cephesinde sakinleyen Menbiç yerine son günlerde İdlib üzerinden yaşanan tehlikeli tırmanışa yoğunlaşmış olması son derece doğal. Ancak öte yandan Amerika çok da gürültü yapmadan Menbiç’te işlerin kendi kafasındaki takvimde ilerlemesine yönelik oyun planını işletiyor.
ABD tarafı yol haritasının uygulanmasını bir kaç ay daha öteleyebilirse zaten baştan beri söyledikleri 6 aylık süreye denk gelecek. Bu zamanlamanın ABD açısından Türkiye’nin taleplerini ancak karşılayabilecek olmalarının ötesinde bir anlamı var aslında. Pentagon yıl sonuna doğru Başkan Trump’ın Suriye’den çekilme talebini karşılamaya yönelik yeni bir strateji sunmak durumunda.
Belli oldu ki Amerikan güvenlik bürokrasisi ‘İran var, Rusya var, henüz değil’ diyerek çekilme takvimini de çaktırmadan öteleyecek. Eş zamanlı olarak Cenevre’deki siyasi çözüm arayışları canlandırılmaya çalışılacak. Bunlar olurken ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı CENTCOM, YPG’nin omurgası üzerine oturan 50 bin kişilik Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile çalışmaya devam edecek."
Yazının tamamı için tıklayın